Uzlaşma haberi derhal heyecanla ve sevinçle karşılandı, hatta işgal edilmiş bölgelerde aşırı derecede mutlu ve coşkulu şekilde karşılandı.

Sürücüler arabalarının kornalarına bastılar, gençler ‘Fetih ve Hamas: tek halkız, iki değil’ şeklinde sokaklarda slogan attılar. Bazı kadınlar Hamas ve Fetih liderlerinin Kahire’de uzun süredir beklenen uzlaşma ilanları eşliğindeki görüntülerini televizyonlardan izlerken ağıtlar yaktılar. Kutlamalar gece yarısına kadar sürerken bazı restoran ve yiyecek satılan yerlerde bedava kahve, çay ve meyve suları ikram ettiler.

israil tarafındaysa Başbakan Binyamin Netanyahu’nun Filistinli liderlere yönelik sanal bir ültimatomu olarak görünen tehdidi eşliğinde israilli liderlerin kızgın ve hayal kırıklığına uğramış oldukları görülüyordu.
“Filistin Özerk Yönetimi barış ve Hamas arasında, barış ve israil arasında seçimini yapmalıdır. İkisini birden seçemez”.
Fetih’in bir yetkilisi sert bir cevap vererek, “Biz de israil barış ve Filistin halkı ile barış ve ırkçı yerleşimciler arasında seçim yapmalıdır, her ikisini birden seçemez” dedi.

Evet, Netanyahu’nun tehditlerini dosdoğru iade etmeli ve hak ettiği şekilde hakir görücü bir karşılık verilmelidir.
Sonuçta bu, Filistin’in iç sorunudur ve israil’in içişlerimize karışma hakkı kesinlikle yoktur.
Netanyahu Hamas’ın israil’i tanımadığı münakaşasını yapabilir. İyi güzel de, Netanyahu’ya da tamamı Filistin’i tanımayan bir hükümete başkanlık ettiği hatırlatılmalıdır.

Son tahlilde, israil Filistin halkının varlığını kabul etmiyorken neden Hamas veya Fetih israil’i tanısınlar ki!
Bu durumda kurulacak Filistin ulusal birlik hükümeti israil’i tanımayan grupları da içine katarsa, aynı şiarla, Filistinliler de israil hükümetinin Filistin halkının meşru haklarını tanımayan grup ve partileri hariçte tutmaları talebinde bulunma hakkına sahiptir.

Şu anki israil hükümetinin Filistin halkının mevcudiyetini bile tanımayan aşırı derecede faşist partilerden oluştuğunu belirtmeye gerek yok.

Kahire’deki mutabakat anlaşması gerçekten de alçak siyonist tasarımına keskin bir darbe vurdu. israil, Mübarek hanedanlığının düşüşüyle ilk kez stratejik bir varlığını kaybetti ve şimdi Kahire ile bu iyi ilişkileri kurduk. Allah’ın izniyle çok daha iyi haberler alacağız (İnşa Allah).

Netanyahu ve diğer siyonist üstünlük yanlıları istedikleri kadar yüksek perdeden atıp tutsunlar. Bu bağırtıları bedenlerimizdeki bir kılı bile yerinden oynatamaz.

Ne olursa olsun bu hayırlı duruma bakıp zihnimizi gereğinden fazla kurcalamamalıyız. Evet, şüphe yok ki Hamas ve Fetih’in ellerini birbirlerinin elleri üstüne koyması Filistin halkı için büyük bir olaydır.

Gene de bu kasvetli dört yıl boyunca yanlış giden şeyleri düzeltip yola koymak için çokça çalışmalı / fazla mesai yapmalıyız. Hükümlü ve tutuklular serbest bırakılmalı, medya tahrikleri derhal sonlandırılmalı, kapalı kurumlar yeniden açılmalı; insan hakları ve sivil özgürlükler yeniden tesis edilmelidir. Aynı şekilde mağduriyetler giderilmeli ve garez teskin edilerek aralar düzeltilmelidir.

Kısacası mümkün olan en kısa zamanda devlet temiz kılınmalı ve bölünmenin neden olduğu tüm kötü izlerin tamamen silinmesi sağlanmalıdır.

Bu anlaşmanın yalnızca kazananları olduğu aşikârdır. Bu cephenin yarılması sonucunda sadece israil ve halkımızın düşmanları kazançlı oluyorlardı.

Hamas tüm şartlarını ve hedeflerini karşıladığı için kazandı. Hamas’ın Amerikan-siyonist tasarımlarına göre çoktan yok edilmiş olması gerektiğini unutmamalıyız, öyleyse Hamas’ın zorlu ve bağımsız bir unsur olarak varlığını sürdürüyor olmasının büyük bir başarı olduğu hatırlanmalıdır.

Bu, Filistinlilerin siyonist heveslere boyun eğmeyeceğinin göstergesidir.
Fetih de kendisinin israil’e eklemlenerek Filistinlilerin ulusal çıkarlarına karşı manipüle edilemeyeceğini göstererek kazanmıştır. Fetih Amerikan ve israil tasarımlarına rağmen ulusal ve vatansever bir hareket olarak kalacağını göstermiştir.
Ve Filistin halkı da Filistinlilerin insanlık dışı siyonizm’in pençelerinden özgürleşme mücadelesini sakatlamaya çalışan en dehşetli iç krizin üstesinden gelerek aynı şekilde kazanmıştır.

Bu anlaşmanın sağlanmasındaki büyük katkısından dolayı büyük Arap devleti Mısır’a da teşekkür etmeliyiz. Kahire’nin devrimci liderliği Filistin’deki kardeşleri arasında ulusal uzlaşma sağlamak adına kendisini adadığı yorulmak bilmez çabalarından dolayı alkışlanmalıdır. Bu, gelecek için önemli bir nişanedir.

Son olarak, biz Filistinliler kendimize iyimserlik telkin etmeliyiz. Filistinlilerin ulusal birliğini tesis etmek Arap bölgesindeki stratejik değişikliklerle birlikte düşünüldüğünde Filistin’in nihai olarak kurtuluşu için yararlanılması gereken önemli bir değer ve fırsattır.

Halid Amayre, Filistinli bir gazetecidir.
Doğruhaber için çeviren: Süleyman Kaylı