Pazar günü Mustazaf-Derin kapatılmasından dolayı peygamber sevdalıları platformu olarak bir basın açıklaması yapacaktık. Basın açıklaması yapılan yer, Konya’daki sivil toplum kuruluşlarının bir çoğunun da açıklama yaptığı yerdir. Alanın ortasında buluna belediyenin şirketine ait ama özel şahıslara kiralık olarak verilen bir büfe bulunuyor ve basın açıklaması yapacak olanlar oradan elektrik alıyorlar. Hikmeti belli sebepten dolayı bize elektrik vermediler. Biz de daha uzakta bulunan ve özel şahısların kiraladığı bir başka bilet gişesinden uzunca bir kablo yardımıyla elektrik aldık. Tabi izin alarak. Başına da bir su-i kast gelmesin diye de arkadaş bıraktık.Tabi gişe uzak olduğu için araya ek koyduk.

 

Arkadaşlarımız gişenin yanında beklerken bir sivil memur yanlarına gelmiş ve şöyle demiş; “Siz bu elektriği kullanmakla tüyü bitmemiş yetimlerin hakkını yemiyor musunuz?” Gerçi arkadaşlar cevabını vermişler amma ben olsam derdim ki; Ya Rabbi! Cebrail’e emret, Mikail’e söylesin,Mikail de İsrafil’e söylesin, İsrafil de Azrail’e desin ki, şu zalimin canını şiddetli bir şekilde al. Be Hey Allah`tan korkmaz, kuldan utanmaz zalim adam. Bari bu sözü sen söyleme. Çünkü senin bizim yüzümüze bakmaya yüzün bile olmaması lazım. Sizin attığınız iftiralar yüzünden bu dernek kapandı. Sizin attığınız iftiralar yüzünden tüyü bitmemiş yetimlerin hakkı yendi.

Hangi iftira ve yalanlarınızı sayayım bilmiyorum ki. Sadece Konya’nınkini saysam bile bu satırlar yetmez:

1-Derneğimizin kapısı herkese açık olmasına rağmen ve her faaliyetimiz yasal olmasına rağmen her gün bizi takip edip telefonlarımızı dinlemediniz mi? Neden? Tüyü bitmemiş yetimin hakkı için!

2-Gönlünüz rahat olmadı, görevinizi hakkıyla yerine getiremediniz ve bu yüzden gece uykularınız kaçtı diye her sohbet ve etkinliğimize adamlarınızı göndermediniz mi! Neden? Tüyü bitmemiş yetimin hakkı için mi?

3-Yine gönlünüz rahat olmadı. Yetimlerin hakkı uykularınızı kaçırdı. Bu sefer dernek üye ve gönüllülerimizi kaçırdınız, vaad, tehdit ve şantajla aleyhimizde kullanmak istediniz. Neden? Tüyü bitmemiş yetimin hakkı için mi?

4-Ümmetin yetimlerini anlattığımız etkinliğimize, Amine’nin yetimini anlattığımız kutlu doğumlarımıza bütün birimlerinizden onlarca araç ve polis ile geldiniz. Milletin gözüne gire gire kamera ve fotoğraf makineleri ile çekim yaptınız. Neden? Tüyü bitmemiş yetimin hakkı için mi?

5-Yetimlere ve fakirlere yaptığımız yardımları kameralara çektiniz. O ailelere gidip bizleri kötülediniz. Neden? Tüyü bitmemiş yetimin hakkı için mi?

6-Etkinliklerimize gelenleri sonradan görüp tehdit ettiniz. Bizleri halktan tecrit etmek için her türlü gayri ahlaki yolu denediniz. Neden? Tüyü bitmemiş yetimin hakkı için mi?

8-Gelen misafirlerimizi rahatsız ettiniz. Biz varmadan bizden önce onları siz karşıladınız. Bir güzel gözdağı verdiniz. Neden? Tüyü bitmemiş yetimin hakkı için mi?

9-Dernek daha kurulmadan önce,caddede sigara satan adamı derneğe mal ettiniz. Sigara getireni gördünüz müdahale etmediniz. Sigarayı bırakınca baskın yaptınız.Neden?Çünkü derneğe iftira atmak için bekliyordunuz.Adam bodrumu kendine kiralamış olsun,ama üstünde dernek vardı ya.Ha dernek üçüncü katta mı hiç sorun değil. Sizin için aynı binada olması yeterdi artardı bile. Zemin kat,1. ve 2. kat dururken, mal sahibi varken bizi sorumlu tuttunuz ve sigara kaçakçısı yaptınız. Adam istediği kadar orayı kiraladığını söylesin kaale bile almadınız. Çünkü hedefiniz başkaydı. Neden? Tüyü bitmemiş yetimin hakkı için mi?

10-Okuduğumuz gazete ve dergileri, kitapları suç saydınız. Okuyanları takip edip tehdit ettiniz. Belediyeyi,sivil toplum kuruluşlarını ve ulaşabildiğiniz her kese bizim ne kadar tehlikeli olduğumuzu anlattınız ve bizden uzak tutmaya çalıştınız. Neden? Tüyü bitmemiş yetimin hakkı için mi?

11-Kendi adamınız vasıtasıyla yoldan çıkardığınız birkaç kişiye Diyarbakır’da işlettiğiniz bir suçu getirip Konya’da üstümüze attınız. Adamların hiçbirinin dernekle alakalarının olmadığını bile bile. Kişisel bir suç olduğunu bile bile. Bizim suçumuzun olmadığını bile bile bize büyük bir iftira attınız. Aylarca cezaevinde yatırdınız. Bütün üyelerimizin evlerine baskın yaptınız. Hepsini topladınız. Ta Milli Güvenlik Kuruluna kadar bu iftiralarla dolu dosyaları sunarak ne kadar büyük bir iş yaptığınızı anlatıp durdunuz. Neden? Tüyü bitmemiş yetimin hakkı için mi?

12-Elimizde, yardım ettiğimiz fakir ailelerin listelerine el koydunuz. Sözde biz onları istismar ediyormuşuz peki siz kaç aileye yardım ettiniz? Sadece göz boyamak için valilikte bir toplantı yaptınız. Bir seferliğine mahsus yardım ettiniz ondan sonra da onları sokağa attınız. Neden? Tüyü bitmemiş yetimin hakkı için mi?

13-Filistin’e destek vermeyi suç saydınız. Kutlu doğum etkinliğini yapmayı suç saydınız. Kur’an yakma eylemine karşı tepki göstermeyi suç saydınız. Kuran okutmayı suç saydınız. Dernekte yaptığımız toplantılarımızı suç saydınız.Arkadaşımızla yaptığımız telefon konuşmalarını suç saydınız.Çay içmelerimizi,yemek yemelerimizi,top oynamamızı,geziye gitmemizi,suç saydınız.SUÇ SUÇ SUÇ.Ne yaptıysak suç saydınız. Neden? Tüyü bitmemiş yetimin hakkı için mi?

14-Bize hep kinle baktınız. Bir gün şefkat ve merhametinizi görmedik. Konuşmalarınız hep imalıydı. Bütün bakışlarınız fırsat kollamak içindi. Size göre yaptığımız her şey kötüydü. O kadar şartlanmıştınız ki; yolda kaybettiğiniz arkadaşlarınızı bile derneğimizin civarında aradınız. Neden? Tüyü bitmemiş yetimin hakkı için mi?

15-Konuşma yaparken elektriğimizi kestiniz. Başörtüsüne özgürlük imza kampanyası için aldığımız iznimizi iptal ettirdiniz. Kermes için aldığımız iznimizi iptal ettirdiniz. Suç olmayan eylem, fiil ve çalışmalarımızı suç saydınız.Okuduğumuz kitap,dergi ve gazeteyi suç aleti saydınız. Bunun için her birimiz hakkında kalın kalın dosyalar hazırladınız. Mahkemeleri yanıltmaya çalıştınız. Neden? Tüyü bitmemiş yetimin hakkı için mi?

Söyler misiniz beyler! Bizler sizin düşündüğünüz gibi düşünmek zorunda mıyız? Bizler sizin yaptıklarınızı yapmak zorunda mıyız? Bizler bu ülkenin vatandaşları değil miyiz? Siz kanunlara göre mi hareket ediyorsunuz yoksa duygularınızla mı? Neden insanlara karşı eşit muamele etmiyorsunuz? Neden ayırımcılık yapıyorsunuz? Bu insanların hiç mi hakları yok bu ülkede?Bizlerde bu ülkenin vatandaşları değil miyiz?Yoksa uzaydan mi geldik?

Evet bunlar bizim şahit olduklarımız. Varın artık gizli ve kapalı kapılar ardında yaptıklarınızı da siz düşünün. Allah’ın huzurunda ortaya çıkacakları da siz düşünün. Allah’ın suç saymadığı bir fiili suçmuş gibi görmek ve göstermenin ne demek olduğunu eğer iman sahibi iseniz siz düşünün. Allaha karşı şimdiden ifadenizi yalansız ve iftirasız hazırlayın. Çünkü o gün sadece diller doğruyu söylemek için dönerler.

 

Mehmet Zülfi TAN / doğruhaber