DİYARBAKIR - Mustazaflar ile Dayanışma Derneği`nin (Mustazaf-Der) kapatılma kararına ve Gaziantep`te kızının başörtülü okumasını istediği için Güllü Çevik`e verilen cezaya bir tepki de Silvan Ümmet-Der`den geldi. Dernek binasında yapılan açıklamayı dernek sekreteri Yakup Yazgil okudu.

Mustazaf Der`in hiçbir somut delillere dayanmadan uydurma ve zorlama yorumlarla kapatıldığını ifade eden Yazgil, "Diyarbakır 2. Asliye hukuk mahkemesinin 2010 yılında Mustazaflar ile Dayanışma Derneği ile ilgili vermiş olduğu kapatma kararı Yargıtay tarafından onanarak sivil topluma bir yargı darbesi vurulmuştur. Allah ve resulünü seven, Salih ameller işleyen, hayırlı işler yapan ihlas ve takva sahibi Müslümanların kurduğu Mustazaf-der kapatılmıştır. Öncelikle verilen bu menfur kararı hukuki bulmuyor ve nefretle kınıyoruz." dedi.

Mustazaf-Der, Müslüman Halkımızın Duygularına Tercüman Olmuştur
"Kapatılan Mustazaf Der, hakkın emrinde Müslüman halkımızın duygularına tercüman olmuş, hizmetten geri durmamıştır" diyen Yazgil, "Gerek mağdur ve muhtaçlara yaptığı yardımlarla ve gerekse çocuk, genç ve yaşlıları maddi ve manevi eğitimden geçirmesi, bilgi ve bilinç düzeylerini yükseltmesi, gerekse kavgalıları, hasımları, kan davalılarını barıştırması ve mustazaf halkımızın her türlü ihtilaflarını çözerek halkımızın ittifakını sağlamakla toplumsal barışa hizmet etmesiyle, düzenlediği etkinliklerde yüz binleri buluşturmasıyla Müslüman halkımızın gönlünde yer etmiştir. Çalışmalarıyla mazlum ve mustazafların yüzünü güldürüp sevindirmiş, zalim ve müstekbirlerin korktuğu bir camia olmuştur." ifadelerini kullandı.


Zulüm Halkasına Bir Yenisi Daha Eklendi
Gaziantep`te kızının başörtülü okumasını istediği için Güllü Çevik`e verilen cezaya da değinen Yazgil, "Geçmişte Türkiye`de bu hukuk skandallarına çoğu kez şahit olmuştuk. Geçen zaman sürecinde dünyada hukuksal ve özgürlük anlamında birçok şeyin değiştiğini ve hala da değişmekte olduğunu müşahede ediyoruz. Ne yazık ki Türkiye`de cumhuriyet döneminden kalma ilkel, despotik, tekelcilik ve zulüm anlayışı devam ediyor. Bu zulüm halkasına bir yenisi daha eklendi. Gaziantep`te başörtülü kızının eğitim hakkına sahip çıktığı için istiklal mahkemesi halefleri tarafından Güllü Çevik bacımıza 2 yıl 10 ay hapis cezası verilmiştir." ifadelerine yer verdi.

"Bu ülkede başörtüsü serbest olmayacak da ne serbest olacak?" diye soran Yazgil, "İyi bilinsin ki Müslüman halk ekmeksiz yaşar ama hürriyetsiz yaşayamaz. Her alanda ve her ortamda İslami çerçevede tam ve kayıtsız bir hürriyet… Müslüman halkımız İslami değerleri için her şeyini feda etmeye hazırdır." dedi.

Her İki Kararı Nefretle Kınıyoruz!
Açıklamanın sonunda, verilen her iki cezayı kınadıklarını belirten dernek sekreteri Yakup Yazgil, "Son olarak sosyal, kültürel ve ekonomik yönden mahrum ve Mustazaf bırakılmış halkın kaybettiği değerleri yeniden inşa etme yolunda azami gayreti olan Mustazaf-Der`in kapatılmasını ve bununla beraber Gaziantep`te bir hukuk garabetiyle Güllü Çevik bacımıza verilen hapis cezasını nefretle kınıyor ve zalimleri mazlumların sahibi olan Yüce Allah`a (c.c) havale ediyoruz." şeklinde konuştu. (Eyüp Artagüs - İLKHA)

İlim Der: Mustazaf Der`in Kapatılması Hukuksuzluktur

Mustazaf-Der`in kapatılmasını kınayan Diyarbakır İlim-Der, kapatma kararının, haksız ve hukuksuz olduğu vurgulandı.
 

DİYARBAKIR - Mustazaf-Der hakkında verilen kapatma kararının Yargıtay`ca onanmasına, tepki ve kınamalar artarak devam ediyor. Diyarbakır`da faaliyetlerde bulunan, Diyarbakır İlmi Eğitim Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (İlim Der) Başkanı Fırat Taşçıgil, kapatma kararı ile ilgili olarak yazılı bir basın açıklaması yaptı. Taşçigil açıklamasında, Mustazaf-Der, kurulduğu günden bu yana ülkenin dört bir yanında hakka ve halka hizmet etmeyi kendine şiar edindiğini, vurgulayarak, Mustazaf Der`in Yargıtay tarafından haksız ve hukuksuz bir biçimde kapatıldığının altını çizdi.

Taşçigil yazılı basın açıklamasında, bütün amacı halkın ıslahı ve iflahı olan ve birçok güzelliğin altına imza atan bir hayır kuruluşunun kapatılmış olmasının hakikatte hayır çalışmalarının engelleme çalışmasından başka bir şey olmadığını ve neticeye de ulaşmayacağını belirtti.

İslami Hassasiyetleri Olanlara Sindirme Operasyonları Gerçekleşiyor
Yıllardan beri İslami hassasiyetleri olan insanlara yönelik sindirme operasyonlarının gerçekleştiğini söyleyen Taşçigil, rejimin tek tipçi zihniyete sahip insan yetiştirme politikasının bir sonucu olarak muhalif hiçbir sese tahammül etmediğini ifade etti.

Taşçigil açıklamanın devamında, bu politikanın bir sonucu olarak, yüzyıla yakın bir zamandır rejim tarafından çok çeşitli hile ve desiselerle dindar halkın, büyük bir baskı altına alındığını, kimi zaman katliamlara maruz bırakıldığını, kimi zaman vahşice işkencelerden sonra zindanlara atıldığını ve böylece sindirildiğini söyledi.

Güllü Çevik`e Verilen Ceza Hukuk Garabetidir
Gaziantep`te başörtülü olarak okula giden kızının hakkını savunduğundan dolayı Güllü Çevik`e verilen cezaya da değinen Taşçigil, "Bu hapis cezası, ülkemizin hukuk garabetlerinin başındaki yerini tartışmasız ve hiç zorlanmadan almıştır" ifadelerini kullandı.

İfade Özgürlüğü ve Örgütlenme Özgürlüğü Herkes İçin Temek Haktır
İç hukuk ve uluslararası mevzuata göre, düşünce ve ifade özgürlüğü ile örgütlenme özgürlüğünün herkes için en temel hak olduğunu ifade eden Taşçigil, şiddet yoluyla başkalarının hak ve özgürlüklerini yok etmeye yönelik açık bir müdahale yapılmadığı sürece, inanç ve görüşlerin, düşünce ve ifade özgürlüğü çerçevesinde kabul edilmesi gerektiğini belirtti.
 

Türkiye`de Halen İslami Anlayışa Karşı Bir Antipati Vardır
Bu yöndeki yaşam şekli ve örgütlenmenin de, istediği gibi yaşama ve örgütlenme özgürlüğü çerçevesinde temel hak olarak kabul edilip, hoşgörüyle karşılanması gerektiğini dile getiren Taşçigil, Güllü Çevik`e verilen hapis cezası ve Mustazaf Der`in kapatma kararı, Türkiye`de halen İslami anlayışa karşı bir antipatinin olduğunu gösterdiğini vurguladı.
 

Son olarak, Bu anlayış sahiplerini ve bu kararları verenleri kınadıklarını belirten Taşçigil, bu hukuksuzluğun halkın vicdanında derin acılara sebebe olduğunu belirterek, üye ve gönüllüleri ile tüm halkı 27 Mayıs Pazar günü İstasyon Meydanı`nda düzenlenecek olan Ahde Vefa Mitingi`ne davet etti. (Osman İçli - İLKHA)