• DOLAR 32.565
  • EURO 34.847
  • ALTIN 2416.87
  • ...
"Suriye Ümmetindir"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

ŞANLIURFA- Köklü Değişim Dergisi Şanlıurfa Temsilciliği ve Hadarat Kitabevi'nin ortaklaşa düzenledikleri "Suriye Ümmetindir" konulu konferans yoğun bir katılımla gerçekleşti.

 

Düzenlenme nedeni "Ümmetin dikkatini Suriye üzerine yoğunlaştırmak ve Suriye'yi iyi anlamak" olarak ifade edilen Konferans, Şehitlik Çamlık Düğün Salonunda saat 20.30'da Kuran-ı Kerim tilaveti ile başladı. Konferansa konuşmacı olarak Mehmet Taha Yılmaz ve Köklü Değişim Dergisi yazarlarından Cevher Kara katıldı.

 

Konferansta İlk konuşmayı yapan Mehmet Taha Yılmaz "Allah'a itaat üzere olan ölümün, Allah'a isyan üzere olan yaşamaktan daha hayırlıdır" dedi.
Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Allah Resulü Hadisi şerifinde şöyle buyuruyor. 'Bir zaman gelecek başınıza öyle yöneticiler gelecek eğer onlara itaat ederseniz sizi delalete sürüklerler, eğer onlara isyan ederseniz sizi katlederler ' Ortadoğu'da ki olayları anlamak için bu hadis bize ışık tutuyor. Dolayısıyla Suriye'de ki Müslüman kardeşlerimizin vakıasını bu açıdan değerlendirmemiz gerekir.

 

Müslümanların meselelerine en çok duyarlı olması gerekenler âlimler olması gerekiyor. Allah Resulü (s.a.v) bir hadisinde 'Âlimler peygamberlerin varisleridirler' diyor. Peki, âlimlerin resulün varisi oldukları halde resulün mirasına neden sahip çıkmıyorlar? Resulullah'ın Müslümanların kanına verdiği değeri âlimler ve yöneticiler neden vermiyorlar? Yıllarca tefsir ve meal çalışmalarını yapan âlimlerin Müslümanların kederlerine niçin duyarsız kalıyorlar? Burada özellikle cemaat önderleri ve âlimlere sormak istiyorum, referandumda oy kullanmanın ibadet olduğunu söyleyen âlimler Müslümanların kanına ve namusuna karşı sorunluluğunuz nedir acaba kıyamet günü hangi yüzle Allah'ın karşısına çıkacağız, o gün hangi yüzle resulullah (s.a.v.)'e komşuluk teklifinde bulunacağız?"

 

Köklü Değişim Dergisi yazarlarından Cevher Kara ise yaptığı konuşmada "Bundan 100-150 yıl önce Allah resulü (s.a.v.) kalkan diye hitab ettiği imametimizi önderliğimizi siyasi temsilciliğimizi hilafeti ortadan kaldırdılar.
Biz yenilmiş bir ümmetiz ve bizler bir anlamda yetim bir ümmetiz. Bu yenilginin ve yetimliğin başladığı andan bu yana İslam ümmetinin her beldesinde İslami hareketler, ihya hareketleri yeniden diriliş hareketleri İslam'ı tekrardan hayata hâkim kılma hareketleri vuku buldu ve halende vuku bulmaktadır. Fakat bunlar uzun bir süre Allah Tealanın dilemesiyle ciddi anlamda bir mesafe katedemedi. Mesafeden kastımız hep yönetimden uzak kaldı. Şimdi ki kadar İslam'ın hâkim olmasına yakın olduğu kadar yakın olmadı. Fakat Allah'a hamd olsun ki o kâfirlerin ve kâfirlerin uşakları olan zalimlerin yıllardır Müslümanları zulme uğratmaları her türlü işkenceyi reva görmeleri, namuslarını, ırzlarını, mallarını, canlarını her şeylerini talan etmelerinin üzerine Müslümanlar Tunus'tan başlayarak öfkelerini patlattılar. Müslümanlar bugün kendilerine zulmedenler kıyam etmektedir. Belki tam anlamda İslam'a uygun değil fakat gerçek şu ki bizler şunu anladık eğer istersek ve İslam ümmeti Allah'a dayanırsa, Kuran'a ve sünnete dayanırsa bir şeyler yapabileceğini, değiştirebileceğini kıyam edebileceğini gayet açık ve net bir şeklide anladık. Fakat Müslümanların bu kıyamını gören kâfirler yerli uşaklarıyla bu devrimi bizden çalmak istiyorlar. Tunus'ta ki devrimi bizden çalmak istediler. Mısır'da ki devrimi Yemen'de ki devrimi bizden çalmak istiyorlar. Tekrardan kendi uşaklarını ikame etmek istiyorlar. Demokratik düzenlerle liberal düzenlerle entegre temek istiyorlar bizleri. Fakat Müslümanlar inşallah bu oyuna gelmeyecektir" şeklinde konuştu. (Mehmet Demir-İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir