Düşündüren Bir Tablo
Üniversiteye her gidişimde dikkatimi öğrenci sayısındaki fazlalık çeker. Kampüsün duraklarında yolcu indirmek için duran arabaların hemen hemen hepsi çok sayıda öğrenci indirir...
Üniversiteye her gidişimde dikkatimi öğrenci sayısındaki fazlalık çeker. Kampüsün duraklarında yolcu indirmek için duran arabaların hemen hemen hepsi çok sayıda öğrenci indirir. Ve binmek için sıra bekleyen birçok öğrenci olur her zaman. Tabi doğal olarak bu manzara insanı sevindiren ve aynı zamanda heyecanlandıran bir manzara. Çünkü bir toplum okuyarak bilinçlenir ve gelişme gösterir. Bir toplumda okuyan kişi sayısı arttıkça o toplum hem maddi yönden hem de manevi yönden gelişir. Ama bizim ülkede üniversite okuyan kişilere baktığımız zaman sanki tam da bunun tersi bir durum mevcut. Tabi ki herkes o durumda değil ama genelinde bu durum görülüyor. Üniversite okuyan öğrencilerin büyük bir kısmında manevi bir gelişmeden bahsetmek zor. Az da olsa maddi olarak gelişenler var. Ama biliyoruz ki manen gelişmeyen insanlar madden gelişse bile bu gelişmeleri fazla bir anlam ifade etmiyor. Çünkü insanın bu dünyaya geliş amacı sadece maddi anlamda bir şeyler elde etmek değil aksine kendini manevi anlamda geliştirmektir. Ve kendini İslam`ın istediği bir hayat tarzına bürümektir. Yani Yüce Rabbimizin istediği bir şekilde hareket etmektir. Ama başta da dediğim gibi bu kadar öğrenci olmasına rağmen toplumda güzel bazı gelişmelere şahit olamıyoruz. Bu eksiklik verilen eğitimin yanlışlığından kaynaklanmaktadır. Yani verilen eğitim sadece kişiyi belki maddi yönden geliştiriyor (ki bu da tartışılır). Manevi anlamda kişiye katkıda bulunacak bir eğitim verilmiyor. Bu eğitim sisteminin insanlara bir şey veremediği görülmesine rağmen bu yanlış eğitim sistemine devam edilmekte ve onda ısrar eden kişiler fazlalıkta ne yazık ki. Bu kalabalık grup onlara İslam dışı olan bir eğitimi vermek için büyük bir çaba sarf ediyor. Ve onlara sadece nefislerinin hoşuna gidecek bir şekilde eğitim veriyor. Ama buna karşın onlara İslami bir eğitim vermek isteyen kişiler ise maalesef ki sayıca azınlıkta. Olanlar da ya tam olarak bu işe önem vermediğinden ya da pasif davranışlarından dolayı gerçek bir başarı yakalayamıyor maalesef. Yani davet vazifesini tam anlamı ile yapamıyor. Kimisi ise bazı menfaatler uğruna bu kutsal görevden kaçıyor adeta. Burada görev ve sorumluluk üniversite okuyan bilinçli kardeşlerimize düşüyor. Öncelikle bu konu iyice anlaşılmalı. Ve sonrasında da ciddi bir şekilde bu konuya el atılmalıdır. Biz görevimizi yapalım Rabbim bizlere kesinlikle yardımcı olacaktır. Çünkü bu görev önemli bir görevdir. Allah (c.c)` in izni ile gençliği kurtarma görevidir. Muvaffak olmak dileği ile.
Recep Altındağ / Denizli - Yaş: 21
Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.
Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfadan az olsun. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.