• DOLAR 32.51
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
Tabip Odası D.Ü. Rektörünün İddialarını Cevapladı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

DİYARBAKIR - Diyarbakır Tabip Odası, "üniversiteden bilim insanlarının ayrılmasını bölgedeki terör olaylarına" bağlayan Dicle Üniversitesi Rektörü Ayşegül Jale Saraç'ın iddialarının doğruyu yansıtmadığını ileri sürdü.

 

Basın açıklamasını okuyan Doç Dr Ferruh Akay, Dicle Üniversitesi'nin 2008-2012 yılları arasında oldukça sıkıntılı bir dönem geçirdiğini belirterek Haziran 2008'de Dicle Üniversitesi'nde rektörlük seçimlerinin yapıldığını, bu seçimler sonucunda üçüncü sırada olan Saraç'ın YÖK ve Cumhurbaşkanının tercihleriyle Ağustos 2008'de rektör olduğunun altını çizdi.

 

Yeni Öğretim Üyesi Alımları Tamamen İdeolojik Ölçütlere Göre Belirlendi
Rektörlük seçimleri öncesi demokratik söylem ve vaatlere karşılık üniversitede bir pervasızlık dönemine tanık olduklarını söyleyen Akar, yeni öğretim üyesi alımlarının, bilimsel liyakat ve objektif kriterler baz alınarak değil, tamamen ideolojik ölçütlere göre belirlendiğini iddia etti. Saraç'ın rektörlük döneminin başından itibaren birkaç cemaat dışında hiç kimsenin Dicle Üniversitesi'ne öğretim üyesi olarak girebilmesine izin vermediğini de savunan Akar, mevcut kadrolarda bulunan ve yeni yönetimle farklı fikirlere sahip öğretim üyeleri yapılan çeşitli baskılarla üniversiteden uzaklaştırılmaya çalışıldığını vurguladı. Akar, rektörlük sürecinde çoğunluğu bölgeden olmak üzere çok sayıda öğretim üyesinin yapılan baskılara dayanamayarak ya istifa ettiğini ya da başka üniversitelere gitmek zorunda bırakıldığı şeklinde konuştu.

 

Kadro Sınavları Yanlı Ve Keyfi Yapılıyor
Akar ayrıca, Dicle Üniversitesi'nin, 'bize bilim adamı değil, bizden adam lazım' anlayışında olduğunu, ötekileştirme, ayrımcılık ve kayırmanın had safhada olduğunu ve akademik kadro sınavlarının yanlı ve keyfi yapıldığı iddialarında bulundu.

 

Kadrolaşmanın En Yoğun Yaşandığı Fakülte Tıp Fakültesi Olmuştur
Rektör Saraç'ın, 'artık elaman yok, tıp alanında da yok. Neden? Çünkü tıp dışarıda korkunç paralar veriyor. Şu an üniversitelerin, fakültelerin, tıp fakültelerinin durumu doçentlere, yardımcı doçentlere teslim olmuş. Hocalar kalmadı bu çok acı bir durum Üniversitemiz Tıp Fakültesinden bilim insanlarının ayrılmasında Diyarbakır' da terör ortamının sorumlu olduğu" sözlerini değerlendiren Akar, "Rektör hanımın bahsettiği terör olsa olsa kendi yönetiminin üniversitede yarattığı terördür. Aynı açıklamada terör yüzünden kimsenin gelmek istemediği dediği üniversitenin öğretim elemanı sayısını son 4 yılda 500 civarında artırdıklarını beyan etmiştir. Ne yazıktır ki bu öğretim üyelerinin nerdeyse tümünü belli cemaatteki kişiler oluşturmuştur. Bu kadrolaşmanın en yoğun yaşandığı fakülte de tıp fakültesi olmuştur" şeklinde konuştu.

 

Akar, son olarak, Saraç'ın Dicle üniversitesiyle ilgili yaptığı açıklamanın gerçeği yansıtmadığını ve tamamen hayal mahsulü olduğunu belirterek, bunu Diyarbakır'da terör olaylarına bağlamasının kendilerinin düştüğü acizliğinin yansıması olarak değerlendirdi. (Osman İçli - İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir