• DOLAR 32.569
  • EURO 34.861
  • ALTIN 2433.933
  • ...
Batılıların açgözlülüğü çok eskilere dayanıyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Amerika ve İngiltere önderliğindeki batılı işgal güçlerinin Irak’ı işgali sonrasında ülkenin geldiği noktayı genel anlamda gazetemize değerlendiren Iraklı Ayetullah Cevad el Halisi, ülkenin geçmişi, şuanki durumu ve geleceği hakkında çok önemli açıklamalarda bulundu

Mehmet Özcan / Doğruhaber
 

Amerika’nın Irak’a 2003’de kimyasal silah var bahanesiyle başlattığı işgal fiili olarak yedi yılını doldururken ülkede halen konuşlanmış 50 bin Amerikan askeri bulunuyor. İşgalin ülkeye faturası çok ağır oldu; süre içerisinde bir milyondan fazla Iraklı hayatını kaybederken, yine bir milyona yakın kadın dul kaldı. Beş milyon civarında çocuk da yetim bırakıldı. Tutuklamalar, işkenceler, kaybedilen canlar… Oysa Irak’a demokrasi ve özgürlük getirme vaadiyle giren Amerika ve İngiltere önderliğindeki batılı işgal güçlerinin asıl maksatları taa o zamanlardan belliydi. Irak’ın zengin petrolü… Nitekim İngiliz Independent gazetesi tarafından ortaya çıkarılan belgelere göre İngiliz bakanların ve dünyanın en büyük petrol şirketleri temsilcilerinin işgal öncesi bir araya gelerek Irak’ın petrolünün nasıl sömürüleceğini konuştukları ortaya çıktı.
Peki işgal, Irak’a neler kaybettirdi, süre içerisinde cereyan eden sıcak gelişmeler gibi birçok konu hakkında konuştuğumuz Irak’ın seçkin âlimlerinden Ayetullah Cevad el Halisi, Irak’ı genel anlamda gazetemize değerlendirdi. Başkent Bağdat’ta yaşayan el Halisi’nin ailesi Irak’ın İslami tarihinden tanınıyor.
Ayetullah Cevad el Halisi ile yaptığımız röportajın uzun olması sebebiyle iki veya üç bölümde vermeyi uygun gördük. Sözü daha fazla uzatmadan sorularımızı soruyoruz;
İNGİLİZLERİN AÇGÖZLÜLÜKLERİ ÇOK ESKİLERE DAYANIYOR
 

Amerika ve İngiltere öncülüğünde başlatılan Irak işgali sonrası ülkenin geldiği noktayı genel anlamda nasıl değerlendiriyorsunuz?
Şüphe yok ki, sömürgecilerin İslam âleminden istekleri eskiye dayanıyor. İngilizler 1914’te Irak’a girdi ve işgal etti. Daha sonra Amerika ile beraber yaklaşık 7 yıl önce tekrar Irak’ı işgal ettiler. Bu nedenle İngilizlerin açgözlülükleri çok eskilere dayanıyor. Bu aç gözlülük ve sert işgal, ümmet için artık olağanlaştı. Bu şekilde ümmeti dininden, akidesinden, kültürlerinden, varlığından ve vahdetinden döndürmeye çalışmaktadırlar. Ve ümmeti dünyevi çıkarlardan döndürme çalışmasıdır. Bunun için biz ilk sömürgede dedem ve babam, İngiltere’ye karşı durmuşlardı. Onlarla yapılan çatışmalarda babam yaralanmıştı. Biz bu şekilde İngiltere ve Amerika’nın sömürgelerine karşı durduk ve şuan son müdahalede de biz onlara karşı tavrımızı değiştirmedik. Biz daha önce Saddam yönetimine karşı muhalefet ettiğimiz gibi, aynı şekilde batılı ülkelerin Irak’a müdahale etmelerine de karşı durduk. Çünkü biliyorduk ki, onlar bizim için değil, kendi çıkarları için ülkemizi sömürecekler. Başta insanlardan büyük bir kesim yönetime karşı batılıları destekliyordu. Ancak şuan insanların hemen hemen hepsi, bizim tutumumuzun doğruluğunu anladılar. Sonuçta Amerika’nın Irak’a girmesi büyük zarara sebep oldu. Saddam yönetiminden daha büyük fırtınalar kopardı.
 

IRAK PETROLÜNÜN AYDA 6 MİLYAR DOLAR GETİRİSİ VAR
 

Irak’ın gerek ülke bazında ve gerek halk olarak ekonomik anlamda durumu nedir?
Siz de biliyorsunuz ki Amerika demokrasi ve refah sloganlarıyla Irak’a girdi. Ancak Iraklılar; Amerika’nın getirdiği demokraside, sadece ölümler, işkenceler, kesmeler, cezaevleri, insanlara ve ırzlarına saldırmalar dışında başka bir şey bulamadılar. Iraklıların refah’ı ise şuan Irak halkı, en kötü durumda yaşamlarını sürdürmektedir. Şöyle ki, Irak halkının büyük bir kısmı fakirlik sınırı altında yaşıyorlar. Bildiğimiz kadarıyla Irak dünyanın en zengin ülkesiydi. Irak petrolden ayda 6 milyar doları geçen gelir sağlıyor. Bu kadar para sadece bir ayda kazanılıyor. Hâlbuki bazı ülkelerin yıllık gelirleri ancak bu kadardır. Bunlarla beraber Irak halkı çok zor bir ekonomik durumdan geçiyor. Hata Irak’taki Şii ve Sünni partilerden bazıları Irak’ta Şii hükümetinin olduğunu sanıyorlar. Iraktaki Şiiler şuanda tarihlerindeki en kötü dönemi yaşıyorlar. Aynı şekilde ekonomik yönden de en kötü durumu yaşıyorlar. Irak’ın güneyinin geneli Şii’dir. Ekonomik yönden durumları çok kötüdür. Onlarda su bile kesiliyor. Genel itibariyle Irak’taki durum işgal altında en kötü dönemini yaşıyor. Irak’ın kuzeyi için demek istediler ki, “Kürdistan cennet” gibidir. Ve bu yeni bir şeydi. Daha sonra yaklaşık üç ay önce orada protestolar yapıldı. Ve oranın cennet olmadığı anlaşıldı. Orada da aynı şekilde hırsızlıklar yapılıyor. Öldürülüyorlar, insanlar işkencelerden geçiriliyorlar. Herkesin bildiği bir mesele orada gazeteciler de öldürüldü. Şuan Irak’lıların tüm kesimi, maslahatlarının, onları bir arada toplayan ülkenin maslahatı olduğunun farkına varmış ve bunun için vahdeti sağlamak ve Amerika’nın işgalinden kurtulmak için uğraşıyorlar. Ta ki Irak bağımsız bir ülke halini alıp halkına hayırları dokunsun.
AMERİKA, İNSANLARIN AHLAKINI SADDAM’DAN DAHA FAZLA BOZDU

Irak halkının ahlaki yapı ve yaşamı, Saddam sonrası Amerikan işgaliyle ne aşamaya ulaşmış durumda acaba?
Öyle gözüküyor ki, Saddam Amerikalılar gelmeden onların planlarını halkı üzerine uyguluyordu. O insanlara karşı çok sertti. Öldürüyor, kesiyor, asıyordu ve kötü ahlakı yayıyordu. Amerika da geldiğinde Saddam’ın yaptığının aynısını yapıp hatta daha fazlasını yaptılar. Bildiğiniz gibi Amerika orada halkı öldürüyor, asıyor ve kesiyor. Aynı şekilde demokrasi ve şahsi özgürlükler ismi altında kötü ahlakı yaygılaştırmaya çalışıyorlar. Şuan Irak’ın birçok bölgesinde içki ve uyuşturucu yaygılaşmış durumdadır. Kadın ve erkekler arasında çok kötü durumlar yaşanıyor. Kadınlar açılıp saçılmış durumdadırlar. Ancak Allaha hamd olsun Irak halkı zati olarak iyi olmuş durumdadır.

Devamı Haftaya 

Bu hata 1. dünya savaşında da yapılmıştı

Yıllarca bu sorumluluğun verdiği sıkıntı ile yaşadıklarını ifade eden Ayetullah Cevad, el Halisi, Allah’ın, bu sorumluluğu özelikle âlimlere ve beşeriyete bir görev olarak verdiğinin altını çiziyor. Ayetullah El Halisi, 1914 yılında, yani birinci dünya savaşında Irak’a yapılan saldırıda dedesi Muhammed Mehdi ve Iraklı diğer âlimlerin, yapılan saldırılara karşı özelikle Irak’ta ve genelde bütün İslam âleminde önemli roller üstlendiklerini anlattı. Yüzyıldan beri batının İslam âlemine saldırılar düzenlediğini belirten el Halisi, o dönemler dedesi şeyh Muhammed Mehdi’nin de dahil olduğu bazı âlimlerin Osmanlı devletini savunmanın vacip olduğuna dair fetvalar verdiğini kaydetti. El Halisi, bazı Arapların da Osmanlıya karşı durmak için İngilizler ve batıdan yardım talep ettiklerini belirterek yanlış yaptıklarını ifade etti. El Halisi, “Tıpkı şuan da Amerikalıların Irak’a saldırdığında bazılarının ‘Sizi diktatör rejimden kurtarmak için gelmişler’ diyerek hata yapması gibi” diye konuştu.

 


Cevad el Halisi kimdir?

1952 yılında Irak’ın başkenti Bağdat’ın Kazimiye bölgesinde doğan Cevad el Halisi, ilk ve lise eğitiminden sonra üniversitede fizik okudu. El Halisi daha sonra mühendisliğe geçiş yapmış. Ancak daha sonra oradan da ayrılarak kendini dini eğitime ve Irak’ın sorunlarıyla ilgilenmeye vermiş. Saddam döneminde idama mahkum edildiği için ülkesine giremeyen ve 23 sene boyunca İran, Suriye ve Lübnan’da yaşamak zorunda kalan El Halisi hem bir âlim, hem de İslam dünyasının sorunlarını çözmek için fikir ve projeler üreten bir mütefekkir. Irak’ın ileri gelen Şii Ayetullahlarından olan Cevad el Halisi, Arap gazetecilerin birçoğuna göre Irak’ın Fadlallah’ı. Ancak Sünni birçok kesim tarafından sevilen el Halisi, Şii-Sünni ayırımı yapmayan, aksine ümmet bilinciyle hareket eden örnek bir şahsiyet…
Yıllarca bu sorumluluğun verdiği sıkıntı ile yaşadıklarını ifade eden Ayetullah Cevad, el Halisi, Allah’ın, bu sorumluluğu özelikle âlimlere ve beşeriyete bir görev olarak verdiğinin altını çiziyor. Ayetullah El Halisi, 1914 yılında, yani birinci dünya savaşında Irak’a yapılan saldırıda dedesi Muhammed Mehdi ve Iraklı diğer âlimlerin, yapılan saldırılara karşı özelikle Irak’ta ve genelde bütün İslam âleminde önemli roller üstlendiklerini anlattı. Yüzyıldan beri batının İslam âlemine saldırılar düzenlediğini belirten el Halisi, o dönemler dedesi şeyh Muhammed Mehdi’nin de dahil olduğu bazı âlimlerin Osmanlı devletini savunmanın vacip olduğuna dair fetvalar verdiğini kaydetti. El Halisi, bazı Arapların da Osmanlıya karşı durmak için İngilizler ve batıdan yardım talep ettiklerini belirterek yanlış yaptıklarını ifade etti. El Halisi, “Tıpkı şuan da Amerikalıların Irak’a saldırdığında bazılarının ‘Sizi diktatör rejimden kurtarmak için gelmişler’ diyerek hata yapması gibi” diye konuştu.

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir