DİYARBAKIR- 11 Mayıs'ta Gaziantep 18. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından çocuğunun eğitim hakkı için ısrar eden öğrenci velisi Güllü Çevik'e verilen 2 yıl 10 ay hapis cezasına, sivil toplum kuruluşlarından sert tepkiler gelmeye devam ediyor. Hür Der yaptığı basın açıklaması ile hukuk skandalını sert bir dil ile kınadı.

Öğrenci Velisi Hak Arama Talebinden Vazgeçirilmeye Zorlanmıştır
İnsan Hakları ve Hürriyetler Derneği (Hür-Der) adına basın açıklaması yapan Av. Şaban Dalgın, her ne kadar bu cezalar için hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kararı verilmişse de öğrenci velisi bir daha böyle bir teşebbüste bulunduğu takdirde geri bırakılmanın kaldırılıp ceza hükmünün karara bağlanacağı belirtilerek öğrenci velisi hak arama talebinden vazgeçirilmeye zorlanmıştır." dedi.

Dalgın, Gaziantep'te iki yıldan bu yana başörtüsü zulmünün devam ettiğine dikkat çekerek, son verilen kararı zulme maruz kalanların korkması ve hak talebinden vazgeçmesine yönelik bir baskı oluşturma şeklinde değerlendirileceklerini söyledi.

Hükümette Bu Suçlara Ortaktır
Dalgın İl Milli Eğitim Müdürlerinin Allah'ın emri olan başörtülü yaşama ve okuma hakkına zulüm ve zorbalıkla karşı çıkmaları İslami açıdan yozlaşmanın ne seviyeye geldiğine vurgu yaparak Gaziantep ve Bursa'da başörtülü okuma hakkını engellemek için terörle mücadele şubelerini devreye sokan bu milli eğitim idarelerinin kanunları çiğnediğini savundu. Hür-Der Başkanı Av. Dalgın konuşmasının devamında milli eğitim idarelerinin emniyeti haksız uygulamalarına alet ettiklerini bilinmesine rağmen, bu yasaları çiğneyen idarecilere karşı soruşturma başlatmayan Hükümetinde bu suçlara ortak olduğunu ifade etti.

Okul İdaresi Çocuğun, 3 Ay Boyunca Okula Alınmadığını İtiraf Etmiştir
Basın açıklamasının devamında Dalgın şöyle dedi: "Gaziantep 18. Asliye Ceza Mahkemesi 2012/15 Esas sayılı Güllü Çevik'in ceza yediği dosya, yasaları uygulamak ve millete hizmet etmek niyeti var ise Hükümetin zorba idarecileri cezalandırması için apaçık bir delildir. Bu dosyada tanık ve müşteki olarak ifade veren bütün idareciler çocuğun 3 ay boyunca okula alınmadığını itiraf etmişlerdir. Öğrenci velisinin Başbakanlığa ve Milli Eğitim Bakanlığına yaptığı bütün başvurular soyut bir iddia şeklinde değerlendirilse bile okul yöneticilerinin mahkemedeki ikrarları Milli Eğitim Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Başbakanlığın harekete geçmesi için yeterli bir delildir."

Öğrenciyi 3 Ay Boyunca Derse Almayan İdare, Her Gün Ayrı Bir Suç İşlemiştir Dalgın okul idaresinin öğrenciyi başı örtülü olduğu için 3 ay boyunca derse almayarak her gün ayrı bir suç işlediğini dikkat çekerek, bir öğrencinin kılık-kıyafet yönetmeliğine aykırı davranması durumunda aynı yönetmeliğin 20. Maddesinde hangi yaptırımların uygulanacağını belirtmiştir. Bu yönetmeliğin belirttiği yaptırım dışında başka bir yaptırıma başvurmaya hiçbir idarecinin hakkının olmadığını belirten Hür-Der Başkanı, 2012/15 Esas sayılı Gaziantep 18. Asliye Ceza Mahkemesi dosyasında, idarecilerin yönetmeliğin dışında başka bir yaptırım uyguladıklarının açık olduğunu söyledi.

Bu Uygulama Ancak Türkiye'de Görülebilecek Bir Hukuksuzluktur
Dalgın konuşmasının devamında, eğitim hakkını engelleyen idarecilerin cezalandırılmayıp bu hakkını almakta ısrar eden öğrenci velisinin cezalandırılmasının ancak Türkiye'de görülebilecek bir hukuksuzluk olduğuna vurgu yaptı. Dalgın son olarak, öğrenci velisinin cezalandırılmasını sağlayan Gaziantep Emniyetini, Savcılığını, ilgili mahkemesini ve Milli Eğitim İdaresini kınadıktan sonra, "Halkın hükümeti olduğunu iddia eden hükümete iyi uykular (iyi kulak tıkamalar) dileriz." dedi. (Osman İçli-İLKHA)