• DOLAR 34.7
  • EURO 36.773
  • ALTIN 2961.825
  • ...
Batı`nın İslam Dünyası Üzerindeki Asimile Politikası
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Kendi benimsedikleri dinlerin(hristiyanlık ve yahudilik) deformasyona uğramış olmasından dolayı son hak din olan İslamiyeti, kendi olgularıyla asimile etmeye çalışmaktadırlar. Fakat ne yaparlarsa yapsınlar, Allah (cc) nurunu tamamlayacaktır. Özellikle son zamanlarda Batı’da, hakikatın islam dini olduğunu anlayıp, müslüman olan bireylerin varlığı, onları aşırı derecede rahatsız etmektedir. Kendi yurttaşlarının islam dinini seçmesini hazmedemeyenler, sinsice planlar yapmaktadırlar.
 

Asıl önemli olan nokta ise, onların kurmuş olduğu bu oyunlara gelmemektir. Fakat ne yazık ki, 18. Yüzyılda İslam dünyasına nifak tohumları ekmek için gönderilen İngiliz Casus Hemper’in itirafları ve yapılan oyunlar, günümüzde izlerini göstermektedir. Özellikle aşağıda sıralanan şu 6 başlık, Hemper’in islam dünyasını nasıl karıştırp, asimile etme yolunda gösterilen haritadır:
 

1)Müslümanlar arasında, ırkçılığı körüklemeliyiz.
2) “Allah’ın ibadete ihtiyacı yok!” diyerek müslümanları ibadetten soğutmalıyız.
3)Müslümanlığa bidatler sokup, İslamı gericilik ve terör dini olarak göstermeliyiz.
4)Çocukları ailelerinden uzaklaştırmaya çalışmalı, böylece dini terbiyelerinden mahrum bırakmalıyız.
5)Örtü için, “İslami bir emir değil, sonradan çıkmış bir adettir.” Diyerek, kadının örtüsünü açmaya çalışmalıyız. Müslümanlığı yok etmek için, bu iş çok tesirlidir.
6)”Dinde zorlama yoktur, kimse kimseyi dine zorlayamaz.” Diyerek, dinin emirlerinin anlatılmasına mani olmaya çalışmalıyız.
 

Bu olgulardan yola çıkarak, yaşadığımız bu topraklarda meydana gelen olayları dini ve toplumsal olarak ele alacak olursak, nüfusunun %98’i müslüman olan Türkiye’de, bu anlatılanlar bariz bir şekilde kendini göstermektedir. Müslümanlar arasında ırkçılığın örneklerine sıkça rastlamaktayız. Zira günümüzde dahi devam eden son zamanlarda revaçta olan Türklük ve Kürtlük, müslümanlar arasında çok önemli bir engel teşkil etmektedir. Eğer ki, İslam dini ırkçılığı benimsemiş olsaydı, Bilal-i Habeşi örneği olmamış olurdu. Bu durumda dinimizde bu tür bir durumun olmamasından dolayı, bu kurgu dinimize empoze edilmeye çalışılmıştır. Unutulmamalıdr ki, dinimizde insanın insana üstünlüğü meziyetleriyle değil, takvasıyla açıkça beyan edilmektedir. Bu da Allah katındadır.
Günümüzde özellikle bir takım insanların, Allah’ın bizim ibadetimize ihtiyacı yoktur söylemleriyle, insanların Allah’a yönelmelerini engellemeye çalışmaktadırlar. Bir takım gruplar kendilerini İslami kesim olarak tanıtıp, dinimizde olmayan uygulamaları varmış gibi göstererek, bidatler meydana getirmişlerdir. Örneğin, peygamberimize ve onun sahabisine kendi söylemlerini atfederek, inandırıcı kimlik kazandırmaya çalışmışlardır. Bununla kalmayıp, malum medyanın da körüklemesiyle, İslam dinini terör ortamlarına çekmeye ve lanse etmeye çalışmışlardır.

Ayrıca içinde bulunduğumuz ay, peygamber efendimizin kutlu doğum ayıdır. Bazı sözde islami kesimler bunun kutlanmasını bidat olarak yorumlamaktadırlar. Aksine bu çok güzel bir organizasyondur. Çünkü peygamber efendimizin doğumunun kutlanması vesilesiyle, insanlarımızın dini duyguları ve bağlılığı perçinleşiyor. Bu durum bidat olsa bile, -ki değildir- Üstadın dediği gibi güzel bir bidattir. Günümüzde sıkça rastladığımız bir diğer husus ise çocukları ailelerinden uzaklaştırıp, kendi fikirlerini aşılamaya çalışmışlardır. Bunun için özel eğitim kurumlarının faaliyetleri ve çokluğu dikkat edilmesi gereken bir husustur. Bu ortamlarda taze olan beyinler islami ahlak yerine, islam düşmanlığıyla doldurulmaya çalışılmaktadır.

Örtünme konusuna gelince, batılı senaristlerin islami bir hassasiyet olan bu konu üzerinde durması gerçekten iyi analiz yaptıklarını göstermektedir. Çünkü bacılarımızın örtünmesi, İslam dini açısından ve ahlaki boyut olarak çok önemli bir durumdur. Örtünmek, bir iffet meselesidir. Dinimizin kadınlar konusunda özellikle durduğu bir mevzudur. Bunu iyi bilen batılılar, İslam’a bu yönden de saldırmayı ihmal etmemişlerdir. Ülkemizde olay konusu olan örtünme siyasi otoritelerin ve medyanın çirkin oyunlarıyla hallaç pamuğuna dönmüştür. Aksine anayasada varolan din ve vicdan özgürlüğünün, ne hikmetse örtünme konusuna gelince , siyasetin elinde aciz kalması enteresan bir çelişkidir.
 

Özetle ifade edecek olursak oynanan bu oyunlar, günümüzde sıkça karşımıza çıkmaktadır. Bizlere öyle aksettirilmiş ki, olayın çok ciddi bir boyut olduğunu anlamamamız için bu oyunların sahipleri, kullandıkları bireyleri çok iyi seçmişlerdir. Bu kişiler, asimile yapacakları toplumda öncelikle kendilerini benimsetip, daha sonra bu konuları empoze etmeye çalışmışlardır. “Arap Lawrence” olarak adlandırılan İngiliz ajan Lawrence, kendini arap dünyasında o kadar iyi kamufle etmiştir ki, onun ajan olduğunun anlaşılması uzun sürmüştür. Zira çok iyi derecede islami bilgiye ve arapçaya hakimdi. Müslüman aleminin bu tür asimile politikalarına karşı kendini korumasının tek bir çözümü vardır. O da, İslam dinini çok iyi bilip, Allah’a teslimiyet göstermesidir. Ancak bu şekilde bir kalkan görevi gösterebilir.

Kaynak: Mehmet Ali Demirbaş’ın ingiliz casusunun itirafları adlı kitap.

Yunus Akyüz / Gaziantep - Yaş: 26


Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.

Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.


 

Bu haberler de ilginizi çekebilir