Biliyorsunuz Allah katında üstünlük takva ile olur. Takva da ne renk ile ne dil ile ne ırk ile erişilebilecek bir mertebe değildir. Peki ya biz? Ben Türküm, ben Kürdüm, ben Zazayım işte efendim ben Arabım. Eee nerde takva? Biz sadece namaz ile, oruç ile, zekat ile takva sahibi olacağımızı düşünüyoruz. Oysa ki sadece beş farz ile takva sahibi olunamayacağı ortadadır. Peki sorarım size: nerede kul hakkı? nerede hırsızlık? nerede uyuşturucu? nerede yalan? nerede faiz? nerede komşuluk hakkı? nerede hak? nerede hukuk?...
 

Hadi sevgili din kardeşlerim cevap arayalım bu sorulara, uzakta değil yaşadığımız yerde, Bingöl`de ve yahut kendimizde arayalım. Hangimiz bir işi yaparken acaba birinin hakkını gasp ediyor muyuz diye düşünüyoruz? Hangimiz hırsız olduğunu bildiğimiz birine hırsızlık yapmaması için yardım ediyoruz? Sevgili din kardeşlerim gittiğim bir sohbette şahit olduğum bir diyaloğu sizlerle paylaşmak istiyorum.
 

… İstanbul`dan üç tane nur yüzlü 60`lı yaşlarda amca Türkiye`nin her yerini gezip dini sohbetler yapıyorlar. Fazla uzatmayayım bu amcaların yolu Bingöl`e düşmüş. O sohbeti dinlemek bana da nasip oldu. Onlar konuşurken ben deve kuşu misali kafamı koyacak yer arıyordum. Amcalardan bir tanesi:
 

— Değerli cemaat siz görmüyor musunuz? Din elden gidiyor, devir cahiliye devrini yansıtıyor. Bugün Hristiyanlar bile misyonerlik faaliyetleri ile kendilerine yandaş, yoldaş arıyorlar. Peki biz ne yapıyoruz? Sormazlar mı bize siz ne yapıyordunuz? Biz Müslüman olarak doğru bildiğimiz bir hususu anlatmakla yükümlü değil miyiz?
 

Anlatmakla yükümlü olduğumuz ortada ama anlatmıyoruz ki anlatmadığımız da ortada. Gençlerimiz uyuşturucu madde kullanıyor, küfürlü konuşma normal sayılıyor, büyük-küçük tanımazlık var, camiler değil kahvehaneler tıklım tıklım, iftiralar, dedikodular, fitneler fesatlar kol geziyor meydanda. Haksızlık diz boyu: ticaretimize hile karışmış, samimiyetimize yalan karışmış, en kötüsü de adaletimiz Kuran adaletinden soyut, batı adaletine yani Hristiyan, Yahudi adaletine dönmüş. Üç beş değişiklik dışında cahiliye devrine dönmüş devrimiz, hemde varlık içinde tokluk içinde, ilim içinde, irfan içinde…

Harun Kızılboğa / Bingöl - Yaş: 20

Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.

Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.