• DOLAR 32.585
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2494.03
  • ...

ANKARA

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın katılımıyla bir otelde düzenlenen MÜSİAD 9. Genişletilmiş Başkanlar Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, sadece Türkiye'de değil, dünyanın pek çok ülkesinde 2018'in yeni başlayan bir sürecin habercisi olduğunu söyledi.

DOLARİZASYON HAKİMİYETİNE MEYDAN OKUMA SONUCA GİDEN YOLDA BİR GEÇİŞ SÜRECİ

Kaan, gelinen noktada meselenin dolarizasyon hakimiyetine karşı ayakta kalma ve meydan okuma kimliğine bürünmesinin nihai bir sonuç olmadığını vurgulayarak, bunun sonuca giden yolda geçiş süreci olduğunu dile getirdi. Gelecek süreçte sürdürülebilir etkin bir kalkınma için öncelikle bağımlılıkların doğru tespitinin yapılması gerektiğine işaret eden Kaan, "Milli para birimiyle ticaretin artarak taraftar bulması, bir bakıma her ülkenin ulusal ekonomilerini korumak adına, parasal tabanlarını bir başka ülkenin ulusal para biriminden uzaklaştırma çabalarıdır." ifadesini kullandı.

"DÜNYANIN YEPYENİ BİR PARASAL SİSTEME HAZIRLANMASI GEREKTİĞİNİ SAVUNUYORUZ”

Kaan, herkes kendi derdiyle uğraşırken dünya ekonomi literatürünün değiştiğinin unutulmaması gerektiğine dikkati çekerek, "Dünyanın yepyeni bir parasal sisteme hazırlanması gerektiğini savunuyoruz. Para kavramı 2019-2025 hattında çok ciddi paradigmal değişimlere maruz kalacak. Bizler bunun hazırlığına şimdiden başlamalıyız." dedi. Dünya siyaseti ve ekonomisi anlamında zor bir süreç başlarken Türkiye'nin siyasi ve ekonomik değişimini 2018'de tüm zorluklara rağmen başlattığını anımsatan Kaan, şöyle devam etti: "Bizler, ekonominin en önemli makro paydaşlarından biri olarak yönümüzü kısa vadeli stratejiler yanında uzun vadeli politikalara da çevirmek zorundayız. Türkiye, bugün gelinen noktada büyük bir sosyal, iktisadi, kültürel ve yönetsel dönüşüm içindedir. Büyük dönüşümler, beraberinde büyük sorumluluklar ve sancılar da getirir. Bu, değişimin doğal bir sonucudur. Ekonomide dengelenme süreci, 'tüketim merkezli' ekonomiden, 'üretim odaklı' ekonomiye geçişe yoğunlaşılması adına iyi değerlendirilmelidir."

STRATEJİK SEKTÖRLERE YÖNELİK YATIRIMLARA ODAKLANMAK GEREK

Ülkelerin ekonomik büyüme performansının önemli ayaklarından birini yatırım harcamalarının oluşturduğunu belirten Kaan, şunları kaydetti: "İlk iki çeyrekte yüzde 7,9 ve yüzde 4,2 artış kaydeden toplam yatırımların, geçen yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 3,8 oranında daraldığı da göz önüne alındığında, stratejik sektörlere yönelik yatırımlara odaklanmamız gerektiği daha iyi anlaşılacaktır. Yeni Ekonomi Programı kapsamında açıklanan yol haritasının üretimde millileşme hareketine verdiği katkıyı cesaret verici buluyoruz. Cari açığı doğrudan etkileyen sektör kalemlerine de vurgu yapması ve bu itibarla biyoteknoloji, petrokimya, yazılım, enerji ve makine-teçhizat gibi katma değeri yüksek sektörlerde yatırımın öncelik kazanması da yine iş dünyası adına umut verici. Ekonominin konvansiyonel sektörlerinde kümelenmiş reel kesim için ise Emlak ve Kalkınma bankalarının yeniden yapılandırılması hem mevcut dalgalanmanın dengeye kavuşmasını sağlayacak hem de 3 yıllık üretim planlamalarında verimliliği artıracak. İhracat Teşvik Sistemi'nin iyileştirilmesi ve Taşınmaz Değerleme Sistemi de dengelenme sürecine katkı sağlayacak."

“BİRİLERİ BUNDAN RAHATSIZ OLUYOR, BİLİYORUZ KİMLER RAHATSIZ OLUYOR”

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da sözkonusu toplantıda yaptığı konuşmada "Şuranın altını net bir şekilde çizmek isterim. Hiçbir şekilde, Yeni Ekonomi Programı'nda (YEP) ortaya koyduğumuz hedeflerden taviz vermek yok. Bütçe disiplini konusundaki sıkı duruşumuzu sürdürmeye devam edeceğiz." diye konuştu. Albayrak, Merkez Bankasının Olağanüstü Genel Kurul kararı almasıyla ilgili çok sayıda asılsız haber ve iddiaya şahit olduklarına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Nitekim, nisan ayında Hazineye devredilecek Merkez Bankası karının ocak ayında Hazineye devredilmesi için atılan bu adımın amacı, hedefi çok açık ve nettir. Bütçe kapsamında biz Merkez Bankasından Hazineye devredilecek karı 20 milyar lira civarı olarak öngördük. Ama geldiğimiz noktada yıl sonunda ortaya çıkan tablo bu rakamın 37 milyar lira seviyesinde olacağını gösteriyor. Yani bütçede koyduğumuz rakamın çok daha üzerinde ve beklentimizin çok daha üzerinde bir rakam. İşte bu kaynağın çok önemli bir kısmı ocak ayında devreye girecek. Nisan yerine ocakta bu karın Hazineye devredilmesinin temel amacı, etkin nakit yönetimi kapsamında kamu yatırımı, kamu ödemeleri, piyasaya ödemeleri ve KDV iade ödemelerinin bu ekonomik koşullarda çok daha hızlandırılarak piyasaya likiditenin çok daha hızlı şekilde sunulmasıdır. Birileri bundan rahatsız oluyor, biliyoruz kimler rahatsız oluyor. Sıkıntı yok ondan." AA