• DOLAR 32.504
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
Anlamsız Soruşturma!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Emrah Tel / İstanbul

Kamuoyuna açık olan mahkeme savunmalarında geçen ifadelerden dolayı yazar ve yayınevine yönelik soruşturma başlatılması “bir döneme ışık tutan doğruların yayılması engellenmek isteniyor” dedirtti
 

Karanlık bir döneme ışık tutan “Hizbullah Ana Davası Savunmalar” isimli kitaptan dolayı hazırlık soruşturması açıldı. Dua Yayınevi`nin basımını yaptığı eser ile ilgili Yazar Avukat Hüseyin Yılmaz’ın ifadesi alınırken, Dua Yayınevi Sahibi Mehmet Ali Gönül’e de soruşturma tebliği iletildi.

Tebliğde "Hizbullah Ana Davası Savunmalar" isimli eserde Hizbullah propagandası yapıldığı iddia edilerek 3713 sayılı kanunun 7/2 maddeleri gereğince soruşturma başlatıldığı ifade edildi. Ayrıca elden verilen “ön ödeme bildirimi”nde Maliye veznesine 10 gün içerisinde 20 bin lira yatırıldığı takdirde soruşturmanın açılmayacağı da belirtiliyor.
 

DEVLET BENDEN RÜŞVET İSTİYOR

Başlatılan soruşturma ile ilgili görüştüğümüz Dua Yayıncılık sahibi Gazeteci Yazar Mehmet Ali Gönül, “Savcı Bey tarafından ifadeye davet edildiğimde Avukatımla beraber Beşiktaş Adliyesi’ne gittik. Burada ‘Hizbullah Ana Davası Savunmalar’ adlı eserin yayıncısı olduğumu dile getirdim. Zaten geçtiğimiz hafta da eserin yazarlarından Av. Hüseyin Yılmaz da aynı savcıya ifade vermişti” dedi. İfadede diğer yazarlar ile ilgili hiçbir sorunun da sorulmadığını belirten Gönül, “Savcı, soruşturma dosyasına verdiğim ifadeyi ekledi. İmza karşılığı elime ‘ön ödeme bildirimi’ diye bir kâğıt tutuşturdular. Bakınca şaka gibi algıladım.

Zira devlet benden 20 bin TL karşılığı davadan vazgeçebileceğini söylüyordu. Avukatım da doğruladı. Kanunda böyle bir şey varmış meğer. Doğrusu bu parayı ödeyecek durumda olmadığım gibi şaşkınlık içindeyim. Sanki benden rüşvet istemiş gibi hissettim kendimi. Dava ileriki günlerde herhalde netleşir. Hâlâ özgürlükler adı altında yapılan açılımların bu gibi kısıtlayıcı durumların gölgesinde olması vahim bir durumdur. Türkiye’nin bu gibi meseleleri aştığını düşünüyordum, meğer yanılmışım” ifadelerini kullandı.
 

MAHKEMELER ALENİDİR HERKES GİREBİLİR

Geçtiğimiz hafta ifadesi alınan ve yazarı olduğu Hizbullah Ana Davası Savunmalar eserinin yazarı Av. Hüseyin Yılmaz da soruşturmaya tepkili. Kitabın basım ve derlenmesiyle ilgili hiçbir hukuki sorunun olmadığını söyleyen Yılmaz, “Mahkemeye verilen savunmalar bir araya getirilmiş ve kitap yapılmış.

Bu kitap ile ilgili ifademi aldılar. Sebebini ise ‘gizli tanığın kimliğini deşifre etmek’ olarak bildirdiler. Kitapta Cemal Tutar, gizli tanık olarak ifade edilen kişinin Abdulaziz Tunç olarak tahmin ettiğini mahkemeye beyan ediyor. Mahkemeler, duruşmalar alenidir.

Tüm kamuoyuna açıktır ve herkes girebilir, bu da yasa gereğidir. Dolayısıyla kitaptan önce zaten bu konu aleniyet kazanmış, biz bu kitapla ilk defa bunu deşifre etmiş değiliz. Herkesin bildiği bir şeyin başkaları tarafından kitaba alınması hukuki olarak hiçbir sorun teşkil etmiyor. Zaten gizli tanık ile ilgili iddiayı da Cemal Tutar söylüyor, bu yine bizimle alakalı değil. Cemal Tutar’ın mahkemeye verdiği savunmasıdır. Eğer Cemal Tutar’ı bulabilirlerse onun da ifadesine başvurmaları lazım” dedi.


BİRİLERİ DOĞRULARIN YAYILMASINDAN RAHATSIZ
 

“Birileri bu kitaptan rahatsızlık duymuş ki böyle bir soruşturmayla bu kitabın dağıtımını, halka ulaşmasını, doğruların, gerçeklerin halka ulaşmasını engellemeye çalışıyor” diyen Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü; “Bunun başka ifadesi de yok. İfade verdiğimizde savcı bey de aleni olan bir konu olduğunu gördü, dava açmaya gerek olmayan bir konu olduğu konusunda bizimle mutabıktı. Ama birileri kitabı incelemiş.

Farklı bir şey bulamayınca ‘gizli tanığın kimliğini deşifre etmek’ diyerek bir şeyler tutturabilme umuduyla soruşturma evrakını savcı beye iletmişlerdir. Yayıncıya da ön ödeme tebligatı gitmiş. Bu konuda yasal prosedür uygulanacaksa dava açılmaması gerekiyor. Ama dava açılırsa da beraat edeceği muhakkak bir durumdur. Gayri hukuki bir şekilde birileri talimatla bir şeyler yapacaksa dava da açılır, ceza da verdirmek için ellerinden geleni yapacaklardır” ifadelerini kullandı.


HUKUKİ DEĞİL ZORLAMA SÜREÇTİR
 

Sürecin hukuki olmadığını vurgulayan Yılmaz, “Bu zorlama bir süreçtir. Görülüyor ki, birileri uğraşıyor. Özellikle farklı mecralara çekilmeye çalışılıyor. Yargı üzerinde de bir baskı oluşturulmaya çalışılıyor. Soruşturma makamları da etki altına alınmaya çalışılıyor. Bu konuda bağımsız savcı ve hâkimlerin olması, bu tür baskılara boyun eğmeyecek hakim ve savcıların bu davalara bakması durumunda soruşturmanın takipsizlikle sonuçlanması dava açılsa dahi beraatla sonuçlanması gerekiyor” şeklinde konuştu.
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir