• DOLAR 32.604
  • EURO 34.816
  • ALTIN 2498.684
  • ...
İbrahim Kalın, Kabine Toplantısı`nda açıklamalarda bulundu
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Kalın'ın açıklamalarından başlıklar;

ABD'NİN ÇEKİLME KARARI

Suriye ve topraklarımızda DEAŞ ile mücadele sekteye uğramayacak. DEAŞ ile mücadelede yavaşlama olmayacağının altını bir kez daha çizmek isteriz. 14 Aralık'taki Erdoğan-Trump görüşmesi seyri değiştirdi.

Fırat Kalkanı harekatında 3 bin DEAŞ'lı etkisiz hale getirilmişti. O günden bugüne kadar Cerablus, El Bab hattında DEAŞ unsurlarına rastlanılmamaktadır. Hem sahada hem masada olmaya devam edeceğiz. Bugün bir eylem hazırlığında olan hücrenin çökertilmesi bunun önemli örneklerinden bir tanesi. Reina saldırısıyla iltisaklı olduğu tespit edilen hücre çökertildi. Güvenlik güçlerimizi tebrik ediyoruz. Ön alıcı bir şekilde her alanda bu mücadelemiz devam e decektir. Türkiye YPG/PKK terörüyle kararlı bir şekilde mücadeleye devam edecektir.

'ASKERLERİMİZ KALMAYA DEVAM EDECEK'

İdlib bölgesinde 12 askeri gözlem noktamız bulunmaktadır. İdlib anlaşması çerçevesinde de buradaki askeri mevcudiyetimizi tahkim etmeye devam ediyoruz. Oradaki askerlerimiz de kalmaya devam edecekler. Böylece yerel unsunlarla birlikte İdlib civarında güvenliği ve istikrarı sağlayacaklar.

'BUNDAN SONRA DA MÜSAADE EDECEĞİZ'

2019'u karşılarken aynı kararlılıkla ekonomi politikalarını sürdürmeye devam edeceğiz. Doğu Akdeniz sürekli hareket halinde olan bir bölge. Kıbrıs'ın kuzey, güney, doğu ve batısında fiili durumun yaratılmasına müsaade etmedik, bundan sonra da etmeyeceğiz.

Doğu Akdeniz'de uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarımızı ihlal eden adımlar atılırsa tepkisiz kalmayız.

NETANYAHU'YA ÇOK SERT TEPKİ!

İsrail Başbakanı Netanyahu'nun sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik ifadelerini gördük. Bazı hususları kayda geçirmek isterim. Netanyahu'nun Cumhurbaşkanımıza saldırması, TSK'ya dil uzatmaya kalkması dikkati dağıtmak, kendi iç sıkıntılarından ve belalarından kurtulmak için belki onun için geçici bir yol olabilir. Netanyahu'nun Başbakanlığı döneminde 3 binden fazla Filistinli hayatını kaybetmiştir. Öncelikle bunun hesabını vermelidir. Terör eylemlere karşı bizim yaptığımız meşru müdafa harekatları onları rahatsız etmektedir. Acaba PKK'yla gizli ilişkileri mi vardır. Türkiye terörle mücadele en kararlı bir şekilde mücadelesini sürdürecektir.

Türkiye, terörle mücadelesini en kararlı şekilde sürdürücektir. Bunun için ne İsrail'den ne başka bir ülkeden izin alması, onay alması diye bir şey söz konusu değil.

''AMERİKAN ASKERİ HEYETİ TÜRKİYE'YE GELECEK''

Bu hafta bir Amerikan heyeti Türkiye'ye gelecek, konunun koordinasyonunu konuşacaka. Sayın Cumhurbaşkanımızla sayın Trump'ın mutabık kaldığı konu koordinasyonun üzerineydi. Münbiç'le ilgili mutabık kalınan bir yol haritası vardır. Buna mugayir bir durum sözkonusu değil. Bunun nasıl şekilleneceği yapılacak koordinasyon toplantılarında ele alınacak.

''RUSYA İLE ÇALIŞMA BAŞLATILACAK'

DEAŞ'la mücadelede herhangi bir geri adım, zaafiyet, duraklama, yavaşlama asla sözkonusu değildir. Biz aynı kararlılıkla bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Koalisyonun desteği ve yerel unsurları devreye katarak bu çalışmalar sürdürülecek. Bu koordinasyonu yaparken tabii ki Rusya Federasyonu ile yakın bir çalışma içerisine gireceğiz. Bu yeni dinamikler ışığında Rusya Federasyonu ile koordinasyon çalışması da başlatılacak.

'ASKERİMİZE BİR SALDIRI HALİNDE DÜNYAYI BAŞLARINA DAR EDERİZ''

3 garantör ülke olarak bu mutabakat sağlanmıştı. Onlar Suriye rejimi ile yürüttükleri müzakerenin tamamlandığını ilan etmiş oluyorlar. Bizim askerlerimiz orada. 12 askeri gözlem noktası orada. Askerlerimizin her türlü ihtiyaçları karşılanıyor. Şuana kadar bir saldırı sözkonusu olmadı. Böyle devam etmesi için de tedbiri almış durumdayız. Zaten rejimin böyle bir şeye cesaret etmesi söz konusu bile olamaz. Askerimize yönelik herhangi bir saldırı, operasyonda bulunması halinde dünyayı onlara dar ederiz. Ayrıca İdlib anlaşması çerçevesinde böyle bir şeyin söz konusu olmayacağını da bir kez daha kayda geçirmek isterim.

YENİ ASKERLİK MODELİ

Milli Savunma Bakanımızla görüştük. Kendileri bütün yetkili kurumlarımızla en iyi modeli inşa etmek için çalışıyorlar. Tamamlanınca sayın Cumhurbaşkanımıza arz edilecek. En uygun, en optimal askerlik müdelini mutlaka üreteceklerdir.

PATRIOT SÜRECİ

ABD'nin Patriot satış süreci S-400 sürecini etkilemez, birbirine alternatif olarak görmüyoruz

14 ARALIK'TAKİ ERDOĞAN-TRUMP GÖRÜŞMESİ

Kalın: "(14 Aralık'taki Erdoğan-Trump görüşmesi) Cumhurbaşkanımız, şunu açık ve net şekilde iletti; DEAŞ'ı yenmek bu bölgeden temizlemek için Türkiye ve ABD olarak bizim PYD/YPG terör örgütüne ihtiyacımız yok. Biz bunu Türkiye ve ABD olarak yapabiliriz, bölgeyi istikrara kavuşturabiliriz. Böylece hem Suriye'nin toprak bütünlüğü noktasında önemli bir adım atarız hem de ikili ilişkilerimizde bir sorun haline gelen PYD/YPG/PKK meselesini de çözmüş oluruz. Bu teklif, yeni değil daha önce de yapıldı. Ama ilk defa bu görüşmede bunun karşılık bulduğunu ve bir talimata dönüştürüldüğünü gördük.

ERDOĞAN TRUMP'I DAVET ETTİ

8 Ocak'ta bizden bir heyet Washington'a gelecek. Oradan buraya ziyaretler olacak. Sayın Trump ile sayın Cumhurbaşkanımızın yüzyüze görüşmesi önümüzdeki aylar içerisinde planlanmıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız sayın Trump'ı davet etti. Kendisi 2019'da Türkiye'ye ziyaret yapabileceğini söyledi. Mart ayının sonunda bir seçim takvimimiz var. Biz daha çok Türkiye merkezli bir program üzerinde çalışıyoruz. Yunanistan, Hırvatistan, Pakistan'dan Türkiye'ye ziyaretler planlanıyor. Trump'la yüzyüze görüşme Türkiye ziyaretinde gerçekleşebilir.

''AKPINAR İLE GEZEN KEŞKE...'

Programı sonradan izledim. Söylenen sözlerin kabul edilmesi mümkün değil. Bunların eleştiri ya da mizah adı altında hoşgörülmesi mümkün değil. İfadeleri okuduğunuz zaman, "Birilerini ayağından asarlar, başka liderlerin yaşadığı kötü sonları yaşar" gibi ifadelerle Türkiye'deki mevcut iktidarı, Cumhurbaşkanımızı eleştiri bağlamında söylenen sözler. Bunlar bugünün Türkiyesiyle ilgili söylenmiş sözler. Sayın Cumhurbaşkanımız tepki vermeden savcılık resen soruşturma başlattı. Bunların her biri hem kişisel hem kamu, amme davası olabilecek konular. Bu kişiler bizim çocukluğumuzun o masumiyet dönemlerinde, izlediğimiz filmlerde hatırladığımız kahramanlar olarak kalsalardı. Keşke bu tür galiz ifadelerle, Cumhurbaşkanı ile "belki ipte sallandırılır, belki bir mahzende ölür" gibi sanatçılıkla ilgisi olmayan lafları söylemeselerdi. Bunun mizahla izah edilecek bir durumu sözkonusu değildir.

Bu haberler de ilginizi çekebilir