• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...
Madde bağımlısı gençler cami ile hayata tutunuyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Gaziantep'in Şahinbey ilçesinde bulunan Osmanlı Camii'nde görev yapan Ökkeş Bahri Doğan, yüzlerce genci madde bağımlılığından kurtardı. Uyuşturucu bağımlısı olan gençleri, yaptığı faaliyetlerle camiye ve ibadete yönlendiren Doğan, böylece gençlerin kendi geleceğini karartmalarının önüne geçiyor.

Türkiye'de giderek artış gösteren madde bağımlılığı toplumu tehdit etmeye devam ediyor. Toplumda giderek yaygınlaşan madde kullanımının çok küçük yaşlara kadar inmesi, tehlikenin geldiği boyutu da gözler önüne seriyor.

Halk arasında "torbacı" olarak tabir edilen uyuşturucu tacirleri de özellikle manevi boşluk içinde olan gençleri hedef alıyor. Uyuşturucu illetinin tuzağına düşen gençler, yeni arkadaş çevresiyle bataklığa her geçen gün daha fazla saplanıyor.

Diyanet İşleri Başkanlığı, Adalet Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığının birlikte yürüttüğü uyuşturucu ile mücadele kapsamında Gaziantep'te İl Müftülüğü tarafından Şahinbey İlçe Müftülüğü Koordinatörü olarak görevlendirilen Doğan, 2 yıldır bu görevi başarılı bir şekilde yürütüyor.

Şahinbey ilçesi Yeşilevler Mahallesi'nde bulunan Osmanlı Camii'nde görev yapan imam hatip Ökkeş Bahri Doğan, mahallesindeki gençlerin uyuşturucu batağına saplandığını görünce 2 yıl önce harekete geçti. Gençlerin kendilerini zehirleyerek yitip gitmelerine seyirci kalmayan ve madde bağımlılarının bu durumundan etkilenen Doğan, İl ve ilçe müftülüğünün de desteğiyle yaptığı çalışmalar ile yüzlerce genci uyuşturucu illetinden kurtardı.

Doğan'ın madde bağımlılığına karşı yürüttüğü mücadele herkesin takdirini topluyor. İki yıldır yaptığı çalışmalarla yüzlerce genci madde bağımlılığından uzaklaştırıp, topluma kazandıran Doğan, gençlere sevgiyle yaklaşarak onların hayatlarında fark yaratıyor.

Çocukların ve gençlerin bulunduğu parkları dolaşan Doğan, uyuşturucu ve benzeri bağımlılıkların yol açtığı kötülükleri anlatıyor. Boş vaktinde kendisini uyuşturucu bağımlısı olan gençlere adayan Doğan, bu özelliğiyle de mahallelinin sevgisini kazanmış durumda.

Uyuşturucu kullanan gençleri tek tek sokaklardan ve parklardan topladıklarını belirten Doğan, İLKHA muhabirine yaptığı açıklamada, "Gözümüzün önünde eriyen bu gençlerimizi görmezden gelemezdik" diyerek amacının bu illete bulaşmış gençlere sahip çıkmak olduğunu söyledi.

İnsanlara, cami imamlarının görevinin sadece camilere gelip namaz kıldırmak veya ezan okumak değil, hayatın her alanında faydalı olabildiklerini göstermek için mücadele ettiğini belirten Doğan, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından uyuşturucu ile mücadele amacıyla her il ve ilçede koordinatörlerin görevlendirildiğini hatırlattı.

Doğan, "Madde bağımlılığı ile mücadele kapsamında altı kurumun altına imza attığı bir proje vardı. Proje kapsamında Diyanet İşleri Başkanlığına verilmiş olan görevi üstlendik. Bağımlılıkla mücadelede ben de Şahinbey İlçe Müftülüğünün koordinatörlüğünü yapıyorum." dedi.

"İmamlık mesuliyet isteyen bir görevdir"

Uyuşturucu ile mücadelede manevi desteğin önemli olduğuna dikkat çeken Doğan, "Bu öyle bir şey ki anlatılmaz. Vefa olacak, bu işe gönül koyacaksınız. Bu işi severek yapacaksınız. Yani imamlık mesuliyet isteyen bir görevdir. İki namaz arasını dolduracaksınız. Benim madde bağımlısı gençlerle ile ilgili olan çalışmalarım ise genelde gece başlar ve ben yatsı namazdan sonra evime gitmem. Bu kardeşlerimizi, yavrularımızı ve dostlarımızı ben nerede iseler orada bulurum, oturup onlarla sohbet ederim. Onları camiye davet ederim. Camide çay içilir, muhabbet edilir, dertler dinlenilir, sıkıntılarına el uzatılır, aç olana sofra açılıp yemek verilir. Kriz saati gelmişse odamda onları istirahata alırım. Onları bağrıma basar severim. Çünkü onlar bizim yavrumuz, dışlayamayız." ifadelerini kullandı.

"Bizim kaybedecek bir gencimiz yok"

Madde bağımlılığının tüm dünyada gittikçe arttığını ve özellikle gençler için büyük bir problem teşkil ettiğini söyleyen Doğan, "Çünkü ortalık yanıyor. Anneler ve babalar ise bu çocuklarını kurtarmak için uğraşıyorlar. Benim telefonum gece-gündüz hiç susmaz. Onlara hiçbir zaman ters bir tepki vermedim. Kim davet ettiyse yanına gittim ve ebeveynleri ile konuştum. Ağlayan ile ağladık, sızlayan ile sızladık. Gençlere bağrımızı açtık. Bu işin yanlış olduğunu anlattık. Çünkü bizim başka bir ülkemiz, başka bir gencimiz yok. Onlara sahip çıkmalıyız." şeklinde konuştu.

"Keşke daha önce gelseydin..."

Gençlerle birebir ilgilendiğini anlatan Doğan, "Hatta görüşmelerimiz esnasında bazı gençlerimizi de maalesef kaybettik, bu beni çok üzdü. Hiç unutmam; gece bir parka gitmiştim, parkta 3-5 genç madde kullanıyorlardı, onlara selam verdim. Bana 'sen kimsin?' diye tepki verdiler. Ben, cami imamı olduğumu söyledim. 'Cami imamı bizim yanımıza gelmez, sen geliyorsan çok geç kaldın, keşke daha önce gelseydin' dediler. Bu söz beni çok etkiledi ve gerçekten de çalışmalarımı artırdı. Bu gençlerden korkmayın. Onlar hayat doludur. Sadece bir arkadaş ve ortam kurbanılar. Bundan dolayı da madde bağımlılığına başvurmuşlar." diye konuştu.

"Kararlı ve mücadeleci olmamız gerekiyor"

Uyuşturucu ile mücadelede çalışmalarının sadece cami ile sınırlı olmadığını belirten Doğan, "Şahinbey İlçe Müftülüğüne bağlı Kur'an kurslarında ve Şahinbey Belediyesinin sosyal tesislerinde seminerler verdik ve tüm ilçeyi taradık. Bunun sonucunda aralarında kız çocuklarının da olduğu 700'e yakın genç bize geldi. Biz bu gençlerle ayrı ayrı ilgilendik. Düğününü yaptığımız ve yuvasına döndürdüğümüz yaklaşık 350-400 arası gencimiz var. Bunlar için ben çok mutluyum. Yani bizim kaybedecek zamanımız yok. Biz onlardan güçlüyüz. Bu gücümüzü ise iyi kullanmamız lazım. Onun için de bu işe sevdalı olmak lazım." diye belirtti.

"Gençlerdeki manevi boşluğu doldurduk"

Madde bağımlısı gençlerin cami ve Kur'an-ı Kerim gibi kendi değerleri ile tanıştıkları ve onlara sahip çıkıldığı zaman bağımlılıktan kurtulduklarını belirten Doğan, şunları söyledi:

"Bazı insanlar eğer küçük yaşta cami ile tanışmamışsa, onlar camiyi bir korkulu rüya olarak görüyor. Kesinlikle camiye girmeye cesaret edemiyor. Bir de madde bağımlısı ise veya müsait değilse biz bu insanları cami ile tanıştırmadığımız zaman bu manevi ortamla ve Kur'an ile tanıştığı zaman içerisindeki manevi hazzı aldığı zaman hayatı farklı oluyor ve çok farklı düşünmeye başlıyorlar. Bizim zaten en büyük başarımız bu oldu. Bu manevi boşluğu doldurduk. Onların eksikliklerini giderdik. Onlara insan olduğunu anlatmak önemlidir. Bu dünyada kimsenin kimseye hükmetmeye yetkisi yoktur ve kimin cennetlik veya cehennemlik olduğuna ancak Allah karar verir. Kimin ne olduğunu Rabbim bilir. Biz bu gençleri olduğu gibi kabul ettik. Benim camimin lavaboları madde bağımlılarının madde kullandığı bir mekandı. Biz, işe oradan başladık. Bu işe onlara zaman ayırarak başladık."

"Uyuşturucudan kurtulmanın yolu camiyle tanışmaktır"

Çocuk ve genç yaşta başladıkları madde bağımlılığından kurtulmak için defalarca tedavi olmalarına ve çeşitli yollara başvurmalarına rağmen uyuşturucu illetinden bir türlü kurtulamadıklarını dile getiren gençler ise uyuşturucudan kurtulmak isteyenlere camileri adres olarak gösterdiler.

Uyuşturucu ile tanışmadan önce düzenli bir işi, evi ve çevresi olduğunu belirten M.K isimli genç, bir arkadaşının tavsiyesi üzerine camiye geldiğini, camide Kur'an-ı Kerim ile tanıştıktan sonra uyuşturucu illetinden kurtulduğunu söyledi.

"Huzuru camide buldum"

Uyuşturucu yüzünden işini, evini, eşini ve çevresini kaybettiğini belirten M.K, "Mesleğim erkek kuaförüydü. Müşterilerimi traş ederken bana traş parasını verdiklerini zannettiğim yerde oysa cebime uyuşturucu koymuşlardı. O anki bir boşluktan dolayı uyuşturucu kullandım ve bundan sonra bağımlısı oldum. Benim dükkanım ve kurulu bir düzenim vardı, hepsini kaybettim. Servetim vardı, evim vardı ve onları da kaybettim. En son eşimi kaybettikten sonra camiye hocamın yanına geldim ve hocama kendi durumumu anlattım. Hocam da bana 'sen bu maddeyi bırakmazsan çocuklarını da kaybedebilirsin' dedi. O an oturup düşündüm, uyuşturucuyu bırakma kararı aldım. Bundan sonra da uyuşturucuyu bıraktım. Camiye geldim, camiden hiçbir yere gitmemeye başladım. Yani huzuru camide buldum." dedi.

"Ebeveynler çocuklarına kendileri sahip çıksınlar"

Uyuşturucu satıcılarının daha çok çocuklar ile manevi boşluk içerisinde olan gençleri hedef aldığına da dikkat çeken M.K, "Bizim bu tür maddelere düşmemizin tek bir sebebi var; dini bilgimizin olmaması ve temelden dini bilgi almamamızdır. Ailelerimizin bize destek vermemelerinden kaynaklanıyor. Ama anne babalar madde kullanan çocuklarını dışlamasınlar, kapının önüne atmasınlar. Asla 'torbacıların' eline düşürmesinler. Çocuklarına kendileri sahip çıksınlar." ifadelerini kullandı.

Henüz 9 yaşında iken yakın arkadaşlarının aracılığıyla uyuşturucu kullanmaya başladığını belirten M.D ise madde bağımlılığından namaz ve Kur'an-ı Kerim ile tanıştıktan sonra kurtulabildiğini belirtti.

"Bağımlılık bir hastalıktır"

Madde bağımlısı olduğu dönemde yaşadıklarını anlatan M.D, "Aile baskısı, dışlaması, çevre dışlaması ile hayatım kararmaya başladı. Ben daha üçüncü sınıfa giderken bir arkadaşımın ağabeyinin sebebiyle küçük yaşta uyuşturucuya başladım. Bir sene sonra uyuşturucu satıcısı haline geldim. Her türlü madde satmaya başladım. Silah bile satmaya başladım. Artık hayatım kararmaya başladı. 15 yaşına gelmeden 'ağabey' dediğimiz insanlar tarafından kullanılmaya başlandık. Tabi biz o dönem sadece paraya önem verirdik, çevreye önem verirdik. Gerek Antep içi gerek Antep dışı olsun her türlü yola başvurduk ve 16 yaşına gelince bir ara uyuşturucudan kurtulmaya çalıştım. Çünkü sevdiğim kişiler tarafından arkadan hançerlendiğimi fark ettim. Tedaviye gittim. Yaklaşık 5-6 sene tedavi gördüm. Ama sadece bir buçuk yıl gibi bir faydasını gördüm. Ondan sonra tekrar hastalığım başladı. Aslında bağımlılık bir hastalıktır. Ama insanın manevi bir şeyi olmadığı için insanı o boşluk içten içe tüketiyor. Canınız sıkılır uyuşturucu ararsınız. Arkadaşınız, çevrenizle tartışırsınız sigara yerine uyuşturucuya başvurursunuz." şeklinde konuştu.

"Allah beni seviyormuş ki ben bu illetten kurtuldum"

İki yıl önce cuma hutbesinde bağımlılık konusunda verilen vaazdan etkilendiğini ve bunun üzerine de uyuşturucuyu bırakma kararını aldığını anlatan M.D, "2 sene önce uyuşturucu satarken Osmanlı Camii'sine denk geldim. O gün hocamın sohbetine denk geldim. Uyuşturucudan kazandığım parayı da caminin lavabosuna attım, tövbe ettim. Hocamın yanına geldim, bana yardım etmesi için durumumu anlattım. Evet, ciddi para kazanıyordum ama kazandığımız para haramdı. Ailemde bu yola düşen bir tek ben vardım. Ailemde herkes dinini yaşıyordu. 'Benim ailem böyle ben neden böyleyim?' diye onlara baktıkça utanıyordum. Allah razı olsun hocam elimden tuttu. Bana tekrar kaybettiğim manevi hayatı yaşattı. Beni namazla, cemaatle tanıştırdı. Tabi kendi irademin de gücü, etkisi oldu. Ben eğer istemeseydim bırakamazdım. Allah beni seviyormuş ki ben bu illetten kurtuldum." diye konuştu.

Gençlik yıllarında yakın arkadaşlarının aracılığıyla başladığı bu madde bağımlılığından arkadaşlarının kendisini camiye davet etmesiyle tövbe ederek uyuşturucu illetini terk ettiğini anlatan M.Ç de madde kullanan gençlerin cami ve Kur'an-ı Kerim ile tanışmaları gerektiğini ifade etti. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)


























 

Bu haberler de ilginizi çekebilir