• DOLAR 32.386
  • EURO 35.051
  • ALTIN 2326.566
  • ...
Girişimsel Radyoloji Ünitesi hastalara kapalı yöntem ile tedaviyi sunuyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Harran Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Akif Altay, hastanede bir süre önce hizmete başlayan Girişimsel Radyoloji Ünitesi ile başta beyin damar baloncuğu olmak üzere birçok rahatsızlığın tedavisinin kapalı yöntem ile yapıldığını açıkladı.

Yapılan tedavi yöntemiyle ilgili açıklamalarda bulunan Başhekim Altay, bir süre önce hizmete giren Girişimsel Radyoloji Ünitesinin bölgede sayılı olduğunu, birçok hastanede ünitenin bulunmadığını ifade etti.

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte tıpta çok yeni gelişmelerin yaşandığını belirten Altay, "Girişimsel radyoloji servisimiz çok yeni tedavi yöntemleri sunan bir bölümdür. Burada hem damar içinde yapılan yöntemler hem de vasküler alanların dışında ve birçok alanda kullanımı mevcut. Burada ekip olarak çalışma çok önemli." dedi.

"Bu yöntemde müdahale öncesi ve sonrası ek müdahalelere de ihtiyaç duyulabiliyor." diyen Altay, şunları söyledi:

"Özellikle, cerrahi ve anestezi gibi yöntemlerinin müdahaleleri gibi, bu tip yöntemlerin üniversitelerin araştırma ve uygulama hastanelerindeki kombine ekiplerle yürütülmesi çok önemlidir. Bizler kurduğumuz Girişimsel Radyoloji Ünitesi'ni diğer bölümlerle entegre ederek bu hastaları mümkün olduğu kadar az riskli işlemlerle tedavi edilmelerini ve gerekirse diğer bölümlerdeki tedavi yöntemleriyle de yürütülebilmesi için çabalıyoruz. Hastanemizin alanında 2 anjiyo ünitemiz var. Girişimsel Radyoloji Ünitesindeki arkadaşlarımız diğer ünitedeki arkadaşlarla birlikte çalışmalarını yürütüyor. Amacımız ve talebimiz daha yeni ve gelişmiş Girişimsel Radyoloji Ünitesinin açılmasıdır."

"Kapalı yöntem hastanın konforunu arttırıyor"

Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Abdürrahim Dusak ise girişimsel radyoloji ünitesi tedavilerin kapalı yöntemlerle yapıldığın bunun da hasta konforunu arttırdığını belirterek, söz konusu üniteyle birçok hastalığın tedavisinin kapalı yöntemlerle yapıldığını ifade etti.

Dusak, "Ameliyata ihtiyaç duyulmadan kapalı yöntemlerle hastanın konforunu ön plana çıkaran tedavi etkinliğini artıran bir yöntem olarak bölgemizde nadir bir merkezimiz var. Vakalarımız ciddi hayati tehlike oluşturabilecek olgular, bu riskten kurtulma şansı buluyorlar. Bazı şikâyetler örneğin kan kusma gibi şikâyetleriyle gelen hastanın ciddi hayati riske girmeden kapalı yöntemle tedavisini yapabiliyoruz. Beyinde baloncuk olarak bildiğimiz rahatsızlığı da aynı yöntemle tedavi edebiliyoruz. Cerrahi yöntemlerle ulaşması zor bölgelerdeki koleksiyonları ve drenajları kapalı yöntemlerle tedavi ediyoruz. Bunlar oldukça hayati risk oluşturan hastanın hayatını tehlikeye koyan durumlardır. Anestezi komplikasyonlarını da en aza indirerek bunları tedavi ediyoruz. Bölgede çok nadir bulunan bir merkezimiz var. Elimizden geldiği kadar merkezimiz geliştirmeye çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

"Türkiye'de kapalı yöntemle tedavi yapılan merkezler çok az"

Girişimsel radyoloji ünitesinde görevli Doktor Mehmet Kolu da insanların beyin damarlarında baloncuk oluşabildiğini fakat bunun farkına çoğu zaman varılamadığını ve tedavide gecikmenin yaşandığını söyledi.

Bu tür durumlarda erken ve doğru müdahale edilmediği takdirde hastanın yaşam şansının düştüğünü söyleyen Kolu, şunları söyledi:

"İnsanlar çoğu zaman bunun farkında olmaz. Bazen baş ağrısıyla kendini gösterebilir. Çoğu zaman başka rahatsızlık durumlarında yapılan beyin görüntüleme tetkiklerinde ortaya çıkar. Bu rahatsızlıklar bize genelde beyin kanamasıyla gelir. Bu hastalarda beyin kanaması oldu mu yüzde 50 civarında şansları bulunur ve bunların maalesef büyük kısmı ya ölür ya da kalıcı sakatlıkla hayatlarına devam eder. Biz merkezimizde bu hastaları kabul edip hiç bekletmeden anjiyo ünitemizde tedaviye almaya başladık. Kasık damarlarından kapalı yöntemle girerek özel malzemelerle o beyin baloncuğunun içerisine girip baloncuğu tamamen kapatıyoruz. Hastalarımız bu sayede kısa sürede iyileşiyor. Bu rahatsızlıkların bizim yaptığımız gibi kapalı yöntemlerle yapıldığı merkezler Türkiye'de çok az. Harran Üniversitesinde birkaç aydır bu hizmet sunuluyor. Hastaların bu şekilde ilimizde tedavi olabilmesi çok önemli, bu hastaların ve yakınlarının başka illere sevk edilmesi ve bu ağır tabloyu bilmedikleri bir şehirde memleketlerinden uzakta atlatmaları çok daha ağır oluyor." (Hüseyin Sayhar/Abdurahman Uğurlu-İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir