• DOLAR 32.51
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2498.11
  • ...
"Kanunlarımız İslami ölçülere göre olmalı"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Aile kurumunun önemini anlatmak ve bu kurumu yok etmeye yönelik çalışmalara karşı farkındalık oluşturmak amacıyla Aile Platformu tarafından Batman'da "Aile Hukukundaki Sorunlar ve Çözüm Çalıştayı" düzenlendi.

İl Kültür Müdürlüğünde düzenlenen çalıştaya, STK temsilcileri, yazarlar, kanaat önderleri ve vatandaşlar katıldı.

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan Çalıştayda açılış konuşmasını yapan Aile Platformu Genel Başkanı Adem Çevik, yürürlüğe girdiği 2012 yılından bu yana kadına şiddeti önleyemeyerek daha hazin vakaların meydana gelmesine yol açan 6284 sayılı 'Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'nun mağduriyetlere yol açmaya devam ettiğini söyledi.

Türkiye'de son 15 yılda 10 milyon evliliğin olduğunu, yaklaşık 2 milyonun da boşanma olduğunu vurgulayan Çevik, 6284 Sayılı kanunun boşanmalara sebep olduğunu kaydetti.

"Yasa erkeğe şiddete dönüşüyor"

Çevik, "Toplum nereye gidiyor. Aile tehlikedeyse devlette tehlikede, geleceğimiz de tehlikededir. Yeni bir Aile Bakanımız atandı. Ve Aile Bakanımız ilk demecinde şunu söyledi; 'kadın güçlü olursa toplum güçlü olur.' Yanlış. Biz diyoruz ki, önce aile, aile güçlü olursa toplum güçlü olur. 6284 Sayılı kanun kadına şiddeti önleme yasası; ama bu erkeğe şiddete dönüşüyor. Aslında aileyi şiddete önleme yasası olsun. Yasada asıl mağdur çocuklar oluyor. Bu yasayla delilsiz kadının beyanı esas alınıyor. 6284 Sayılı yasada her yıl 200 bin başvuru oluyor, 140 bin aile yıkılıyor. Çünkü 15-20 günlük bir uzaklaştırma olduğu zaman adam bir daha evine dönmüyor." dedi.

"Bu uluslararası bir projedir"

Aileyi parçalayan 6284 Sayılı kanunun iptal olması gerektiğini aktaran Çevik, "Bu yasa ya iptal olsun ya da ıslah olsun. Toplumsal cinsiyet eşitliği altında okullarımızda ahlaksızlık ve eşcinsellik reklamı yapılıyor farkında bile değiliz. Kanunlar fıtrata, Allah'ın sünnetullahına aykırı olursa o zaman bu zulüm bitmez. 15 Temmuz devam ediyor. 15 Temmuz'da yapamadıklarını aileyi yıkarak yapacaklar. Bu uluslararası bir projedir." diye konuştu.

Açılış konuşmasının ardından söz alan Batman Eğitimciler Cemiyeti Başkanı Kenan Çaplık, Türkiye'deki kanun ve yasaların Müslümanların inanç ve yaşam felsefesine uymadığına dikkat çekti.

"İslam medeniyetinin çocuklarıyız. Kanunlarımız niye bizim İslami ölçülere göre değil?"

Çaplık, "Kanunlarımızın tamamının Avrupa'dan gelmesi, düşüncelerimizin de kanunlarımız çerçevesinde şekillenmesi ve bizim kendi düşüncemizi, inancımızı, yaşam felsefemizi, vizyonumuzu kendi inanç değerlerimiz doğrultusunda değil bize dayatılanlar doğrultusunda inşa etmek gibi bir basitliğe düşmemizden dolayı bugün biz bu sonuçları konuşmak durumunda kalıyoruz. Biz İslam medeniyetinin çocuklarıyız. Kanunlarımız niye bizim İslami ölçülere göre değil. Niye Kur'an'ımıza, inancımıza göre değil? Elhamdülillah 5 vakit namaz kılıyoruz. Namaz kıldığımız ve ona ibadet ettiğimiz Allah'ın ailelerimiz hakkındaki hukukunu niye biz icra etmiyoruz?" ifadelerini kullandı.

"Kanunlarımız babası belli olmayan toplumların bize dayattığı kanunlar olmamalıdır"

Artık Avrupa'nın dahi aileyi korumak için büyük bir çaba içerisine girdiğini vurgulayan Çaplık, şunları söyledi: "Avrupalıların bugün sos vermeye başladığı, artık ailelerin evliliklerinde ve doğan çocuklara neredeyse astronomik denecek şekilde ücretlerin verilerek özendirildiği bir durumda biz niye mor çatılara kalalım? İşte bunu bizim sorgulamamız lazım. Bu noktada biz büyük bir savrulmuştuk içerisindeyiz. Savrulmuşluğumuzun çözümü Avrupa değildir. Bizde sorun da, boşanmalarda olabilir; ama bizim onunla hukuk göreceğimiz kanunlarımız babası belli olmayan toplumların bize dayattığı kanunlar olmamalıdır. Bizim buna dikkat etmemiz gerekiyor."

"Mor çatı Allah ve Resulü 'nün emretmiş olduğu ölçülerde mi hüküm koyuyor?"

Hiçbir medeniyetin İslam'ın kadına verdiği değeri veremeyeceğine işaret eden Çaplık, "STK'larımız İslami ve insani olanı ortaya koyarak çözüm noktasında adım atmalıdır. Bugün mor çatının sesi, mor çatının dışında kalan bütün aileyi önceleyen derneklerden çok daha fazla çıkıyor. Mor çatı Allah ve Resulü 'nün emretmiş olduğu ölçülerde mi hüküm koyuyor, kanun koyuyor, yönetmelik çıkarıyor ve kadınlara bu şekilde yaklaşım sergiliyor? Hangi düşünceyle bakarsak bakalım İslam'ın kadına biçtiği rol 'cennet kadınların ayakları altındadır' anlayışından çok daha değerli değildir. Hiçbir kanunda, medeniyette ve kültürde kadına bu derece bir güzellik addedilmemiştir. Ama bu güzelliği de bizim içini doldurmamız lazım." şeklinde konuştu.

"Batı, 'aileyi nasıl kurtarırız' derdinde. Ama biz 6284 Sayılı yasa gibi benzer uygulamalar yürürlüğe koyarak neredeyse kendi elimizle aileyi dağıtmış durumdayız"

Batman İlim Yayma Cemiyeti Şube Başkanı Davut Okçu ise yaptığı konuşmada, Türkiye'nin kanunları Batı'dan aldığını belirtti.

Toplumu ailenin ayakta tuttuğunu ifade eden Okçu, "Bütün kanunlarımızı böyle dışardan almaya meraklıyız. Anayasamızın 90'ıncı maddesi de bize diyor ki, 'Avrupa'da, dünyada ne varsa hiç sorgusuz, sualsiz onları alın ve kanunlarınıza taşıyın.' Bu yönüyle de bu çok tehlikelidir. Birçok şeyi çünkü Batı'dan aldık ve o elbiseler bize uymadı, sıkıntı oluştu. Batı'nın bugün ailesinin yok olması onun siyasetçilerinin de gündeminde. Bugün Batı, 'aileyi nasıl kurtarırız' derdinde. Ama biz 6284 Sayılı yasa gibi benzer uygulamalar yürürlüğe koyarak neredeyse kendi elimizle aileyi dağıtmış durumdayız. Ya da dağılmasına zemin hazırlamış durumdayız. Bir toplumu ayakta tutan ailedir. Aile, bir binanın tuğlaları arasındaki çimento gibidir. O çimentoyu alırsanız, sökerseniz o bina ayakta durmaz. Bugün Türkiye'nin karşı karşıya olduğu tehlikede budur." açıklamasında bulundu.(Mehmet Fatih Akgül-İLKHA) 














 

Bu haberler de ilginizi çekebilir