• DOLAR 32.51
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
"Okumak sadece kâğıda bakmak değil, toplumsal bir problemi görebilmektir"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Adıyaman Prestij Anadolu Lisesi Konferans salonunda 2018 Çağrı Döneminde Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Projeleri kapsamında hazırladığı "Okuyoruz Soruyoruz" isimli proje ile gençlerin okuma alışkanlığı elde edebilmesi için gençlere yönelik okumanın önemi Araştırmacı Yazar Sait Çalım tarafından anlatıldı.

Konferans salonunda bir araya gelen öğrencilere kitap okumanın ve geleceğe dair neler yapılması gerektiğini dile getiren Çalım, ülkenin kalkınması adına daima daha ileriye yönelik projeler ile kendilerini geliştirmeleri gerektiğini vurguladı.

"Bu toplumda yetişkinlerin çocuklardan ve gençlerden daha çok eğitime ihtiyacı vardır"

Toplumdaki yetişkin insanların değişen zaman karşısında zamanı okuyamadıklarından dolayı geri kaldıklarını ve bu anlamda da gençleri çok fazla anlayamadıklarını dile getiren Çalım, "Bu toplumda yetişkinlerin çocuklardan ve gençlerden daha çok eğitime ihtiyacı vardır. Bizim zamanımızda böyle değildi cümlesi zamanın değişimini okuyamamaktan kaynaklanıyor. Ama anne, babalar ve Eğitimciler şunu görmek zorundadır; Çocuklar için ders çalışma sıkıcı bir şeydir ama sıkıcı ve gerekli olan şey konusunda çocukları çalıştırmaya bizim kafa yormamız lazım. İkna etmeye anne ve babanın kafa yorması gerekiyor. Ama hayatı boyunca annesini ve babasının elinde bir kitap görmemiş olan çocuğa bizler ders çalıştırma noktasında sıkıntılar yaşıyoruz." İfadelerini kullandı.

Okumanın sadece okullarda, sıralarda okumak olmadığını toplumun sorun ve sıkıntılarını görebilmek ve çözüm yolları aramanın asıl okuma olduğunu ifade eden Çalım, "Meslek gözüyle gençlik okumaya bakmamalıdır. Okumak sadece kâğıda bakmak değildir. Okumak toplumsal bir problemi görebilmektir. Ama sadece görmekte yetmez, bir de bunun çözümüne kafa yormak gerekiyor. Onun için bu memlekette yarın hangi işi yaparsanız yapın yaptığınız işle ilgili eleştiriler yapacaksanız önce eleştirdiğiniz işin sebebini sonra da çözümünü mutlaka bulmak zorundasınız. Yaptığınız iş bir müteahhitlik de olsa bir rehberlik de olsa öğretmenlik de olsa veya anne baba da olsanız bu böyledir. Bu toplumda bir şey eleştirdiğiniz zaman o eleştirdiğiniz şeyin sebebini ve çözümü çözümüne kafa yormalısınız." şeklinde konuştu.

Kişinin kendisini tanıyabilmesi için ilk olarak yapması gerektiği şeyin kendisini tanıması ve insanın okuması gerektiğini diyen Çalım, "Yaşadığınız çağın fırsatlarını, yaşadığınız çağın tuzaklarını iyi bilmeniz gerekiyor. Ona göre kendinize mutlaka bir yol çizin. Sınıfta okumak ile kitap okumak arasında çok büyük fark vardır. Bizim milletimiz eğitimi diploma almak zannediyor. İsterseniz tıp fakültesini derece ile bitirmiş olan biri 50 yaşına gelmiş 20-30 yıl eline kitap almayan bir insan eğitimi anlamamış demektir." İfadelerini kullandı.

"Okumanın yaşı ve zamanı yoktur"

Ebeveynlerin çocuklarına biz okuyamadık, siz okuyun gibi ifadelerini kullanmaları, aslında çocukların diploma alarak bir iş sahibi olmaları için kullandıkları ifadelerden başka bir şey olmadığını diyen Çalım, "Bu tür ifadelerin gerçek anlamda okumanın ne olduğunu tam olarak ortaya koyan bir durum olmadığını belirtti. Bizdeki okuma diploma almak olarak algılandığı için annelerin meşhur bir sözü vardır; 'Biz okuyamadık, siz okuyun.' Bu cümle dahi komik bir cümledir. Doğrusu biz diploma alamadık, siz alın.  Böyle derlerse bunu anlarım fakat biz okuyamadık siz okuyun derlerse bunu anlayamam. Okumanın yeri, zamanı, yaşı ve mesleği yoktur." dedi.

Okumanın yerine göre farklılık kazandığını ve kariyer için okumanın tam anlamı ile okumanın karşılığı olmadığını dile getiren Çalım, "Öğrenmenin ne içini bilginin beyindeki biçimidir. Mesela yazılı haftasında öğrenciler niçin ders çalışır? Lisedeki öğrencilerin bütün ders çalışmaları diploma içindir. Son sınıfa gelen öğrenciler daha yoğun çalışır üniversiteyi kazanmak için. Üniversiteyi bitiren öğrenciler, ders çalışır KPSS'yi kazanmak için. Peki, kitap okuyan öğrenci niçin okur? Hayatı için öğrenmek için bilgi edinmek için. Bundan dolayı liseyi derece ile de bitirseniz, iyi bir üniversitede de okursanız kitap okuma alışkanlığınız yok ise o insan, kültürsüz insan demektir." İfadelerini kullandı.

Gelişen teknoloji ile birlikte bilgiye ulaşmanın çok kolay olduğunu ve bu bağlamda şu anki öğrencilerin geçmişteki bilginlerden daha çok bilgiye sahip olduklarını dile getiren Çalım "Bugünün 18 yaşındaki bir gencin, bilgi ve birikim olarak 18. Yüzyıldaki bir bilim adamının bilgi birikiminden daha fazla bilgi ve birikime sahiptir." şeklinde konuştu.

"Projenin amacı okumayı hayatın tüm alanlarına yayılmasıdır"

"Okuyoruz Soruyoruz" projesi kapsamında bilgi veren okul müdürü Abdulkerim Işık, "Bu projemiz özellikle gençlerimizin okuma alışkanlıklarının yerleştirilerek artırılması ve devamında okumanın hayatın tüm alanlarına yayılması ile ilgilidir. Özellikle değerler dünyamızın beslenmeye çalışıldığı gençlerimiz de yetişler olarak hepimizin beklediği değerlerimizin kazandırılması hassasiyetini taşıyor. Bu projemizde 100 öğrencimiz belirlenen 6 kitabımızı okuyup ayrıntılı şekilde kendi aralarında tartışma oturumları yapıp koordinatör öğretmenlerimiz gözetiminde değerlendirmelerde bulunuyorlar. Ve bu 6 kitabımızın 3 kitabının yazarı ile de kitaplar okunduktan sonra bizzat yüz yüze hasbihal etme fırsatı sunuluyor. Vesile ile yazarların dünyasındaki bir projeksiyon ile çocukların soruları cevaplandırılıyor. Çocukların kitap ile ilgili dünyası zenginleştirilmeye çalışılıyor. Gençlik projeleri özellikle gençlerin kendilerini ifade etmeleri, kendilerini bulmaları ve var olduğu ortama değer katmaları açısından önemlidir." İfadelerini kullandı.

Proje koordinatörü Halil Han ise projeyi şöyle değerlendirdi: "Bunu yapmadaki gayemiz okumaya dönük, kitaba dönük, kitap ile buluşmak isteyen gençlerimizin buluşmalarını sağlamaktır. Adıyaman'ımıza, okulumuza bir nefes, kitap ile buluşmaya bir heves olsun diye bu projeyi düzenledik." dedi. (Cemil Özdaş - İLKKHA)














 

Bu haberler de ilginizi çekebilir