• DOLAR 32.561
  • EURO 34.919
  • ALTIN 2421.182
  • ...
"Ailenin bir nimet olduğunu unuttuk"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Adıyaman'da Siret-Der tarafından Belediye Konferans Salonunda "Dünyadaki Cennet: Aile" konulu konferans düzenlendi.

Konferansta konuşan Siret-Der Başkanı Ali Tamer, aile yapısının korunmasının ne kadar önemli olduğu hususunda katılımcılara örnekler ile açıklık getirdi.

İyi bir aile olabilmenin ve evleri cennet bahçelerine dönüştürebilme adına bir Müslümanın planlı olması gerektiğini dile getiren Tamer, İslam'a karşı her türlü saldırıyı yapan Batı'nın ve küfrün, planlar yaptığını anlattı.

Müslüman ailelerin, bugün İslam'ın istediği yerde olmadığını ifade eden Tamer, Allah ve Resulünden uzak ailelerde boşanmaların çok hızlı bir artış gösterdiğine değindikten sonra, "Allah'ın ve onun öğretilerini hayata pratize eden Resullah aleyhisselatu vesselamın istediği noktada değil, hatta çok uzağında duruyoruz. Öyleyse bir hicret gerçekleştirelim ve bu manada aileyi olması gereken noktaya zihinlerimizi taşıyalım ve yüreklerimizi de hanelerimize taşıyalım." dedi.

Ailenin; terazinin iki kefesi birbirini dengeleyen iki kefe ya da biri olmadığı zaman diğerinin ayakta duramadığı, birbirine yaslanan fertlerden oluşan bir yapı olduğunu söyleyen Tamer, "Son 10 yılda ülkemizde bir milyonu aşkın boşanma gerçekleşmiştir. Evliliklerin süreleri nasıldır biliyor musunuz? Şimdi siz bir düğüne gittiğinizde, düğünden çıktıktan hemen sonra boşanma meseleleri konuşulmaya başlıyor. Birçok ailede daha ilk dakikada salondan çıkmadan 'takılar senin mi benim mi' meselesi tartışılıyor. Ve iş çok farklı noktalara varacak kadar üç, beş ayı geçmeyen evlilikler ve boşanmalar söz konusu maalesef. Böyle bir ortam oluşmuş, böyle bir ortamın içerisinde yaşıyoruz." ifadelerini kullandı.

"Aile olmak bir nimettir"

Tamer, günümüzde ailenin dağılmasının altında yatan sebepleri şöyle sıraladı: "Birincisi; ailenin bir nimet olduğunu unuttuk. İkincisi; her nimetin bir külfeti var. Bunu unuttuk. Nimetin bir zahmeti olmayacak mı? Zahmetsiz rahmet olabilecek mi? Bu külfeti biz kabul etmez hale geldik. Üçüncüsü; ümmet olarak hedeflediklerimizi elde edeceğimiz ya da kaybedeceğimiz bir kurum olduğunu, ailenin bu kadar önemli bir yapı olduğunu unuttuk. Allah Resulü aleyhisselatu vesselam, Hira'dan indiği zaman şok içerisindeydi. O, vahyi aldıktan sonra, şok atlatmak için en yakın arkadaşına veya Varaka bin Nevfel e gitmedi veya amcası Ebu Talib'e gitmedi. Ne yaptı Allah Resulü, hane-i saadeti olan Hazreti Hatice'nin yanına gitti. Muhafaza olabilme adına, sahil-i selamete çıkabilme adına evine gitti. Eğer o ev, böyle bir ev olmasa idi bunu yapamazdı."

Sağlıklı nesiller duyarlı ailelerde meydana gelir

Çocukların manevi anlamda daha sağlıklı yetişebilmeleri için ailelerin çocuklarına değer vermeleri gerektiğini dile getiren Tamer, "Bazen bana öyle gençler geliyor, diyorlar ki 'Ben şu yanlış işleri işledim. Şu yanlış durumlarda bulundum.' Niye diye sordum? Diyor ki 'Vallahi bana sahip çıkan, beni muhafaza eden bir babam olsaydı, bir annem olsaydı bu durum başıma gelmeyecekti.' Annesi babası olmadığı için değil, anne ve baba var ama yok hükmünde. Çünkü anne ve babalığın gereğini yapmıyorlar. 'Onun için ben sığınacak başka limanlar aradım ve şu işleri yaptım.' diyor. Onun için bizim çok acı bir olay olan şu muharebe alanları içerisinden kaçıp muhafaza alanlarına, aileyi yeniden ihdas etmemiz lazımdır." diye konuştu. (Cemil Özdaş - İLKHA)






 

Bu haberler de ilginizi çekebilir