• DOLAR 32.51
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
"Sosyal medya kitap okunmasını engelliyor"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Gaziantep'te yaklaşık bir hafta sürecek "Gaziantep Kitap Günleri ve Fuarı" cumartesi günü kapılarını ziyaretçilerine açtı. Ziyaretçilerin yoğun ilgi gösterdiği kitap fuarında 200'e yakın yayınevi yer alıyor.

Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Mavera Kongre ve Sanat Merkezi'nde, Gaziantep Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, Gaziantep İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Gaziantep Turizm ve Kültür İl Müdürlüğü işbirliğinde organize edilen kitap fuarı, büyük bir ilgi görüyor.

Kitap fuarlarının ve kitap okumanın önemi ile ilgili İLKHA'ya değerlendirmelerde bulunan Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil İbrahim Yakar, sosyal medyanın toplum üzerinde olumsuz etkileri olduğunu, bu nedenle kitap okuma rakamlarının son yıllarda düştüğünü söyledi.

İnsanların günümüzde 140 kelimelik bir iletişim aracıyla konuşmaya ve anlaşmaya çalıştıklarına dikkat çeken Yakar, insanın çok derin bilgisine bakıldığında bu durumun tezat oluşturduğunun altını çizdi.

Kitapların kültürleri yaygınlaştırmada önemli bir rolünün olduğunu belirten Yakar, toplumu sosyal medya alanından kurtarmak ve topluma tekrar kitap okuma alışkanlığının kazandırılması için yetkililer başta olmak üzere ailelere ve eğitimcilere önemli görevler düştüğünü söyledi.

 "Dünya barışına ve huzuruna katkı sağlanması için kitap okumak çok önemlidir"

Allah-u Teâla'nın Kur'an-ı Kerim'de insanlara vermiş olduğu ilk mesajın "oku" olduğunu vurgulayan Yakar, "Peygamber Efendimiz vasıtasıyla Allah-u Teala bize bir mesaj vermiş oluyor. Okuma kelimesi sadece tek başına kitap okuma ile alakalı değildir. Kur'an-ı Kerim'de de geçen 'oku' kelimesi insanın kendisinden başlayarak bir okuma sağlıyor. İnsan tabiatı, doğayı ve Allah-u Teâla'nın da yarattıklarını okuyor. Sonra insanlar tarafından ortaya konulan kitapları okuyarak önce kendisinden ve çevresinden, sonra dünyadan hareketle bütün kâinatı da anlamaya çalışıyor. Yeryüzünde akla sahip olan tek varlık insan olduğu için de Allah (Celle Celaluhu) kâinatı insanın emrine vermiştir. İnsanların da bu okumanın sayesinde önce kendisinden, vatanından ve milletinden hareketle bütün dünyanın barışına ve huzuruna katkı sağlaması açısından kitap okuması çok önemli bir husustur." dedi.

"Kâinatta gördüğümüz her şey bir kitaptır"

Her insanın bir kitap olduğunun altını çizen Yakar, "Kainatta gördüğümüz her şey bir kitaptır. Okumak denilince bizler sadece kitapta yazılı olanları kast etmiyoruz. İnsanın tefekkür etmesi bile bir okuma anlamındadır. Okumaktan kasıt sadece bilgilenmek değildir. Okuduğunuz kitap, elde ettiğiniz bilginin size ve topluma yansıyacak şekilde iyiliğe, güzelliğe doğru bir yol izlemesi, sizin o toplumdaki bir birey olarak kalkınmanıza ve diğer hususları ortaya koymanıza yardımcı olacaktır. İşte bu açıdan da okumak denince biz çok geniş anlamıyla anlıyoruz. Kitap okumak da bunun bir parçasıdır." ifadelerini kullandı.
 

"İnsanlar 140 kelimelik bir iletişim aracıyla konuşmaya ve anlaşmaya çalışıyorlar"

İnsanların günümüzde 140 kelime ile konuşmaya ve anlaşmaya çalıştıklarına dikkat çeken Yakar, "Malumunuz günümüzde sosyal medya dediğimiz ve hepimizin içinde çığ gibi savrulduğu bir medyadan bahsediyoruz. İnsanlar da 140 kelimelik bir iletişim aracıyla konuşmaya ve anlaşmaya çalışıyorlar. Tabi bu insanın çok derin bir bilgisine baktığımızda ters bir durum. Okumak insanı hem kültürlendirir hem bilgilendir hem karşıyı anlama, dünyayı ve kendini anlama biçimini ortaya koyduğu için de ilkokuldan itibaren bizim çocuklarımıza okumaya yönelik olarak faaliyetlerde bulundurmalıyız. Televizyon, sosyal medya ve interneti var. Bu gibi hususlar öğrencilerin çok hoşuna giden davranışlar olduğu için insanlar çabuk tüketilen şeylere karşı bir eğilim içerisindeler. Oysa kitap okumak zihinsel bir eylemdir. O zihinsel eylemi yaparken de sizin bir çaba sarf etmeniz gerekiyor." şeklinde konuştu.

"Bizim özellikle gençler üzerinde yoğunlaşmamız lazım"

Yakar, "Yazarın bir-iki yıl boyunca oturup tek tek ve saniye saniye yazdığı kitabı siz bir saatte okuyarak aslında yazarın ortaya koymuş olduğu bir yıllık bilgiyi bir saatte temin etmiş oluyorsunuz. Bu çok büyük bir avantajdır. Böylece siz başkasının düşüncelerini eğer size uygun olanlar varsa onları alarak hayatımıza uygulamaya çalışıyorsunuz. Bundan dolayı bizim özellikle gençler üzerinde yoğunlaşmamız lazım. Sosyal medya insanları o kadar çok etkisi altına almış ki ailelerin de çocuklarını ne okuyacakları konusunda yönlendirmesi gerekiyor. Eğer öğrenci ne okuyacağını bilerek okumaya başlarsa ve kendi yeteneğini, birikimini, kültürel değerlerine ve dini değerlerine bağlı olarak okumalar yaparsa bu uzun vadede toplumun hem bilgilenmesi hem kültürlenmesi dünyadaki huzur bakımından önemlidir. Özellikle bizim gençlerden başlayarak bu işi yapmamız lazım." çağrısında bulundu.

"Hem okumamız hem de okutmamız gerekiyor ki gelecek nesilleri kurtaralım"

TÜİK verilerine göre Türkiye'de 25 bin yayınevinin olduğunu hatırlatan Yakar, "Yayın evimiz çok fazla ve geçmişe oranla baktığımızda 25 bin ciddi bir rakam. Ama kitap okuma oranlarını düşündüğümüzde dünyada gerçekten çok gerideyiz. Tabi bu başlı başına sadece bir okuma ile alakalı bir durum değildir. Milli eğitimin her anlamında ve döneminde kapsaması gereken bir hususiyettir ve eğer bizler gençlere bunu verebilirsek inanıyoruz ki gelecek nesiller daha rahat hareket edeceklerdir. Bizim yakın tarihimizi okumalıyız. Şu anda Türkiye öyle bir cendereden geçiyor ki malum İbn-i Haldun'un 'coğrafya kaderdir' şeklinde bir cümlesi var. Çok sıkıntılı bir coğrafyada yaşıyoruz, kaderimiz zor. Ama bunun üstesinden gelmek zorundayız. O yüzden de Türkiye üzerinde oynanan oyunları gençlerimizin bilmesi bakımından yakın gelecekteki 100 yıllık tarihi süreci çok iyi değerlendirip ona göre okuma yapıp, bireyselleşmek ve bilgilenmek zorundayız. Çünkü dünya şu an öyle bir şekilde kaosa doğru sürükleniyor ki bizim burada uyanık olmamız gerekiyor. Bunun başı da okumaktan geçiyor. Muhakkak bizim tarihi, kültürü ve dini değerlerimizi ortaya koyan bilgileri hem okumamız hem de okutmamız gerekiyor ki gelecek nesilleri kurtarmış olalım."diye konuştu.

Kitap fuarlarının toplumun kitap okumaya yönelmesini sağlama açısından önemli olduğunu söyleyen Yakar, ailelere çağrıda bulunarak, kitap fuarının en iyi şekilde değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

 "Çocuk örnekle büyür"

Kitaplardan uzak büyüyen çocukların sonradan kitap alışkanlığı kazanmasının oldukça zor olduğunu ve ebeveynlerin başta kendileri olmak üzere çocuklarına kitap okuma alışkanlığı kazandırması gerektiğini vurgulayan Yakar, sözlerine şöyle tamamladı:

"Her aile günde yarım saat televizyonu, sosyal medyayı kapatıp akşamları çocukları ile ilgilense, almış olduğu bilgileri çocuklarına aktarsa inanın o kadar çok neşeli ve zevkli geçiyor ki bunlar ortalıkta hiçbir şey kalmıyor. Aileler çocuklara bu tür bilgileri verebilirlerse geriye zaten bir şey kalmıyor. Muhakkak çocuğu sabah okula gönderiyoruz akşama kadar bir şey bilmiyoruz ve akşam eve geliyoruz her birimiz maalesef bir filmle karşı karşıyayız. Çocuğumuza ayırdığımız bir zaman kalmıyor ve çocuğa bir zaman ayırmayınca dışarıdaki insanlar bu boşluğu değerlendirip onlar bizim vermemiz gerekenleri veriyorlar, maalesef elimizden çocuklarımız gidiyor. Önce anne ve baba uygulayacak ki kitap okumayı, toplumsal davranışı, iyiliği güzelliği arkasından bunlarda yapılabilsin. Çocuk örnekle büyür. Siz örnek vermezseniz başkaları örnek verir ve onlar kendi çerçevesinde sizin elinizden çocuğu alır ve başka amaçları için de kullanılır. Bu açıdan toplumun dini ve manevi bilgileri önce kendisi önemseyip arkasından çocuklarına uygulamalı olarak vermesi lazım. Çünkü çocuklarımız bizim için bir değerdir ve hepsi bir değer ifade ediyor. Bu şekilde yaklaşırsak inanıyoruz ki ülkemiz ve vatanımız için daha güzel işler yapılacaktır." (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)




 

Bu haberler de ilginizi çekebilir