İbrahim Sevgili / DOĞRUHABER

Suudi Arabistanlı gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın (Jamal Khashoggi) öldürüldüğü iddialarına ilişkin şüpheler gün geçtikçe güçleniyor. Kaşıkçı'nın 2 Ekim'de girdiği ve bir daha çıkmadığı Suudi Başkonsolosluğunda öldürüldüğü şüphesi üzerinde duruluyor. Tam da bunun üzerine Suudi veliaht Prensi Muhammed Bin Selman`dan itiraf gibi bir açıklama geldi. Londra merkezli Al Kuds al-Arabi gazetesinde yer alan haberde Suudi veliaht Prensi`nin Bloomberg ajansına yaptığı açıklamalara yer verildi. İtiraf niteliği taşıyan ifadelerde Selman, “Dünyanın bizim için ne söylediği umurumda değil. Önemli olan Suudi halkının maslahatıdır. Kaşıkçı ile ilgili meseleye de gelince, şimdi küçük bedel ödenmezse, ileride büyük bedeller ödenir.” şeklinde bir açıklama yaptı. Bu da bin Selman`ın bu meseleyle ilgili bir zımni itirafı olarak kabul edildi.

KAMERALAR KAYIT YAPMAMIŞ!

Kayıp gazeteci Kaşıkçı`yla ilgili Arap basınında yankılar devam ediyor. El Cezire`de yer alan haber analizde, Suudi konsolosun Reuters ajansına konsolosluk binasını gezdirmesiyle ilgili ilginç detaylara yer verildi. Suudi konsolos orada bazı yerleri göstererek Kaşıkçı`nın burada bulunmadığı, sanki orada olsa ortalıkta olacakmış yada gardırobun, çekmecenin içinden çıkacakmış gibi gösteriyor. Ama daha ilginci ve trajikomik olanı Suudi konsolos Reuters`a ve hiçbir ajansa konsolosun içerisindeki kameraları izletmedi. Gerekçe olarak da bunların sadece görüntü olarak fotoğraf çektiğini ama kayıt yapmadığını söylüyor. Tabi buna herkesin inanmasını istiyor. Oysa bu tür kameralar biliniyor ki kayıt içindir. Yoksa fotoğraf için değildir. Ama Suudi Konsolos bu kayıtları göstermediği gibi bunların kayıt yapmadığını, sadece fotoğraf çektiğini söylüyor. Bu da uzmanlar tarafından büyük bir skandal olarak görülüyor.

KAŞIKÇI, ÇOK SERT BİR MUHALİF DEĞİLDİ

Ayrıca İngiliz basınından The Guardıan gazetesi, Kaşıkçı`nın yaklaşık bir sene önce yazmış olduğu bir makaleyi tekrar yayınladı. Bu makalede Kaşıkçı kendisinin “sadece fikir özgürlüğünü, onurlu bir yaşamı, insan haklarını savunduğunu” ifade ediyor. Bu kadarı bile Suudi yönetimi için çok büyük bir tehdit olarak görülüyor. Kaşıkçı`yı tanıyanların anlatımına göre Kaşıkçı`nın çok sert bir muhalif olmadığı, Suudi yönetimine genel işleyişine karşı olmamakla birlikte sadece bazı icraatları eleştirdiği belirtiliyor. Kaşıkçı`nın Suudi kraliyet ailesiyle de yakın bir ilişkisinin olmasına rağmen böyle bir durumla karşılaşmasının ise kabul edilemez trajik bir durum olarak değerlendiriliyor.

"ÇOK VAHŞİCE ÖLDÜRÜLDÜĞÜ YÖNÜNDE BİLGİLERE ULAŞTIK"

İstanbul Beşiktaş'taki Suudi Arabistan Konsolosluğu önünde basın açıklaması gerçekleştiren Türk Arap Medya Derneği Başkanı Turan Kışlakçı, 7 gün önce İstanbul`daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu`na giren ancak çıktığına dair hiçbir kanıt olmayan, ABD`li Washington Post gazetesinin de yazarlarından olan muhalif Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı`nın öldürüldüğünden emin olduklarını açıklamıştı. Çok vahşice öldürüldüğü yönünde bilgilere ulaştıklarını belirten Kışlakçı, “Öldürüldüğü haberi doğru. Ancak bunu tam teyit ettiremedik. Bugün yarın yetkiler bu konuda açıklama yapacak. Ellerinde ciddi deliler olduğunu biliyoruz." ifadelerini kullanmıştı.

AKTAY: KONSOLOSLUKTA BUNU YAPANLAR, KENDİ ÜLKELERİNDE NELER YAPIYORDUR!

AK Parti Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada olaydan önce Kaşıkçı'yla görüştüklerini anlatmıştı. Aktay, "(Kaşıkçı) Bana, Suud vatandaşlarına yönelik yapılabilecek operasyonlardan endişelerinden bahsetmişti. Çok vahim bir durum. Tüm gelenekleri yok eden, darbe vuran bir durum. Kaşıkçı`nın kaybolduğu ilk iki gün bütün yetkililerin sırra kadem basmış olması da izah edilmesi zor başka bir konu. Konsolosluğa giren bir insana bunu yapanlar kendi ülkelerinde neler yapıyordur? Bu olay Suudi Arabistan`ın insan hakları ihlallerini gündeme getirmek için bir vesile oldu." diye konuştu.

ÖZEL BİR EKİP OLUŞTURULDU

Öte yandan Kaşıkçı'nın içeri girmesinden 2 saat sonra konsolosluktan ayrılan 6 araçtan biri olan, camları filmle kaplı siyah minibüs üzerinden şüpheler yoğunlaştı. Polis ve MİT'ten oluşan özel bir ekip, Kaşıkçı'nın öldürüldükten sonra konsolosluk yerleşkesinden çıkarıldığını değerlendirirken, olay günü Suudi Arabistan'dan iki ayrı uçakla gelip aynı gün geri dönen 15 kişiyle ilgili incelemesini sürdürüyor. Özel ekip, ayrıca Kaşıkçı'ya konsolosluğa ilk başvuru yaptığı 28 Eylül'de "Evrakların hazır değil" denildiği, operasyon hazırlığı için 2 Ekim'e randevu verildiği, Suud istihbaratçılarının binaya çağrılarak gazetecinin tuzağa düşürüldüğü ihtimalini değerlendiriyor.

ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜ'DEN AÇIKLAMA

Uluslararası Af Örgütü Orta Doğu Araştırma Direktörü Lynn Maalouf, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul'da Suudi Arabistan Konsolosluğu'nda öldürüldüğü iddialarına ilişkin bir açıklamada bulundu. "Suudi Arabistan'dan İstanbul'a acele bir şekilde uçarak gelen bir ekibin Konsolosluk binasında 'planlayarak cinayet işledikleri' yönündeki haberler, 2 Ekim'de Konsolosluk binasına girdiğinden beri kayıp olan Cemal Kaşıkçı'ya dair çok ciddi endişe yarattı." diyen Maalouf, "Bu haberler doğruysa, yaşananlar dipsiz bir kuyuya işaret ediyor demektir. Suudi Arabistan yargı yetki alanında değerlendirilen Konsolosluk binasında böylesine bir katliam yapılması, yargısız bir şekilde ölüm cezası infazıdır. Cemal Kaşıkçı vakası, dünyanın dört bir yanındaki Suudi Arabistanlı insan hakları savunucuları ve muhaliflere korku salarak, başka ülkelerde güvenli hayat arayışlarını sarsmıştır." dedi.

"SORUMLULAR ADALET KARŞISINA ÇIKARILMALIDIR"

Uluslararası kamuoyunun Suudi`deki baskılara sessizliğinin artık sağırlık boyutuna vardığını dile getiren Maalouf, "Ülkedeki ifade özgürlüğüne yönelik baskılara artık sessiz kalınmamalıdır ve Suudi Arabistan yetkililerinden Cemal Kaşıkçı'ya ne olduğu ve nerede olduğu konusunda derhal bir açıklama talep edilmelidir. Eğer haberler doğruysa, yetkililer bağımsız bir soruşturma başlatarak, sorumluları, yetki düzeylerine bakılmaksızın adalet karşısına çıkarmalıdır." şeklinde konuştu.

SUUD BÜYÜKELÇİSİ DIŞİŞLERİNE ÇAĞRILDI

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal, Suudi Arabistan'ın Ankara Büyükelçisi Velid bin Abdulkerim El-Hireyci'yi bakanlığa davet etti. Kaynaklar, görüşmede, El-Hireyci'ye kayıp Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'ya ilişkin soruşturma sürecinde "tam bir iş birliği içinde olunması" mesajının iletildiğini kaydetti.