• DOLAR 32.499
  • EURO 34.965
  • ALTIN 2429.204
  • ...
"28 Şubat mağdurlarının halen tutuklu olması adaletsizliktir"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Türkiye'nin birçok ilinde 28 Şubat mağdurlarının sorunlarını dile getirmek ve çözüm bulmak amacıyla kurulan 28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağduru Aileler İnisiyatifi, bu anlamda çeşitli ziyaretlerde bulunmaya devam ediyor.

Bu kapsamda 28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağduru Aileleri İnisiyatifi Gaziantep Başkanı Adem Kılınç ve beraberindeki heyet, kentte günlük olarak yayın yapan Referans Gazetesi'ni ziyaret ederek, yıllardır yaşadıkları mağduriyetleri anlatıp, bu konuda destek talebinde bulundular.

İnisiyatif heyeti ve mağdur aileler, Referans Gazetesi İmtiyaz Sahibi Yaşar Yavuz tarafından karşılandı. Ziyarette, İslami hizmetlerinden dolayı FETÖ'nün kumpasları sonucunda 20 yılı aşkın bir süredir halen cezaevlerinde tutuklu bulunan 28 Şubat ve FETÖ yargısının mağdurlarının ve ailelerinin yaşadıkları mağduriyetleri konuşuldu.

Gazeteci-Yazar Yaşar Yavuz ile görüşen 28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağduru Aileler İnisiyatifi yetkilileri, FETÖ'nün çeşitli kumpasları sonucu yıllardır haksız bir şekilde cezaevlerinde tutulan mahkûmlar ve yaşanan mağduriyetler hakkında bilgilendirmelerde bulundu.

Yakınlarının İslami hizmetlerinden dolayı 2000'li yıllarda FETÖ'nün hâkim, savcı ve polisinin kurduğu kumpaslar sonucu cezaevine konulduğunu hatırlatan mağdur aileler, Ergenekon, Balyoz davlarından yargılanan sanıklar için açılan yeniden yargılanma yolunun 28 Şubat ve FETÖ yargısı mağdurları için de açılması gerektiğini ifade ettiler.

Kumpaslar sonucu cezaevine konulan insanların mağduriyetlerinin bir an önce giderilmesi gerektiğini ifade eden Kılınç, 28 Şubat ve FETÖ mağdurları için af değil, yeniden yargılama yolunun açılmasını istediklerini söyledi.

"28 Şubat mağdurlarının yeniden yargılanmasını istiyoruz"

28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağduru Aileler İnisiyatifi olarak, mağdur ailelerle birlikte siyasi parti, STK temsilcileri, medya temsilcilerini ziyaret ettiklerini anımsatan Kılınç, şöyle konuştu:

"Malumunuz bu insanlar 20-25 yılı aşkın, yani çeyrek asırdır haksız bir yere adil bir yargılama olmadan cezaevine konuldular. Bu cezaevindeki süreçleri ile birlikte bunların aileleri gerçekten mağdur oldular. Çocukları küçükken, henüz daha bebek iken cezaevine giren bu insanların bugün çocukları büyümüş, evlenmişler, torun sahibi olmuşlar. Biz inisiyatif olarak, 28 Şubat mağdurlarının yeniden yargılanmasını istiyoruz."

Hukuktaki çifte stantarda dikkat çeken Kılınç, bu insanların hiçbir suçları olmadığı halde yıllarca İslami hassasiyetlerinden dolayı cezaevlerinde olduğunu belirtti.

Kılınç, "Bununla birlikte Ergenekon ve Balyoz davalarından yargılananlar 'vatan, millet haini' dediğimiz bu insanların hepsi serbest bırakıldılar, milyonlarca da tazminat aldılar. Bu durum bizi daha derinden üzüyor. Bu insanlar hiçbir suçu olmadan yıllarca sadece İslami hassasiyetlerinden dolayı cezaevlerine konuldular. Bu adil yargılanma süreci içerisinde MHP'nin de malumunuz TBBM'ye vermiş olduğu bir af meselesi gündemdedir. Bu af meselesinde 28 Şubat ve FETÖ mağdurlarından insanlar yer almıyor. Bunun dışında hırsızlık yapan, 'cani insanlar' dediğimiz, milletin canına ve malına gasp eden insanlar bu af kapsamı içerisinde yer alıyor. Bu da bizi derinden üzüyor."şeklinde konuştu.

"Darbe döneminde alınan kararların hiçbiri geçerli olmaması lazım"

Ailelerin sıkıntılarını dinleyen Yavuz, hiçbir suçu olmayan bu insanların halen cezaevinde tutulmasının kabul edilebilir bir durum olmadığını, hükümetin acilen mağdur olmuş bu insanları serbest bırakması gerektiğini söyledi.

28 Şubat mağdurlarının yaşadıkları mağduriyetin defalarca gündeme getirilmesine rağmen bu konuda her hangi bir adımın atılmamasının düşündürücü olduğuna dikkat çeken Yavuz, "Aslında bu mesele ile ilgili daha önce bu konuları defalarca gündeme getirdik ve konuştuk. Aslında bizim bunun için burada olmamız, bunu konuşmamız bizim açımızdan acı verici bir durumdur. Her zaman söylemiş olduğumuz bir konu 28 Şubat eğer bir darbeyse ki bir darbedir. O halde darbe döneminde alınmış olunan bütün kararların hiçbirinin geçerli olmaması lazım. Türkiye'de özellikle Ak Parti iktidarı ile beraber uygulandı. Yani 28 Şubat döneminde üniversitelerde yasaklanan başörtü kararları, Ak Parti hükümeti ile birlikte kaldırıldı. Kapatılan imam hatip okulları ilgili alınan kararlar kaldırıldı. Bunun dışında Türkiye'de gerek askeriyede gerek diğer konularda ki bütün kararlar, 28 Şubat ile ilgili bütün kararların hepsi kaldırıldı. Ama yine 28 Şubat döneminde hukuksuz bir şekilde önce gözaltına alınan sonra hüküm alan, yıllardır da cezaevinde olan, ömürleri cezaevinde çürüyen, ölüme mahkum edilen bu insanlarla ilgili kararların halen bozulmaması gerçekten hepimizin yüreğini acıtıyor."dedi.

Devlet ve hükümet yetkililerinin, bir an önce 28 Şubat ve FETÖ yargısı mağdurlarının bu sesine kulak vermesi gerektiğini belirten Yavuz, "28 Şubat kararlarını kaldırıyorsunuz ve yok sayıyorsunuz. Ama bu kararı halen devam ettiriyorsunuz. Elbette biz burada AK Parti'nin bu kararı aldığını dile getirmiyoruz. Ama şu anda mevcut Türkiye'de hükümet olarak karar alabilen güç AK Parti'dir, mevcut hükümettir. O halde 28 Şubat mağdurları ile ilgili bir af talebinde bulunmuyoruz. "Suçluyuz, bizim suçumuzu affedin, görmezden de gelin' demiyoruz. Hukuk çerçevesi içerisinde 28 Şubat'ta hukuksuz bir şekilde gözaltına alınan, yıllardır cezaevinde olan bu insanların adil bir şekilde yargılanmadıklarını iddia ediyoruz."diye konuştu.

28 Şubat ve FETÖ yargısı mağdurlarının kurulan kumpaslardan dolayı cezaevinde olduğunun altını da çizen Yavuz, şunları söyledi:

"Bu kararları bozsunlar ve bu insanları yeniden yargılasınlar. Gerçekten eğer varsa bir suçları o zaman idama mahkum etsinler. Ama bunu yaptıklarında görülecektir ki; o karanlık dönemin içerisinde birçok üzerine suç atılmış bu şekilde karar verilmiş. Biz o kararı alanların, o hakimlerin ve savcıların da bugün nerede olduğunu hepimiz biliyoruz. Hemen hemen tümünün FETÖ'den tutuklandığını biliyoruz. Onun için hem de zaman geçirmeden, acilen bu insanlarla ilgili yeniden yargılama yolu açılması lazım. Aksi halde hepimizin yüreği acımaya ve adalete olan güvenimiz sarsılacaktır." (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)














 

Bu haberler de ilginizi çekebilir