İşgal rejiminin Filistinli Müslümanlara yönelik katliamlarına her gün bir yenisi ekleniyor. İşgal askerlerinin Gazze sınırında düzenlenen barışçıl Büyük Dönüş Yürüyüşü gösterilerinde açtığı ateş sonucu 7 Filistinli şehid oldu, 90 Filistinli yaralandı. Arap dünyası ve uluslararası toplumun sessizliğine dikkat çeken Filistin İslami Direniş Hareketi HAMAS Sözcüsü Fevzi Berhum, bu sessizliğin, işgal rejimini suçları konusunda cesaretlendirdiğini söyledi.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, yaptığı yazılı açıklamada, işgal askerlerinin açtığı ateş sonucu Muhammed İnşasi (18), İyad Halil eş-Şair (18), Muhammed Nayif el-Havm (14), Muhammed Şahsa (24), Muhammed Velid Mustafa Heniyye (32), Nasır Musbih (12) ve Muhammed Eşref el-Avavide (26) isimli Filistinlilerin şehid olduğunu belirtti.

YARALILARIN 35`İ ÇOCUK, 4`Ü KADIN

Yaralı sayısının 2'sinin durumu ağır olmak üzere 90'a ulaştığını aktaran Kudra, yaralılardan 35'inin çocuk, 4'ünün kadın, 4'ünün ilk yardım görevlisi ve 2'sinin gazeteci olduğu bilgisini paylaştı.

Ayrıca 416 kişinin de işgal askerlerinin kullandığı göz yaşartıcı gazdan etkilendiğikaydedildi.

FilistinlilerinGazze Şeridi'nin doğu sınırında 30 Marttabaşlattığı Büyük Dönüş Yürüyüşü adlıgösteriler devam ediyor. İşgal askerlerinin sert müdahalelerine maruz kalan Filistinliler, buna rağmen barışçıl gösterilerini sürdürüyor.

'ULUSLARARASI TOPLUMUN SESSİZLİĞİ İSRAİL'İ CESARETLENDİRİYOR'

ABD`nin desteğini de arkasına alarak Filistin halkını katleden işgal rejimine, uluslararası arenadan herhangi bir tepki gelmiyor.Arap dünyası ve uluslararası toplumun sessizliğine dikkat çekenFilistin İslami Direniş Hareketi Hamas Sözcüsü Fevzi Berhum, bu sessizliğin, işgal rejimini suçları konusunda cesaretlendirdiğini söyledi.

Berhum, yayımladığı yazılı açıklamada, işgal rejiminin barışçıl gösterilere tankla ateş ederek ve gerçek mermilerle müdahalesinin, Gazze'de abluka altındaki masum sivillere yönelik suçunun boyutunu ortaya koyduğunu vurguladı.

Fevzi Berhum, "Arap dünyası ve uluslararası toplumun sessizliği, İsrail'i suçları konusunda cesaretlendiriyor." ifadesini kullandı.

"İSRAİL YALNIZ GÜÇ DİLİNDEN ANLIYOR"

Öte yandan HAMAS Hareketi, 2000 yılında patlak veren İkinci İntifadanın 18'inci yılı münasebetiyle bir yazılı açıklama yayımladı. Açıklamada, "Aksa İntifadası, çözüm sürecinin başarısızlığını ve israil'in yalnız güç dilinden anladığını kanıtladı. Bu da kapsamlı ulusal direnişi inşa etme yöneliminin doğruluğunu gösteriyor." ifadeleri kullanıldı.

İkinci İntifadanın patlak vermesine yol açan nedenlerin hala varlığını koruduğuna işaret edilen açıklamada, işgal rejiminin, arkasına gizlendiği emperyalizmden destek alarak kargaşa çıkarmaya devam ettiği, Filistin halkının ise Mescid-i Aksa'yı kuşatan tehlikelerin farkında ve onu savunmak için halen ayakta olduğu kaydedildi.

Açıklamada HAMAS'ın"zorla göç ettirildikleri topraklarına geri dönme ve ablukanın kaldırılması" talebiyle düzenlenen Büyük Dönüş Yürüyüşü gösterilerine verdiği destek yinelendi.

Direnişin tüm semavi dinler, örfler ve uluslararası hukuk nezdinde "meşru bir hak" olduğunun altı çizilen HAMAS açıklamasında, "Yüzyılın Anlaşması" ve önerilen diğer bölgesel çözümlerin Filistin davasını tasfiye etmeyi ve Filistin halkının haklarını kısıtlamayı hedeflediği vurgulandı.

İşgal rejiminin eski Başbakanı Ariel Şaron'un, Eylül 2000'de yüzlerce korumasıyla Mescid-i Aksa'ya girmesiyle İkinci İntifada (Aksa İntifadası) patlak vermişti.