• DOLAR 34.693
  • EURO 36.671
  • ALTIN 2967.846
  • ...
Fas`ta Değişim Rüzgârları
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
İslami Adalet ve Kalkınma Partisinin seçimi kazınması üzerine başbakan olan Abdullah bin Keran, evine gittiği sırada kendisinin kullandığı arabası üniversite mezunu öfkeli gençler tarafından durduruldu. Başbakana öfkeyle bağıran gençler “Polisi üzerimize gönderip bize eziyet ettirmen için sana oyumuzu vermedik!” dediler. Gençlerden özür dileyen başbakan, kanunları çiğneyen polislerin cezalandırılacağını söyleyip onları ikna etti. Bunun üzerine gençlerden bazıları başbakanı alkışladılar.

Fas’ta yavaş da olsa bazı şeylerin değiştiği görülmektedir. Sarayı müzeye dönüştüren ruhsuz feodalizm, geçiş dönemi yaşıyor. Tamamıyla cevap veremezse de yeni anayasa, değişimin bir parçası sayılmaktadır.

Geçen yıl halkların ayaklanmasıyla yıkılan diğer baskıcı Arap rejimlerin akıbetini gören Fas Kralı Altıncı Muhammed, birkaç hafta içinde yeni bir anayasa hazırlattı. Anayasayla gücün seçimle iş başına getirilecek hükümete devredilmesi vaat ediliyordu. Birkaç ay önce seçimlere giren İslami Adalet ve Kalkınma Partisi en fazla oyu alıp seçimi kazandı.

Eski hükümetin müsrif tutumuna karşın Adalet ve Kalkınma Partisinin başkanı Başbakan Bin Keran’ın sade bir hayatı var. Sıradan bir evde yaşıyor. Yemin töreninde isteksizce padişahın omuzunu öpmesi dikkatlerden kaçmadı. Öncekiler ise padişahın elini öpüp önünde iki büklüm oluyorlardı.

Bin Keran, yöneticilerden çoğunun aksine caddede halkla sohbetler yapıp dertlerini dinliyor. Bakanlarının çoğu kahvelerde halkla içli dışlı olmakta ve trenlerle seyahat etmektedir.

Bugünkü kralın babası II. Hasan, sözde ıslahatlar yapıp idama mahkûm edilen bir solcuyu başbakanlığa getirtmişti. Ancak bunu göz boyama için yapıyordu.

Bin Keran’ın gücü nispeten fazla sayılır. Kendi bakanlarını seçebiliyor ve ülke bütçesini hazırlayabiliyor. Saray, II. Hasan dönemindeki sert tutumunu bir tarafa bırakmış görünüyor. Her ne kadar polisin tutumu halkı korkutsa da bunun diğer Arap ülkelerinden fazla olduğu söylenemez.

Faslı Müslümanlar eskiden beri iktidarda olan ve güçlerini pekiştirmiş yöneticilere rağmen halkı yönetebilecekleriyle ilgili güven vermek için büyük caba sarf ettiler.

Keran’ın yakınlarından biri şunları söylüyordu “Mısır ve Tunus’ta ordu, inkılâbı destekledi. Ancak Fas’ta kralın bu işi yapmaya çalıştığı görünüyor” Keran’ın partisi her ne kadar ülkeyi İslami kültürüne dönüştürme programına sahipse de, eski rejimin varlığını sürdürdüğü ve kralın başında olduğu bir ülkede bunu gerçekleştirmesi zor görünüyor. Örneğin içki satıcıları eskisi gibi serbestçe içki ticaretini yapabiliyorlar. Hükümetin bakanlarından bir soruya karşılık “Biz ahlak polisi değiliz” cevabını veriyordu.

Adalet ve Kalkınma Partisi Fas’ın müttefiklerinden özellikle de Fransa’dan endişe duymaktadır. Bu ülkenin 2,4 milyar dolarlık hızlı tren ihalesini Fransa kazanmış. Bu projenin “eski sömürge makamının” hediyesi bahanesiyle bir kere daha yağmalanabileceğinden korkuluyor.
İslami partinin durumu oldukça zor! Kendi taraftarlarını ikna etmede zorlanıyor. Zira İslami kesim krallık sisteminin meşruiyetinin kabul edilmesini ve ihyasını istemiyor. Halkın Bin Keran’a yönelik desteği ve muhabbetine rağmen toplumda ciddi bir ümitsizliğin yaşandığı gözden kaçmamaktadır.

Bir işçi sendikasının yöneticilerinden biri “Güç kilidinin tamamıyla halkın elinde olması lazım, polisin elinde değil!”
Ben Keran’ın işini kolaylaştıran gelişmelerden biri güçlü rakiplerinin bulunmaması! Geçmişte birçok grubu bir araya getirme çabaları bir neticeye varamadı. Saltanat karşıtı İslami Adalet ve İhsan Grubunun geçen ay protestolarına son vermesiyle ülkedeki itirazlar sona erdi.

30 milyonluk Fas’ın yarısının yaşadığı kırsal kesimde fakirlik halkının belini kırmaktadır. Kuzey’in iki şehrinde devam eden çatışmalar, yoğunca tutuklamalarla birlikte gece sokağa çıkma yasağının kalmasıyla sona ermiş görünüyor. Belediye hizmetlerinin pahalılığını bahane eden protestocular çatışmaları başlatmış, ülke parçalanma noktasına kadar getirilmişti.
Fas’ın ekonomisi çok zor durumda! Avrupa’dan ve Libya’dan ülkelerine dönen işsiz Faslıların sayısı oldukça fazladır. Diğer taraftan polis bir yıl içinde yitirdiği gücünü elde etmek için çabalamaktadır.

İktidara rağmen İslami partinin gücü oldukça sınırlıdır. Bin Keran’ın koalisyon hükümetindeki bakanlardan bir kısmı eski hükümette görev yapmış kişilerden oluşmaktadır.

Ülkeyi avucunda bulunduran krallığı aşmak mümkün görünmüyor. Son günlerde Fransa’da Fas Kralıyla ilgili “Yağmacı Kral” isminde bir kitap yayınlandı. Kitapta Fas kralının 11 yıl içinde Fas kaynaklarını sömürüp servetini beş kata çıkardığı anlatılmaktadır.

Gücünü korumak için çabalayan saray, ülke ekonomisinin gelir getiren ticaretini elinde bulundurmaktadır. Bütün bunlara rağmen Fas kralı, diğer Arap ülkelerine göre muhaliflerinin saldırılarına daha az maruz kalmaktadır. Belki de sarayından birkaç kişiyi daha kurban ederek hükümeti birkaç sabah daha ayakta tutabilecek.

Kralın dikta rejiminde Bin Keran hükümetinin programını uygulayamaması ve verdiği sözleri tutamaması durumunda ümitsiz Fas halkının diğer Arap halkları gibi inkılâplarını gerçekleştirmek için meydanlara inmesi fazla da uzak görünmemektedir.

Yazan: Ali Rıza Semudi
Kaynak: Jamejam Gazetesi
Çeviren: Hanefi Aydın

Bu haberler de ilginizi çekebilir