M. ERKAN YAVUZ- DOĞRUHABER

Amerika`nın küstah tehditleri devam ediyor. Papaz Brunson üzerinden süren ekonomik savaşta Türkiye`nin dik duruşu ile dolarda düşme yaşandı; ancak Amerika`nın küstah tehditleri sona ermedi. Papaz Brunson konusundaki gerilimin mimarı olan ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, yine küstahça tehdit savurdu. Sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yapan Pence, “Rahip Brunson, masum bir adam, adalet onun serbest bırakılmasını istiyor. Türkiye, Trump`ın kararlılığını test etmemeli” ifadelerini kullandı. Amerika Başkanı Trump ve yardımcısı Pence, küstah tehditlerine ara vermezken Türkiye`den bazı siyasetçilerin de hala onları dost görmeleri de gözlerden kaçmıyor. Mevcut zihniyetiyle Amerika`dan dost olmayacağının altını çizen HÜDA PAR Genel Sekreteri Şehzade Demir, “Kararlılık, çok yönlü karşı duruş, ortaya ciddi bir güç koyma; krizi az zararla atlatmanın yegâne yoludur. ABD ne geçmişte, ne şimdi ve ne de gelecekte asla dost ve müttefik olmamış ve olmayacaktır.” ifadelerini kullandı.

ABD'NİN BÜTÜN DÜŞMANLIKLARINA RAĞMEN MÜTTEFİKLİKTEN SÖZ ETMELERİ ANLAŞILIR BİR DURUM DEĞİLDİR

Demir, “ABD`nin Türkiye düşmanlığı yeni tehditler ve yeni yaptırımlarla devam ederken Türkiye`nin de misli ile mukabele edeceğini beyan etmesi ve bazı adımlar atması önemli bir duruştur. Ancak AK Parti ve hükümet cenahından yetkililerin halen köprüleri tam yıkılmadan onarma girişimleri, ABD'nin bütün düşmanlıklarına rağmen müttefiklikten söz etmeleri anlaşılır bir durum değildir. Yarım ağızlı karşı duruşlarla ve korkunun gölgesinde bir mütekabiliyet siyasetiyle ABD'nin saldırılarının geri püskürtülmesi beklenmemelidir. ABD hazine bakanı ile başkan yardımcısı Mike Pence'in son tehditlerinin ardından AK Parti sözcüsü Mahir Ünal`ın yine müttefikliğe vurgu yapması, bağımsız ve güçlü devlet duruşu ile bağdaşmamıştır.” şeklinde konuştu.

ABD NE GEÇMİŞTE, NE ŞİMDİ ASLA DOST VE MÜTTEFİK OLMAMIŞ

“Bu tür gelişmeler, ABD'nin bütün düşmanlığına rağmen halen hükümetin kafasının karışık olduğunu ortaya koymaktadır.” diye konuşan Demir son olarak şunları söyledi; “Bunun bir an önce bitmesi ve çok yönlü bir caydırıcı politikaya geçilmesi gerekir. Kararlılık, çok yönlü karşı duruş, ortaya ciddi bir güç koyma; krizi az zararla atlatmanın yegâne yoludur. ABD ne geçmişte, ne şimdi ve ne de gelecekte asla dost ve müttefik olmamış ve olmayacaktır. Dolayısıyla gelecekte gelişecek yeni süreçlerin, yeni müttefikliklerin, yeni dostlukların hesabı yapılarak mütekabiliyet ortaya konulamaz. ABD'nin insafa gelmesi veya geri adım atması beklentisi atılan adımlarda halen önemli oranda etkili olmaktadır. Bundan bir an önce vazgeçilmelidir.”

VERGİLER ULUSAL GÜVENLİKLE ALAKALIYMIŞ!

Beyaz Saray da Türkiye`nin ABD`ye yönelik vergi misillemesi ve Papaz Brunson`a ilişkin açıklamalar yaptı. Beyaz Saray Sözcücü Sarah Sanders, Brunson`ın serbest kalması durumunda nasıl bir gelişmenin olabileceği şeklindeki bir soruya Sanders, şu cevabı verdi: “Şu anda geçerli olan çelik vergisi, Papaz Brunson`ın serbest bırakılmasıyla kaldırılmaz. Çünkü bunlar ulusal güvenliğimizle ilgili. Ancak Brunson ve (ABD`nin gündeme getirdiği) diğer kişilerle ilgili Türkiye`ye getirilen yaptırımları o noktada gözden geçiririz.” Bir diğer soru üzerine Sanders, ABD`nin Türkiye`ye getirdiği ilave çelik ve alüminyum gümrük vergilerinin “ABD`nin ulusal güvenliğine” binaen getirildiğini, ancak Türkiye`nin ABD`ye karşı getirdiği son ilave gümrük vergilerinin ise “misilleme” olduğunu savundu. “Türkiye`nin son misilleme kararını desteklemiyoruz.” diyen Sanders, Türkiye`nin getirdiği son gümrük vergilerinin kabul edilemez olduğunu ve yanlış istikamette atılmış bir adım olduğunu iddia etti.