• DOLAR 32.386
  • EURO 35.098
  • ALTIN 2326.487
  • ...

Merkezi İstanbul'da olan bir tekstil firması tarafından Van'ın organize sanayi bölgesinde kurulan tekstil fabrikası dünya markalarını Van'da üretiyor.

İŞKUR tarafından yapılan eleman desteğiyle Van'da açılan tekstil fabrikası 400 kişilik istihdam sağlıyor. Çalışma ve iç düzeniyle ülke standartların üzerinde olan fabrika hem meslek öğrenme fırsatı sunarken hem de 400 kişiye ekmek kapısı oluyor.

Fabrikanın yönetim kurulu müdürü Ayhan Aslan, uzun araştırmalardan sonra Van'a gelip fabrika kurdukların ve burada dünyaca ünlü markaların ürettiklerini söyledi.

Aslan, "Açtığımız iki fabrikamızda, her fabrika 200 kişi olmak üzere 400 kişi çalıştırıyoruz. Bu işi üç ay gibi kısa bir sürede gerçekleştirdik. 200 vatandaşımızı sıfırdan alıp yetiştirip meslek sahibi yaptık. Şu an kazanmıyoruz ama biz de kazanacağız inşallah, memleketimiz de kazanacak. Biz 1 kazanırsak memleketimiz 100 kazanacak. Bunun bilinciyle çalışıyoruz burada. Gençlerimiz tekstil işine yabancı ama işlerine çok düşkün ve çalışmayı seven gençler. Allah'ın izniyle bu işin sonu çok daha iyiye gidecek. Halen işçi alımına devam ediyoruz, dışardan da firma sahipleri Van'a gelmeye başladı. Bu yüzden istihdama da büyük bir etkisi var bunun. Biz burada bütün halkımızdan destek bekliyoruz. Maddi olarak bir sıkıntımız yok. Bütün bunları aşıyoruz kendi imkânlarımızla. Sadece manevi desteklerini bekliyoruz. Fabrikamızda insanlarımız için sunulacak ne kadar iyi şartlar varsa onları oluşturmaya çalışıyoruz. Tek amacımız memleketimiz. Kendimizi düşündüğümüz kadar, memleketimizi ve insanımızı düşünüyoruz. İşsizliği sıfıra indiremesek bile tekstil; işsizlik ve istihdam adına çok güzel bir araç." diye konuştu.

"3 ay içerisinde yüzde 60 seviyesine kadar bir aşama kaydettik"

Yapılan teşviklerin bilincinde olarak Van'a geldiklerini anlatan Aslan, "Şu anda çalışmamamızın kâr adına bir faydası yok. Maliyetlerimiz çok yüksek. İstanbul'da bir kişiye yaptırdığımız işi burada 5 kişiden ancak alabiliyoruz. Çalışanlarımız halen vasıfsız, bunu büyük ölçüde aştık. 3 ay içerisinde yüzde 50 ve yüzde 60 seviyesine kadar bir aşama kaydettik. Daha ileri gidiyor. Her geçen gün gelişiyoruz ve bu şehirde ileriye dönük çok büyük umutlarımız var. Dövizin yükselmesi bize çok büyük etkileri oluyor. Biz kullandığımız bütün malzemeyi döviz üzerinden alırız, bütün giderlerimiz döviz üzerinden hesaplanır. Şu an bunun sıkıntılarını yaşıyoruz ama ülke olarak bunları aşmış olacağız. Büyük bir azim ve mücadeleyle işimizi sürdürüyoruz. Bu, her şeyin sonu değil, Allah'ın izniyle inancımız tam. Kısa bir sürede bu olumsuzlukları da aşmış olacağız. Günlük 4 bin adet üretim potansiyeline sahibiz, hedefimiz 6 bin adet. 6 bin seviyelerine ulaştığımız zaman, inşallah o zaman kâr değil de başa baş bir seviyeye geleceğiz."

Fabrikanın Mali ve İdari Danışmanı Serdar Çaça, devletin yapmış oldukları teşvikler ve iş gücünün daha fazla olması, İstanbul'a ve diğer şehirlere göçün çok fazla olmasından dolayı insanların tekrardan bölgeye gelmesi için bu yatırımı yaptıklarını söyledi.

Çaça, "İş gücü yönünden insanların ciddi anlamda ihtiyacı olduğunu gördük ve insanlarımız gelip çalışıyor. Maliyetlerimiz İstanbul'a göre daha fazla. Nedeni, çalışanların daha verimli olmaması, bu tekstil işine sıfırdan başlamış olmaları. Bize, İstanbul'daki maliyetlerin 2 veya 3 katına neden oluyor. İstanbul'da bir personelin yapacağı işi burada en az üç eleman yapıyor, bu da ciddi anlamda bize maliyete sebep oluyor. Gerek ulaşım gerekse de diğer konularda bize külfeti oluyor. Bizim Van'da yatırım yaptığımız zaman üç aşamamız vardı, ilk aşamamız burada dikim yapmaktı; bu ilk aşamamızı gerçekleştirdik ve ilk aşamada 200 kişi çalışıyor. Üç aşamamızı tamamladığımızda yaklaşık 750 çalışanıyla büyük bir firma olacağız." ifadelerini kullandı.

Çaça, konuşmasına şöyle devam etti: "Tekstil fabrikasını kendi sermayemizle ve kendi çalışmalarımızla yaptık, daha sonra İŞ-KUR ile tanıştığımızda verilen kurslardan eleman almaya başladık. Şu anda 150 kişilik İŞKUR tarafından istihdamımız var. Bu bizim için çok iyi bir yatırım oldu, bizi ekonomik anlamda rahatlatan bir girişim oldu. Bölgede İŞKUR'un idari ve memur kesiminden memnunuz. Belediyecilik anlamında İpekyolu Belediyesinden de memnunuz. Bizlere burada çok büyük manevi destekleri old ancak belediyecilik anlamında hizmet için gittiğimizde bize form dolduruldu, form doldurduktan sonra belediye kapısında beklediğimiz oldu. Burada bağlı olduğumuz belediyeden böyle bir şey gördük. Bazen görüşmek için gittiğimizde 'toplantı var' denildi ve geri yollandık."

Çaça, "Genel olarak iş anlamında, işin ham maddesi ve diğer malzemeler firma tarafından karşılanıyor. Bizim yüklendiğimiz iş, nakliye kısmı. Van esnafından istediğimizi alamıyoruz. Bölge insanlarına daha önceden gelen yatırımcılar, ciddi anlamda zararlar vermiş, insanlara gerçek yatırımcı olmadığını göstermiş, bırakıp gittiği için insanlara güvensizlik vermiş. Biz bunu gururla halkımıza söylüyoruz: Biz burada yatırımcıyız, burada ciddi yatırımlarda bulunduk ve buna devam edeceğiz. Esnafımızın bize güvenerek kalıcı olduğumuzu da bilerek bize destek olmalarını, ürünlerini il dışından değil burada kendi memleketinde üretimi yapılan malzemeden alsın. Doların yükselmesi, ülkedeki bütün ticaret insanlarına verdiği gibi bize de çok ciddi zararları oluyor, biz inanıyoruzki ülkemiz ve ülkemizin yöneticileri, buna müdahale edecektir. Eski refah seviyesine geri döneceğiz ülke olarak inşallah. Biz yatırımcı olarak Van esnafımızın yanındayız, onlarında bizim yanımızda durmalarını istiyoruz." diye konuştu.

"Van'da yatırım yapmanın tam zamanı"

"Van'da yatırım yapmayı düşünen yatırımcılar asla korkmasın ki burası da Türkiye'nin bir parçasıdır." diyen Çaça, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Akıllarında olan negatif bütün düşünceleri silsinler, gelip bizi ziyaret etsinler. Üretimimizi ve yaptığımız yatırımı görsünler. Biz geldik Van'a yatırım yaptık ve bunun için hiçbir gün pişmanlık duygusu yaşamadık. Bizim de gelmeden önce bir korkumuz vardı; bu korkuyu tamamen yendik ve geldik. Şu an Van'dayız, burada aldığımız hizmetin ve iş kalitesini İstanbul gibi bir yerde almadığımızı fark ettik. Burada insanların çalışmaya ihtiyacı var ve çalışıyorlar da. Van'da gelişmek için ciddi ortamlar var. Gerek ekonomik olarak gerek görmüş olduğumuz kamu hizmetleri gerekse belediyecilik anlamında almış olduğumuz manevi adımlar bizi burada durmaya teşvik ediyor. Yatırımcıların gelip Van'a yatırım yapmalarını biz onlardan daha çok istiyoruz ve onlara talep ediyoruz. İstanbul'da çeşitli firmalara yardımcı olduğumuz oldu, kendileri vana gelip inşaat yapıyorlar ve onlarda yaklaşık olarak burada 200 kişi çalıştıracak, bu şekilde gelecek olan yatırımcılara bizimde destek olacağımızı söylüyoruz, şimdi Van'da yatırım yapmanın tam zamanı, bu yatırım fırsatını kaçırmamalarını temenni ediyorum."

"Van'da insanlar iş için batıya gurbete gidiyordu bunun önüne geçeceğiz"

Fabrika ortaklarından olan Tuncay Angül, "İstanbul'da çalıştığımız süre içinde sürekli deneyimli insanlarla çalıştık. İstanbul'dayken önümüze bir proje geldi. Doğu Anadolu'yla ilgili. Biz de firma olarak düşündük ve en doğru kararın Van olduğuna karar verdik." dedi.

Angül, "Van'da insanlar hep bir göç içinde, hep batıya, hep gurbete gidiyordu. Buraya geldiğimiz zaman şunu gördük: Van'da çalışmaya ihtiyacı olan hep genç nesil, bu gençlerin batıya gitmemelerine vesile oluyoruz. Bu sektörle, tekstille ilgili Van'da yatırım yapma düşüncesi olan insanlar varsa Doğu'ya yatırım yapmalarını tavsiye ediyoruz. Bu sadece Van değil Hakkâri, Şırnak, Batman da olabilir. Çünkü Doğu insanı gerçekten büyük bir göç içinde. Bunu engellemek içinde bu tür imkânları bölgeye taşımamız gerekiyor." diye konuştu.

"Artık gurbetlik sıkıntısı da çekmiyoruz"

İşçi Yalçın Efe ise, "Daha önce bu işi ailemden, sevdiklerimden ayrı, gurbette yapıyordum. 12 yıldır gurbette çalışıyordum. Daha önceden iki senede bir Van'a ailemin yanına gelebiliyordum. 5 senedir evliyim, Batı'ya üç aylığına çıkıp tekrar geri geliyordum. Bu da sıkıntı oluyordu. Böyle güzel bir yatırım şehrimize geldiği için memnunuz. Artık gurbetlik sıkıntısı da çekmiyoruz. Van halkına sunulan çok güzel bir imkân. İş sahiplerinden de memnunuz. Patron ve işçi ilişkisi değil kardeş gibi yan yana yemek yiyor, bazen birlikte iş yetiştirmeye çalışıyoruz. Burada çalışan bunca insan gerçekten de bu işten ve işverenden memnun. İstanbul'da yıllarca çalıştım ama böyle bir yere denk gelmedim. Disiplinli, temiz ve her imkânı tanıyorlar. Yemekhanesinden soyunma odasına, mescidinden abdesthanesine her şey çalışanlar için çok güzel düşünülmüş." şeklinde konuştu. (Sedat Karatay-Yunus Tuğrul, İLKHA)