• DOLAR 32.567
  • EURO 34.743
  • ALTIN 2414.797
  • ...

DİYARBAKIR -Dicle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği bölümü ile Güneydoğum Derneği işbirliğiyle "Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinin Maden Potansiyeli ve Sektörel Sorunlar" konulu panel düzenlendi.

Prof. Dr. Güven "Önal`ın Madenciliğin Önemi ve Türkiye`de Madencilik", Raif Türk`ün "Mermer Yataklarının Değerlendirilmesi ve Sektörel Sorunlar", Ekrem Tosun`un "Doğu ve Güneydoğu`da Mevcut Maden Potansiyelleri", Yrd. Doç. Dr. Şefik İmamoğlu`nun "Bölge Jeolojisine Bağlı Gelişen Maden Yatakları", İrfan Bal`ın "Elazığ Krom İşletmeciliği" ve Hasan İrfan Gencer`in ise "Mazıdağı Fosfat İşletmeciliği" konusunda bilgilerini paylaştığı Dicle Üniversitesi kongre merkezinde düzenlenen panele Vali Mustafa Toprak, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, Ak Parti Milletvekili Mehmet Hamzaoğulları, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Akın, Akademisyenler ve öğrenciler katıldı.


Güneydoğum Derneği Başkanı Duygu Sucuka paneldeki konuların madencilik sektörünün küresel standartlarda kavuşturularak gelecek planları ile birlikte yatırım yapılabilir duruma getirilmesi ve sermaye birikimini sağlayarak oluşturacağı istihdam ile işsizlik, göç, dengesiz kalkınma gibi yapılsal sorunların çözümünde de son derece etkili olmasını hedeflediklerini belirten Sucuka, emek veren herkese teşekkür etti.


Rektör Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, hem Diyarbakır hem de Türkiye adına birçok faaliyetlerinin olduğunu ve üniversite olarak her türlü güzel girişimlerin arkasında olduklarını ifade ederek, " Güneydoğum Derneğinin adı bile çok kuşatıcı" diye belirtti.


İl Valisi Mustafa Toprak ise bu bölgenin madencilik potansiyelinin araştırılması ve gün yüzüne çıkarılması için yapılan panelin iyi sonuçlar elde etmesini ümit ettiğini belirtti. Petrolün yanı sıra Diyarbakır denilince mermer yataklarının da yer altı zenginlikleri açısından çok önemli bir yeri olduğunu belirten Toprak, " hem kalite hem de rezerv olarak önemli bir mermer üretim potansiyeline sahip bulunmaktayız" diye belirtti.

Açılış konuşmalarının ardından Oturum Başkanı Prof. Dr. Güven Önal`ın panelistleri tanıtması ile "Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinin Maden Potansiyeli ve Sektörel Sorunlar" konulu panel başladı.

Panel de ilk olarak konuşan ve Madenciliğin önemine vurgu yapan Oturum Başkanı Prof. Dr. Güven Önal, yaşamı fonksiyonel hale getiren araç ve gereçlerin % 90`ı doğal kaynaklardan, özellikle de madenlerden sağlanmakta olduğunu dile getirirken, "İnsanlar ilk çağlardan itibaren madencilik faaliyetlerine ve madenlerden yararlanmaya başlamışlar, bu faaliyetlerin sonucunda da medeniyetin doğuşunu sağlamışlardır. Uzay çağı ve sanayi ötesi bilgi toplumunun doğuşu da, maden ürünlerinden sağlanan özel metal, alaşım ve malzemeler sayesinde gerçekleşmiştir." dedi.

Türkiye`de 2.5 Trilyon Doların Değerinde Maden Var
İnsan ve toplum hayatında bu denli ve vazgeçilmez bir yer tutan madenciliğin, gelişmiş ülkelerin bu günkü teknoloji ve refah düzeyine ulaşmalarında en etkin rolü oynayan faktör olduğuna işaret eden Önal, Türkiye`nin bu günkü verilerle, 2.5 trilyon doların üzerinde maden varlığına sahip olduğunu, maden ürünlerinin katma değeri, en yüksek olan ürünler olduğunu ve madencilik sektörü geliştirildiğinde, iç ihtiyacın karşılanması yanında önemli ihracat girdileri de sağlayabileceğini belirtti.


Doğu ve Güneydoğu`da mevcut maden potansiyelleri konusunda bilgi veren MTA Diyarbakır Bölge Müdürü Ekrem Tosun, gelişmiş sanayi ülkelerinin çoğunda madencilik sektörünün ekonomik kalkınmayı başlatan öncü sektör olarak görüldüğünü belirterek Çermik-Mahmudan-Hazro arasında önemli bakır bulgularının saptandığını belirtti.

Nadir Maden Yataklarımız Var
Bölgelerin ve Güneydoğu illerinin maden potansiyelini haritalar üzerinde açıklayan Tosun, ülkemizin ve bölgemizin maden kaynaklarının, bir kıtanın kaynakları kadar çeşitli olduğunu vurgulayarak, " Bor, mermer, Toryum ve nadir topraklar, Trona, Zeolit, Pomza, Sölestin gibi madenlerde Dünyanın sıralı rezervleri ülkemizde bulunmaktadır. Bu bağlamda Bölge Müdürlüğümüz misyonu gereği, Bölgemizin Jeolojisi, Jeomorfolojisi, Hidrojeolojisi, Mühendislik Jeolojisi, Depremsellik vb. özelliklerinin araştırılması ve değerlendirilmesi ile yeraltı ve yerüstü kaynaklarının bilimsel ve teknolojik metotlarla aranması ve tespitini sağlayarak, madencilik sektörüne bilgi-destek görevini sürdürmektedir" dedi.

Doğu ve Güneydoğu Krom işletmeciliği hakkında bilgiler veren Eti Krom A.Ş Maden İşletmeciliği Genel Müdür Yardımcısı İrfan Bal ise Kromit`in, ekonomik değer taşıyan tek krom minerali olup kullanım alanları dikkate alınarak bileşimlerine göre metalürjik, kimyasal ve refrakter cevher olarak üç gurupta toplandığını ifade etti.

"Türkiye`de maden çeşitliliği ve rezervinin en fazla olduğu bölge, Doğu Anadolu Bölgesi ve özellikle Yukarı Fırat Bölümü`dür" diye vurgulayan Bal, ülkenin en önemli krom yataklarının Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bulunduğunu ve ülke krom rezervinin %70 lik kısmının bu bölgede olduğuna işaret etti.

Mazıdağı fosfat işletmeciliği konusunda bilgilerini paylaşan Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü SGD Müdürü Hasan İrfan Gencer de ülkemizin bilinen fosfat potansiyelinin hepsinin Güneydoğu Anadolu`daki Mardin-Mazıdağı, Bingöl-Bitlis ve Aşağı Fırat bölgelerinde olduğunu ve ülkemizin rezerv miktarı ile dünyada yedinci sırada bulunduğunu sözlerine ekledi.

Panele katılan diğer katılımcılar Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinin Maden Potansiyeli ve Sektörel Sorunları konusunda bilgi ve tecrübelerini paylaştılar. (Emrullah Araz - İLKHA)