Muhsin Şenol-DOĞRUHABER

Sinema ve Televizyon, Batının Müslüman coğrafyalardaki en büyük silahlarından bir tanesi. Toplumları özünden koparmak için türlü senaryolarla ahlaksızlık yayan dizilere ve televizyon programlarına uzun süreden beri bilinçli Müslümanlarca tepki gösteriliyor. Artan cinayetlerin ve taciz olayların en önemli sebeplerinden olan dizilerin senaristleri ise daha çok ahlaksız sahne yazamamaktan şikâyetçi oldu. Alman Medya kuruluşu Deutsche Welle Türkçeye konuşarak Batıya şikâyetlerini ileten senaristler isimlerini vermeyerek baskı algısı oluşturdu. Yazdıkları senaryolar ile toplumu yozlaştıran ve sansürden şikâyet eden senaristlere soruyoruz: Ahlaklı olmak çok mu zor?

AHLAKSIZLIKTAN DOLAYI CEZA ALMALARI SANSÜRMÜŞ

Halkın inanç ve değerlerine aykırı senaryoları üretenler özellikle gençleri uyuşturucuya, eşcinselliğe, alkole ve daha birçok ahlaksızlığa itiyor. Bu ahlaksızlıklar yetmezmiş gibi burada ismini zikredemeyeceğiz ahlaksızlıkları yazmak isteyen senaristlerin bazıları şikâyetlerini beslendikleri kaynağa; yani Batıya iletti. Türkiye`de baskı var algısı oluşturulmak istenen haberde kötülüklerin anası olarak nitelendirdiğimiz alkolün sansürlenmesinden rahatsız olduklarını söylüyorlar. Yapım şirketlerine danışmanlık yapan ve sadece isminin baş harfini veren B., Çukur adlı dizide gençlerin ahlakını bozan bazı sahnelerden dolayı TV kanalına 260 bin lira ceza kesildiğini baskıya örnek olarak gösteriyor. Deutsche Welle Türkçeye konuşan Danışman B., Uzun süredir dizi senaristliği yaparak ahlaksız sahneler yazmamak için kendine sansür uyguladığını iddia ediyor. Haberde Danışman B. olarak adı geçen şahıs, dizilerde oynayan kadın oyuncuların kıyafetlerinde de yeterince rahat olamadıkları imasında bulunuyor. Daha önce yazdıkları meyhane sahnelerinde sansüre uğramadıklarını belirten Danışman B., “Bazı şeyleri öngörerek kendini kısıtlıyorsun ama neyin sansürleneceğini kestirebilmek mümkün değil.” dedi.

GENEL AHLAK KURALINA UYMAKTAN RAHATSIZ OLMUŞLAR

DW Türkçeye konuşan ve sansür olduğunu iddia eden bir diğer isim ise Senarist Bir Yönetim Kurulu Başkanı İlker Barış oldu. Barış, kanal yöneticilerinin RTÜK tarafından kesilen cezalardan yıldığını belirterek “genel ahlak kurallarına aykırı bir durum olabilecekse yazar da konuya girmekten kaçınıyor. Durum artık sansür değil, oto sansüre dönmüş durumda" diyor. Ama televizyonlarda bir sürü ahlaksız sahne içeren dizi olduğundan hiç bahsetmiyor bile.

142 BİN ŞİKAYETİN 28 BİNİ DİZİLER İÇİN YAPILDI

Haberde RTÜK`e gelen şikâyetlerin başında ahlaksız dizilerin de olduğundan bahsediliyor. 2017 yılında RTÜK`e gelen 142 bin şikâyetin 28 bin olduğu ifade ediliyor. Bu rakam toplam şikâyetlerin yüzde 19`unu oluşturacak en çok şikâyet alan ikinci konu oluyor.

HALKIN İNANÇLARINA SAYGI DUYMAK YERİNE BASKI VAR ALGISI OLUŞTURUYORLAR

Alman medya kuruluşu DW Türkçeye konuşan ismini vermek istemeyen bir dizi senaristi ise “imam, polis ya da hâkim kötü rolde olmuyorlar.” Diyor ve Yeşilçam`da olduğu gibi Hocaları ve İmamları kötü rolde oynatamamaktan şikâyet ediyor. Ramazan ayında toplumun büyük bir kesimi oruç tutarken senaristler toplumun değerlerine saygı duymaktan ziyade baskı olduğu algısı oluşturarak karakterlere oruç tutturduklarını söylüyorlar. İsmini vermeyerek baskı algısı oluşturan senarist, Ramazan sahnelerinin nasıl yazıldığını şöyle anlatıyor: “Ramazan'da, mesela, karakterlere gündüz sahnelerinde yemek yedirmiyoruz. Mümkünse arada sahur ya da iftar sahneleri oluyor. Olumlu kahramanların oruç tutmasına gayret edilir." İsmini vermeyen senarist bu durumun kanaldan gelen istek üzerine oluştuğunu söyleyerek toplumun değerlerine saygı duymaktan öte birilerinin baskısı olduğunu iddia ediyor.

KADIN BEDENİNİ YETERİNCE SERGİLEYEMEMEKTEN ŞİKAYETÇİ

Bir kadının kocasını aldatması durumunda kadının kötü kadın olmaması gerektiğini savunan bir kadın senarist ise bazı ahlaksız sahnelerin çekilmediğinden şikayet ediyor. Ayrıca kadın senarist kadın bedeninin yeterince sergilenemediğini de iddia ediyor.

AHLAKSIZLIĞA RAĞMEN DAHA FAZLA AHLAKSIZLIK YAZAMAMAKTAN ŞİKÂYET EDİYORLAR

Şiddetin ve vahşetin dizilerde yayınlanabileceğini belirten bir diğer senarist ise cinselliğin sansürlenmesinden şikâyetçi. Özellikle evli olmayanların cinsellik içeren sahnelerinin sansürlendiğini ve durumun yanlış olduğunu ifade ediyor. Açıkça ahlaksızlık isteyen senaristler bunca ahlaksızlığa rağmen daha fazla ahlaksızlık yazamamaktan şikâyet ediyorlar.