Siyonist liderlerin faşizan açıklamaları ve saldırganlıkları devam ediyor… Bugüne kadar ne tehditleri son buldu ne de saldırıları... 12 yıllık kuşatma… Göstericilere ateş açma, hava saldırıları; ev, alt yapı ve fabrikaları yerle bir etme, tarım arazilerini yakma, balıkçıların teknelerini batırma, Gazze coğrafyasını hedef tahtası haline getirip her bir karışına ölüm ekme saldırganlıklarının bir kısmıdır… Bütün bunlara karşı arabulucu olanlar kalıcı bir ateşkes sağlamada bir türlü başarı elde edemediler.

Bütün bunlar ve daha fazlası Siyonist rejimin Gazze`ye yönelik kapsamlı bir saldırı için geri sayıma başladığını, böyle bir saldırının artık bir gerçek olduğunu gösteriyor. Bazıları düşmanın niyet ve hedeflerini gizlese de durum budur. Çünkü düşmanın kendisi bile bunu gizleyememektedir. Onun varlığı zaten düşmanlık, saldırganlık, işgal, Filistin halkını zorla yurdundan çıkarma, onu dört bir yana sürgüne gönderme esası üzerine kurulmuştur.

Mısır, Arap ve bazı uluslararası çevrelerin, bölgeyi yaktıktan sonra dünyaya ulaşacak bir patlamanın kaynağını geri çekmek için masanın altında ve üstünde girişimlerde bulunduklarını inkâr etmiyoruz.

Siyonist rejimi dördüncü kez bir soykırıma iten birçok neden vardır. En önemlileri şunlardır:

Birincisi: Siyonist rejim 100 günü geride bırakan Büyük Dönüş Yürüyüşü gösterilerine karşı tam bir başarısızlık örneği sergiledi. Aynı şekilde Filistin halkı ve bu halkın direnişinin dâhiliği ve üretkenliğini ortaya koyan yanıcı balon ve uçurtmalara karşı da tam manasıyla başarısız kalmıştır.

Balon ve uçurtmalar düşmanın ayağını birbirine dolandırdığı gibi, maddi ve psikolojik büyük hasarlar da verdirmiştir. Siyonist Savaş Bakanı Avigdor Lieberman`ın itirafıyla şimdiye kadar 87 bin dönüm arazinin yanmasına neden oldu. Bunun yanında Gazze çevresinde yaşayan Yahudi yerleşimcilerin içlerine de korku salmıştır. Bunun neticesinde yerleşimciler seslerini yükseltmeye, Netanyahu ve hükümetine karşı gösteriler düzenlemeye, hükümeti ve Başbakanı Yahudi yerleşimcileri ve tarım ürünlerini koruyamamakla suçlamaya başladılar. İşgal hükümeti, Siyonist rejimin karşısında titrediği uçurtmalar karşısında da başarısız kalmıştır.

Siyonist Bakan Bennett`in işgal rejimi parlamentosu Knesset`te yaptığı konuşmada, Yahudi yerleşimcileri bu kadar korkutan balon ve uçurtma sorununu tamamıyla ortadan kaldırmak için işgal askerlerinden yanıcı balon ve uçurtma gönderenlere ateş açmalarını istemesi, düşmanın direnişin sürdürülmesine, yanıcı uçurtmaların zarar vermesine, bunların bir sonucu olarak meydana gelen maddi zararla, direnişin oluşturduğu ve giderek büyüyen korkuya daha fazla tahammül etmeyeceğini gösteriyor. İşgal rejiminde yayın yapan Kanal -10 televizyonu da bu konuda aynı hususları savunuyor.

İki: Direnişi ortadan kaldırma hususunda işgal rejiminde meydana gelen bölünme ve Netanyahu çetesi ile bağnazların girdikleri çıkmaz sokakta bir çıkış yolunu bulmaktan aciz kalmalarıdır. Netanyahu ve çetesi bağnazların ve yerleşkelerin esiri haline gelmiş durumda. Uluslararası camianın yasal kararlarına uymayı reddeden Netanyahu çetesi saldırganlığını artırmakta, bununla birlikte direnişin ‘saldırıya karşı saldırı` ilkesini hayata geçirmesiyle ateşkes için Mısır`ın arabulucu olmasına da talep etmektedir. Mısır`ın sağladığı ateşkes çok geçmeden ihlal edilmektedir.

Üç: Dönüş Yürüyüşü gösterileri, yanıcı uçurmalar ve lastik yakmalar dünyadaki halkların Filistin halkına yönelik ilgisini, duygusal alakasını artırtırdı. Buna bağlı olarak İsrail ürünlerine yönelik boykot da arttı ve genişledi. Mesela İrlanda parlamentosu düşmanın ürünlerini boykot kararı aldı, işgale ve İsrail`e düşman oldu. Ürünlerini boykot edip buradaki sorumluların, Filistin halkına karşı işledikleri cinayetler, Ummu`l-Arakib`i 127 kez yıkmaları, Ebu Nevvar köyünü ortadan kaldırmaları, Han El-Ahmer`i da listeye alarak işledikleri etnik temizlik nedeniyle Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılanmalarını istedi.

Dört: Amerika`nın Filistin halkına karşı olan tutumu, işgal ve yerleşim inşaatını desteklemesi, Arapların cılız ve korkak tutumu ve olup bitenlere zımnen onay veren Avrupa`nın tutumu Netanyahu çetesini yeni katliam ve soykırımlar yapmaya, 360 kilometre karede sıkışmış olan iki milyonluk Filistinliye karşı yeni ve kapsamlı bir savaş açmaya özendiriyor.

Özetle;

Siyonist rejimin Gazze`ye yönelik kapsamlı bir savaş için geri sayıma başladığını söyleyebiliriz. O asla cinayetlerini durdurmayacaktır. Onu ancak düşmanı büyük zarar vermeye kadir Filistin direnişi engelleyebilir.

Felaketler Filistin toprağını gasp edenlerin başları üzerinde uçuşmaktadır…

Reşid Hasan / Çeviri Makale

 Filistin Enformasyon Merkezi