Muhsin Şenol-DOĞRUHABER

İki yıl önce 15 Temmuz gecesi halk sokaklara dökülerek ABD destekli hain darbe girişimine karşı durdu ve emperyalist işgal girişimi sonuçsuz kaldı. Darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL süreci iki yıl sürdü ve bugün son buluyor. Sürdürülen OHAL süreci 90`lardaki OHAL günlerine benzemese de bu iki yıllık süreçte halktan kimilerinin olumsuz etkilendiği mağduriyetler oluştu. Konu ile ilgili gazetemize konuşan hukukçular OHAL`i ve oluşan mağduriyetleri yorumladı. Avukat Cüneyt Toraman, “Hala daha yargının içerisinde, emniyette, FETÖ komisyonlarında sızmaların olduğunu görüyoruz.” dedi. Özellikle memur alımlarında ve kamudaki ihraçlarda FETÖ ile bağlantısı olmayanların mağdur edildiğini belirten İnsan Hakları Cemiyeti Başkanı Mehmet Karadağ, “OHAL`in kalkmasıyla bu mağduriyetler de kendiliğinden bitmez. Bunlar için gerekli adımlar atılmalı.” dedi.

 İnsan Hakları Cemiyeti Başkanı Avukat Mehmet Karadağ

“FETÖ İLE BAĞI OLMAYAN BİRÇOK KİŞİ HAKKINDA İHRAÇ KARARI VERİLDİ”

Darbe sonrasında daha etkili bir mücadele için OHAL`in getirildiğini belirten İnsan Hakları Cemiyeti Başkanı Avukat Mehmet Karadağ, “Bu noktada haklı olarak her devletin kendini müdafaa etme hakkı vardır. Buna yönelik bazı adımlar atıldı. Yalnız OHAL sürecinde sadece terör örgütlerine yönelik uygulamalar olmadı. Mağdur olan bir kesim oluştu. Bu mağduriyet özellikle kamuda yaşanan ihraçlar ve işe alımlarda birçok kişi mağdur oldu. Güvenlik soruşturmaları neticesinde FETÖ ile uzaktan yakından bağı olmayan birçok kişi hakkında ihraç kararları verilerek mağduriyet oluştu. Bu mağduriyetlerin giderilmesi gerekiyor. OHAL`in kalkmasıyla bu mağduriyetler de kendiliğinden bitmez. Bunlar için gerekli adımlar atılmalı. Bunların başında yasal düzenlemeler gerekiyor. Ayrıca konu ile ilgili devam eden yargı süreçleri var. Bunlarında daha dikkatli yürütülmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Avukat Cüneyt Toraman

“YARGIDA EMNİYETTE VE FETÖ KOMİSYONLARINDA SIZMALARIN OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ”

2 yıl süren OHAL sürecinin anormal bir süreç olmadığını ifade eden Avukat Cüneyt Toraman, “OHAL daha çok terör örgütlerini rahatsız etti. Vatandaşların yaşamlarına etkisi olduğunu düşünmüyorum. OHAL bir zorunluluğun ürünü olarak darbe teşebbüsünden sonra ilan edildi. Darbe teşebbüsünden sonra kimse niye OHAL ilan edildi diyemez. Darbe teşebbüsünde bulunan örgütünde ne kadar illegal ve gizli çalıştığını, yüzünde onlarca maske olduğunu sadece Türkiye değil bütün dünya gördü. Hala daha yargının içerisinde, emniyette, FETÖ komisyonlarında sızmaların olduğunu görüyoruz. Ama ben büyük ölçüde tasfiyelerin gerçekleştiğini düşündüğüm için kaldırılması gerektiği kanaatindeyim. Kışın nasıl kazak giymemiz gerekiyorsa OHAL de böyle bir şeydir. Bu açıdan bir anormallik göremiyorum. Olaya sadece FETÖ olarak bakarsak yanılmış oluruz. Aslında biz Amerika`nın Türkiye`deki kamu kuruluşlarına sızdırdığı casuslarıyla mücadele ediyoruz. Bugün FETÖ gider başka bir Amerika ile irtibatlı örgüt çıkar. Amerika ile kim ilişkide bulunuyorsa devletin onları takip etmesi gerekiyor.” dedi.

“DENETİM MEKANİZMALARININ GÜÇLÜ OLMASI LAZIM”

Meclise sunulan ve valilerin yetkilerinin arttırıldığı yeni yasa teklifini de değerlendiren Toraman, “Yeni bir sisteme geçtiğimiz için başkan artık vilayetlerde yetkilerini valiler eliyle kullanacak. Eskiden 3 başlı bir yönetim odluğu için sistem işlemiyordu. Doğru olan başkan dosdoğru valiye talepte bulunması gerekiyor.  Valiler bundan sonra daha çok inisiyatif yüklenecekler. Vilayetteki her türlü olumsuzluktan da onlar sorumlu olacak. Vali her şeyden sorumlu olacak. Biz valiye sorumluluk verirsek yetki de vermemiz gerekir. Bu yasa teklifi verilen yetkinin ürünü. Ama bu yetkilerin hukuk sınırı içerisinde olması lazım. Denetim mekanizmalarının güçlü olması lazım. Vali de olsa keyfi davranamaması lazım.” şeklinde konuştu.