• DOLAR 32.575
  • EURO 35.017
  • ALTIN 2430.659
  • ...
`Hayvanlara şiddet`e tepkiler artıyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Hayvanlara yönelik şiddet olaylarında yaşanan artışın önüne geçilemiyor. Son günlerde hayvanlara yönelik artan şiddete ve şiddetin dozuna dikkat çeken uzmanlar, sadece Mardin'deki Hayvan Rehabilitasyon Merkezi'nde son 6 ayda 30'un üzerinde kırık operasyonu yapıldığını söyledi.

İslam; sadece insanların değil, hayvanların hakkına da riayet edilmesini, onlara şefkat ve merhamet gösterilmesini emrediyor.

Hayvanlar, insanların faydalanması için yaratılmıştır. Her hayvandan, yaratılışının gayesine uygun olarak yararlanılmalı, eziyet edilmemelidir. Sahip olduğumuz hayvanların yedirilip içirilmesine dikkat etmeli, onları aç, susuz bırakmamalıyız.

Peygamberimiz (Aleyhisselam) açlıktan karnı sırtına yapışmış bir deveye rastlayınca "Şu dilsiz hayvanlar hakkında Allah'tan korkunuz." diye buyurmuş, hayvanların hakkında riayet etmenin ehemmiyetine dikkat çekmiştir.

Hayvanlara karşı da çok merhametli olan Peygamberimiz (Aleyhisselam) su kabını eğerek kedilere su içirirdi. Bunu gören ashap da hayvanlara şefkatle yaklaşır, peygamberi örnek almaya gayret ederdi.

Allah Resulü, Mekke fethine giderken yolda yavrularının üzerine gerilmiş ve onları emzirmekte olan bir köpek görmüş ve hemen ashabından Cuayl bin Sürâka'yı yanına çağırarak, onu bu köpek ve yavrularının başına nöbetçi dikmiştir.

Osmanlı döneminde de hayvan haklarına riayet edilmiş ve hayvanlar korumaya alınmıştı.

Hatta Osmanlı döneminde çıkarılan bir emir fermanıyla damların üzerine kuşlar için yem atılması istenerek, "Osmanlı da hayvanlar aç kalmış" denilmesine tahammül daha gösterilmemişti. Aradan geçen yıllar, toplumumuzda hayvan haklarına karşı hassasiyeti öldürdü, hayvanların yaşama hakkına karşı işlenen cürümler arttı.

Sakarya'da yavru bir köpeğin bacaklarının kesilmesi, Mardin'de 2 aylık yavru köpeğin tüfekle vurulması, Bursa'da 4 ayağı kesilmiş yavru kedi, Diyarbakır'da köpeğin yakılarak öldürülmesi, Hakkari'de bir köpeğin gözlerinin oyularak karın bölgesinin darp edilmesi vs. vs... Tüm bu olaylar son bir hafta içerisinde hayvanlara karşı işlenen insanlık dışı olaylar.

Ardı ardına medyaya yansıyan hayvan hakları ihlalleri akıllara, "Hayvanlara yönelik artan şiddet olaylarının perde gerisinde yatan neden nedir?" sorusunu getiriyor.  

"Dinimiz canlılara karşı merhamet ve şefkatle yaklaşmamızı emrediyor"

İslam'ın merhamet dini olduğunu ve canlılara merhamet etmeyi emrettiğini dile getiren Kızıltepe İlçe Vaizi Kemal Kahraman, son günlerde hayvanlara yönelik yapılan şiddetten rahatsız olduklarını söyledi.

İslam tarihinin hayvanlara karşı yapılan merhamet örnekleriyle dolu olduğunu, şiddetin şefkat ve merhametle bağdaşmadığını anımsatan Vaiz Kahraman, âlemlere Rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimizden örnekler vererek şunları söyledi:

"İslam, bütün canlılara karşı insanların merhametle, şefkatle yaklaşmalarını emretmiştir. Bu noktada Peygamber Efendimizin (Aleyhisselam) hayatında sayısız örnekler vardır. Peygamberimiz ile beraber Peygamberin yolundan giden ümmetinde de buna benzer çok güzel örnekler vardır. Hayvanların gücünün üstünde onlara yük yüklemek, onlara eziyet etmek, dövmek, yaralamak ve öldürmek kesinlikle merhamet ve şefkatle barışık bir durum değildir. Allah'ın Rahman ve Rahim olan sıfatlarının tezahürünü her Müslüman'ın kendi davranışlarında göstermesi gerekiyor. Allah Resulünün (Aleyhisselam)  bir köpeği sulayan bir kişinin affedildiğini ve bir kediye zulüm eden onu susuz bırakarak ölümüne sebep olan bir kadının da ceza göreceğine dair rivayetleri vardır. Peygamber Efendimizin (Aleyhisselam)  yavrulamış bir köpeğin ve yavrularının rahatsız olmaması için İslam ordusunun yönünü değiştirdiğini biliyoruz. Hayvanlara eziyet etmek, öldürmek ve dövüştürmek İslam'da büyük bir suçtur ve zulümdür. Bu hayvanların koruyucusu Allah'tır. Canlılara eziyet etmek elbette ki Allah'ı da rahatsız edecektir. Allah Resulü 'Merhamet edene Allah'ta merhamet eder, siz yeryüzündekilere merhamet edeniz ki gökteki de size merhamet etsin' buyurmasındaki derin manayı anlamak gerekir."

"Cehalet beraberinde merhametsizliği getirir"

Hayvanlara karşı yapılan merhametsizlik ve eziyetlerin tamamen cehaletten kaynaklandığını belirten Kahraman, cehaletin beraberinde merhametsizliği de getirdiğini söyledi.

Kahraman, "Bizler, genel olarak insanlar, özelde de Müslümanlar olarak hayvanlara karşı daha çok duyarlı olmamız gerekir. Allah'ın koruması altında olan bu canlılara her türlü merhamet ve şefkati göstermemiz lazım. Bu konuda ailelerin çocuklarını hayvanlara karşı nasıl davranması gerektiği hususunda bilgilendirmesi gerekir. Büyüklerde buna dikkat etmelidir. Yetkililerde bu konuda elinden geleni yapıyorlar. Bu konuda çalışmalar var ama bazen yetersiz kalınabiliyor. Bununla ilgili ne tür önlemler alınması gerekiyorsa bu konuda gerekli adımlar atılmalı." diye konuştu.

"Yavru köpeği tüfekle vurabilecek kadar canileştik"

Hayvan Rehabilitasyon Merkezi görevlisi ve Hayvan Hakları Derneği (HAYTAP) Temsilcisi Veysel Öğdür, hayvanların çaresiz olduklarını, derdini anlatamadıkları için onlara karşı daha fazla merhamet ve hassasiyet gösterilmesi gerektiğini söyledi.

Öğdür, "Daha 2 buçuk aylık yavru köpeği tüfekle vurabilecek kadar canileştik maalesef.  Biz bu duruma, bu seviyeye nasıl gelebildik, ne ara bu kadar vicdansız olduk bilemiyorum. Hayvan hakları konusunda şu an geldiğimiz durum pek iç açıcı değil. Sürekli haklarını ihlal ediyoruz. Bu olayı sadece kedi-köpekle sınırlanmıyoruz, bütün hayvanlar ve bütün canlılar için geçerlidir. Bir ağacın dalını bile durduk yere kırarsan onun yaşam hakkına müdahale etmiş oluyorsun hiçbir farkı yok. İnsana çıkarsız, menfaatsiz güvenen tek canlı köpektir. Hiçbir çıkarı olmadan insanı seviyor, güveniyor. Güvenince de mutlaka başına bir şeyler geliyor. Herkesi iyi insan zannediyor. Sadece o yavru köpek değil, onun dışında da tüfekle vurulan köpekler geldi. Saçmayla omurgasına ateş edilenler geldi. Omurgasında kalan mermi yüzünden felç olan kedi geldi ve bu tür vakalar sürekli geliyor. Burada biraz farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. Bence şehrin vicdanı burasıdır. Nasıl davranırsak, nasıl yansıtırsak onlarda öyle bir algı oluşuyor. Burada hayvanlara iyi bakıyoruz, onlar için elimizden geleni yapıyoruz." diye konuştu.

"Şu an yapamayacağımız kırık operasyonu yok"

Rehabilitasyon merkezinde gerekli tüm teknik ekipman ve cihazların bulunduğunu belirten Öğdür, kendilerini aşan bir ameliyat olduğunda da hayvanları İstanbul ve Ankara'ya sevk ettiklerini söyledi.

Öğdür, konuşmasına şöyle devam etti: "Burada bulunan teknik ekipman ve cihazlar her Rehabilitasyon merkezinde bulunan şeyler değil. Burada sürekli çıtayı yükseltiyoruz. Projelerimiz hiç durmuyor. Kırık operasyonlarında kendimizi fazlasıyla aştık. Şuan da yapamayacağımız kırık operasyonu yok. Hepsini veteriner hekimlerimiz Mehmet Ali ve Nureddin Hoca çok güzel yapıyorlar. Çok da güzel sonuç alıyoruz. Sadece ameliyat yapmakla bitmiyor. Enfeksiyona karşı da tedavilerini aksatmadan yapıyoruz. Ameliyat ettik demekle bitmiyor ondan sonraki süreç daha sıkıntılı bir süreç çok dikkat edilmesi gerekiyor. Onda da iyi fayda sağlıyoruz. Özellikle uyuz köpeklerimizde müthiş sonuçlar alıyoruz."

Buradaki amaçlarının hayvanların güvenini kazanmak olduğunu dile getiren Öğdür, kendilerine getirilen tüm hayvanların bir travmayla geldiğini ve onlarla aralarının iyi olması gerektiğini söyledi.

"Almanya'ya tedavi amaçlı iki köpek gönderdik"

Mardin'den Almanya'ya tedavi amaçlı iki köpek gönderdiklerine dikkat çeken Öğdür, son olarak şunları söyledi:

"Almanya'ya tedavi amaçlı 2 tane köpek gönderdik. Bir tanesi Lavoy'du diğeri ise Miskin. Miskin'e Mardin Devlet Hastanesi civarında bir araç çarpmıştı, gidip onu merkeze getirdik. Röntgenini çektik bizi aşan bir kırığı vardı. İstanbul'a gönderdik. İstanbul'da bir operasyon geçirdi ve orada 5 ay kadar geçici bir yuvada kaldı. Geçici yuvada kaldıktan sonra Almanya'da ona bir yuva bulundu. Almanya'ya gittikten sonra süreç devam etti. O sırada yürüyüşünde bir anormallik tespit ettiler. Orada çok özel bir operasyon olan total kalça protezi yaptılar müthiş bir operasyon oldu. İyi bir sonuç aldılar. Şu an Miskin Almanya'da çok mutlu bir şekilde ailesiyle birlikte yaşıyor. Tedavisi devam ediyor. Hayat hikâyesine Mardin'den Almanya'ya uzanan bir yolculuk diyebiliriz."

"6 ayda 30'un üzerinde kırık operasyonu"

Mardin Büyükşehir Belediyesi Hayvan Rehabilitasyon Merkezi'nde son 6 ayda 30'un üzerinde kırık operasyonu gerçekleştirdiklerini belirten Veteriner Hekim Nureddin Bozdağ ise şunları söyledi:

"Burada 2 veteriner hekim ve 5 tekniker arkadaş olmak üzere toplamda 25 personelle görev yapıyoruz.  Köpeğimizin arka ayak kısmında kırık vardı, platin taktık. Rehabilitasyon merkezimizde 2018 yılı içerisinde 6 ayda 30'un üzerinde kırık operasyonu gerçekleştirdik. Ortalama ayda 100 kısırlaştırma operasyonumuz olmaktadır. Bizi aşan operasyonlarda ise İstanbul Ankara gibi daha büyük merkezlere sevk ediyoruz. Sevk ettiğimiz hayvanlar arasında Almanya'ya kadar gidenler bile var." (M. Salih Keskin, Mehmet Aslan - İLKHA)










































 

Bu haberler de ilginizi çekebilir