• DOLAR 32.515
  • EURO 34.953
  • ALTIN 2431.408
  • ...

İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğünün meslek hastalıklarının erken teşhisi için Türkiye'nin dört bir yanından gelen hekimlerin katılımıyla düzenlediği eğitim programı 18 Haziran'da başladı.

Akciğerde toz birikmesi sonucu ortaya çıkan doku reaksiyonu anlamına gelen Pnömokonyoz olgularının erken dönemde tespit edilmesini sağlamak amacıyla yapılan Pnömokonyoz Radyografileri Uluslararası Sınıflandırma Okuyucu Eğitimi'nin 21'incisi yarın tamamlanacak.

İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Orhan Koç, İş Sağlığı ve Güvenliği Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü Başkanlığında (İSGÜM) düzenlenen eğitimin açılışında yaptığı konuşmada, ana hedeflerinin meslek hastalıklarını önlemek olduğunu ve buna yönelik kapsamlı bir eylem planı hazırladıklarını söyledi.

Meslek hastalıklarının önlenmesinin ve tozla mücadelenin önemli konu başlıklarından olduğunu kaydeden Koç, bu eğitim programının ayrı bir öneme sahip olduğunu ifade etti.

Eğitim programına İzmir, Balıkesir, Çankırı, Ankara ve Bursa gibi çeşitli illerden göğüs hastalıkları, kulak-burun-boğaz ve radyoloji gibi çeşitli branşlardan uzman doktorların katıldığını dile getiren Koç, "Meslek hastalıkları konusundaki eğitim açığının çok büyük olduğunu söyleyebiliriz. Bu konuda hocalarımızdan büyük talep geliyor olması bizi sevindiriyor. Eğitim programının daha geniş kitlelere ulaşmasını hedefliyoruz. Biz bu sene 8 kere eğitim yapacağız. Fakat bu eğitimleri yeterli görmüyoruz. Yeni bir projemiz var. İstiyoruz ki özellikle üniversitelerle ve ilgili sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği kuralım ve bu iş birliğinin sonucunda bölgesel eğitimler verelim. Eğitim noktasında geniş bir kitleye ulaşabilirsek tozla mücadelede ve meslek hastalıklarında daha erken teşhis yapabiliriz. Bu zamana kadar 500'e yakın eğitim alan hocamız var ama yılda 500 tane Pnömokonyoz erken tanısı konmuyor. Bunu irdelememiz gerekiyor." dedi.

Kurdukları İş Yeri Bilgi Yönetim Sistemi hakkında bilgi veren Orhan Koç, sözlerine şöyle devam etti: "Biz artık iş yerlerinden iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi üzerinden farklı veriler alabileceğiz. Bu aldığımız verileri Sosyal Güvenlik Kurumu ve Sağlık Bakanlığının veri tabanıyla entegre edeceğiz ve meslek hastalıkları konusunda analizler yapabileceğiz. Biz burada şunu hedefliyoruz: Normalde bütün hastaneler meslek hastalıkları provizyonu alabilir, iş kazası provizyonu alabilir. Fakat birebir aradığımızda görüyoruz ki hastane otomasyonlarında bu modül etkin kullanılamıyor. Hâlbuki herkes kullanabilir. Bu provizyonu kullandığınız zaman bir teşhis veya tanı koyduysanız bu, sistem üzerinden bize kadar gelebiliyor. Birinci amacımız bu. Her hekim kendisine gelen hastanın durumunu teşhis edecek ve en ufak bir şüphe, ön tanı veya tanı koyduysa onu not edecek. Bu veri bizim için çok önemli. Biz o bilgiyi, o kişinin bulunduğu iş ortamıyla ilişkilendirmeye çalışacağız. Böylece riskli olan iş yeri, sektör ve bölgeler ortaya çıkacak ve biz önlem alabileceğiz. Bunu bir çeşit erken uyarı sistemi gibi düşünmek gerekiyor."

Bu sistemle birlikte oluşacak veri tabanını hekimlere de açacaklarını kaydeden Koç, böylece hastanın geçmişte çalıştığı yerleri görebilecek olan doktorun meslek hastalıklarıyla ilgili daha sağlıklı bir değerlendirme yapabileceğini söyledi. Koç, "İnşallah kısa süre içerisinde meslek hastalıklarının tanısının konduğu, önlemeyle ilgili çalışmaların yapıldığı günlere gelmiş olacağız." ifadelerini kullandı.

Koç'un açılışını yaptığı eğitim, Tozla Mücadele Yönetmeliği ve Ulusal Pnömokonyoz Önleme Eylem Planı doğrultusunda yapılıyor. Eğitim, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) standart eğitimine uygun formatta gerçekleştiriliyor. Eğitimler sonucunda, Pnömokonyoz Okuyucu Sertifikası'na sahip hekim sayısının 529'a yükseltilmesi hedefleniyor. 2018 yılı içerisinde Temmuz, Eylül, Ekim ve Kasım aylarında olmak üzere toplam 8 Pnömokonyoz Okuyucu Eğitimi düzenlenecek. (İLKHA)