CUMA KARAKOÇ / DOĞRUHABER

Suriyeli bazı Kürt aktivistler tarafından yayımlanan ortak bildiride, Türkiye`nin kontrolüne geçen Afrin`de ÖSO mensubu bazı kişilerin, yerel halka baskı uyguladığı belirtildi.

Suriyeli Dernekleri Platformu Başkanı ve Suriye Nur Derneği Başkanı Doktor Mehdi Davud, gazetemize verdiği röportajda, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) içerisinde bulunan bazı güçlerin Afrin`deki sivil halka şiddet uyguladığını belirtti. Davud, Türkiye`nin, kendisinden bekleneni yapmasını ve konuya acilen müdahale etmesi gerektiğini kaydetti. “Almanya`da bazı kesimler, bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesini Türkiye aleyhine devreye sokmaya çalışıyor” açıklamasında bulundu.

Doktor Davud, ayrıca Suriyeli birçok Kürt siyasetçi ve aktivistin bir araya gelerek yayımladığı ortak bildiriyi gazetemize sundu. ÖSO içerisindeki bazı kesimlerin halka uyguladığı şiddetin kayda geçtiği bildiride, yapılması gerekenler de maddeler halinde belirtilmiş.

Öte yandan ÖSO çatısı altında faaliyet gösteren silahlı Amsat grubu, birkaç gün önce birkaç kişiyle beraber gözaltına alınan Afrin Şeyh hadid Meclis Başkan Yardımcısına uyguladığı işkence neticesinde hayatını kaybetmiştir.

Bu işkence ve baskıların durdurulmaması durumunda, bütün Meclislerde üyelerin toplu istifa kararı alabilecekleri belirtiliyor.

İşte, Suriyeli bazı Kürt siyasetçi ve aktivistin yayımladığı ortak bildiri:

“Afrin bölgesinden gelen son haberlere göre orada yaşayan sivil Kürt halkına karşı intikam odaklı gözaltılar, hırsızlık ve şiddet olayların arttığı ile ilgili haberler gelmektedir. Kendini devrimci ve özgürlükçü olarak nitelendiren bu gruplar, bunlarla yetinmeyip hiçbir ahlak veya vicdan sesini dinlemeden Afrin halkının mallarına silah ve şiddet zoru ila el koymaktadırlar. Üstelik bu tür olaylar güpegündüz herkesin gözü önünde olup son zamanlarda zirveye ulaşmıştır. Bu tür olayların ve kişilerin önlerine geçecek bir yargı ve hesap verme mekanizmasının olmaması veya ufukta yakın zamanda kurulacak bir yargı organın olamayacağından, Afrin`de olanların seyircisi olan herkesin rızası olduğunu kanaati getirmiştir. Bunların bir başka nedeni ise kurulmuş olan yerel meclislere verilen sınırlı yetkiler ve bundan kaynaklanan silahlı grupların kimseye hesap vermeyecekleri için artan ihlalleridir. Zira yapılan tüm ihlaller cezasız kalmaktadır.

Bölgede adeta bir kanser gibi yayılan PKK ve onun Suriye`deki kolu olan PYD`nin Afrin`den çıkmaları üzerinden 3 ay geçmesine rağmen ve bölgeye Türkiye destekli Özgür Suriye Ordusunun girmesine rağmen bölgede halen bir kaos ortamı bulunmaktadır. Ayrıca sivil ve silahsız halka karşı uygulanan zülüm her geçen gün artmakta olup son günlerde savaş suçu taşıyabilir hale gelen bazı suçlar işlenmektedir. Bu suçları işleyen kişiler ÖSO gruplarına mensup kişilerdir ve kimse onlardan hesap sormamaktadır. Bu durumun devam etmesi, bölgeyi sonuçlarına katlanamayacağımız bir sonuca sürükleyebilir. Bu nedenle taleplerimizi şu şekilde sıralamamız mümkündür;

1 - Türkiye sivil halktan yana olan sorumluluğunu yere getirip bölgedeki duruma müdahale etmeli ve Afrin'in merkezinde ve her beldesinde jandarma bulundurmalı ve 1 ayı geçmeyecek bir süre içerisinde suç işleyen gruplardan hesap soracak mekanizma tesis etmelidir.

2 - Her türlü yanlılıktan uzak bağımsız bir yargı önünde tüm suçlular yargılanmalı ve zarar görenlerin zararları telafi edilmeli.

3 - Hiçbir erteleme yapılmadan tüm silahlı gruplar belde, köy ve yerleşim yerlerinden çekilmelidir.

4 - PYD döneminde zorla askere götürülen ve suç işlemeyen kişiler için af çıkartılmalı.

5 - İnsan hakları dernekleri ve medya şartsız koşulsuz Afrin'de özgür bir şekilde görev yapmalıdır.

6 - Afrin geçmişten beri farklı din, mezhep ve kültürlerin birlikte yaşadığı yerdir, bu nedenle bu konuyu dikkate alarak azınlıklara karşı radikal ideolojilerden uzak durulmalıdır.

7 - Savaştan dolayı zarar görenlerin zararı karşılanmalı ve Afrin'in alt yapısı iyileştirmelidir.

8 - Türkiye'nin gözetimi altında olması şartıyla hem Afrin'de hem tüm beldelerde şikâyet kutuları kurulmalıdır