• DOLAR 32.504
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
“DIŞ MİHRAKLARA MÜDAHALE ALANI BIRAKMAYALIM”
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Nizamettin Aşkın-İSTANBUL

Partisinin seçim çalışmaları kapsamında İstanbul`da birçok ilçe teşkilatının kurduğu stantları gezen HÜDA PAR Genel Başkanı Mehmet Yavuz, Bağcılar Meydanında yapmış olduğu konuşmada, 24 Haziranda hep beraber siyasi iradelerini sandığa yansıtmak üzere millet iradesi için sandığa gideceklerini söyledi.

“SİYASİLERİN KULLANDIĞI DİLİ TASVİP ETMİYORUZ”

HÜDA PAR olarak seçim beyannamesinde esas aldıkları dil ve üslup meselesinin gerçekten çok önemli olduğunu söyleyen Yavuz, “Şuan siyasi mekanizmanın tercih etmiş olduğu üslubu tasvip etmediğimizi özellikle ifade etmek istiyoruz. Bize yakışan üslup bu değildir. Farklılıklarımızı ya da memlekette gördüğümüz yanlışlıkları nazik bir üslup kullanarak da dile getirebiliriz. Bunun için birbirimize hakaret etmeye gerek yok” dedi.

HÜDA PAR`ın siyasi mekanizmaya önemli tavsiyesi olduğunu belirten Yavuz, “Çanakkale`de İngilizlere, Fransızlara, İtalyanlara karşı, kısaca emperyalist güçlere karşı omuz omuza mücadele vermiş bir halkın evlatlarına ne oldu da birbirine düşman haline geldi. Bu sorunun cevabını vermediğimiz müddetçe, soğukkanlı bir şekilde yüz yüze gelmedikçe verebildiğimiz cevap memleketimizin birlik beraberliği adına atacağımız ciddi bir adım olmaz. Sadece pansuman tedaviler yapar, yerel seviyede düzenlemeler getirir, nihai anlamda herhangi bir çözüm asla olmayacaktır” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE`NİN YENİ, SİVİL BİR ANAYASAYA İHTİYACI VARDIR”

Memleketimizi işgal etmek isteyen emperyalistlerin işleri biraz daha kolaylaşmış. İşte bu sorunun cevabını o yüzden vermek zorundayız” diyen Yavuz konuşmasını şu şekilde sürdürdü. “Bugün bu memleketin en acil ihtiyacı işte bu sorunun cevabıdır. Ne oldu da bu memleketin evlatları birbirlerinden ayrı düştüler, ayrı düşmekle kalmayıp birbirlerinden haberleri de yok. Her türlü farklılığı çatışma ortamına sürüklemeye çalışan ve son tahlilde Suriye örneğindeki gibi sonu belirsiz intikam savaşlarına dönüştürmek isteyen emperyalist şer güçlerinin işini neden bu kadar kolaylaştırıyoruz? Acaba işi sadece bu emperyalist güçlere, bu şer güçlere, bu dış mihraklara bırakıp kaçalım mı? Bu suç sadece emperyalist güçlere mi aittir. Acaba biz akrep ısıracak diye akrebi mi suçlayalım. Bütün suçu Akrebe havale edip onun karşısında tedbir almamak en önemli meselemiz değil midir? Dolayısıyla şuan cevap vermemiz gereken en önemli husus budur. Emperyalist güçlerin kirli elleri, kirli dillerini bu aziz ülkemize memleketimize uzatmalarının altında yatan ana nedeni bulmak zorundayız.  Bu memlekete biçilen ve üzerinde taşıdığı elbise bu memlekete uymamıştır. Sıkıntı buradan kaynaklanmaktadır. Yani Emperyalistlerin müdahale edeceği açık alanları kendi ellerimizle onlara sunmuşuz. O zaman bundan vazgeçmemiz lazım. Yeni ve sivil bir anayasayı millete hediye etmemiz gerekiyor. Bu milletin inancıyla, tarihi ve kültürel dokusuyla uyumlu, yeni ve sivil bir anayasa yapıp bu millete hediye etmeliyiz. Bu inançla bu memleketin kültürüyle ve bu memleketin diliyle çatışmayan yeni sivil bir anayasa yapıp hediye edersek, o zaman Akrep istediği gibi sokmaya çalışsın ama başarılı olamayacaktır. Ama müdahale edebilecekleri açık alanları bırakırsak zaten bin yıldır bu fırsatı kolluyorlar. Bize müdahale etmek için bu fırsatı kaçırmayacaklardır. Onun için HÜDA PAR olarak diyoruz ki; bu milletin en acil ihtiyacı yeni ve sivil bir anayasa yapılmasıdır. Kısa ve öz olacak hiçbir ideoloji dayatmayacak, insanların inancına, yaşam tarzına, kültürüne, geleneğine ve örfüne savaş açmayacak ve ötekileştirmeyecek. Bunu yaşadık, belki de şu anda yaşadıklarımızın asıl sebebi budur. Bu sorumluluktan kaçmaktır, laf cambazlığından başka bir şey değildir”

“DIŞ MİHRAKLARA KARŞI ÖNCE EVİMİZİN ÖNÜNÜ TEMİZLEMEMİZ LAZIM”

Dış mihrakların dün olduğu gibi bugün de ve yarın da varolacağını belirten Yavuz, “Biz evimizin önünü temizleyelim, o zaman isteyen istediği kadar mücadele etsin. İster doğudan gelsin ister batıdan, ister kuzeyden gelsin ister güneyden, Allah`ın izniyle Çanakkale`de aynı hedef doğrultusunda, aynı inançla, aynı kadrolarla omuz omuza vermiş bu milleti İbrahim`i bu İslam milletini hiçbir şekilde yenilgiye uğratamayacaklar inşallah. Siyasetin omurgasını oluşturan mesele budur. Bu meseleye odaklanmak zorundayız. Memleketlerimizin kazanımlarını tabii ki göz önünde bulunduracağız. Muhalefet anlayışımız iyiliği ve güzelliğe yardımcı olmak, yanlışın ve düşmanlığın da karşısında yer almak. Bu memleket için emek veren emek sahiplerini tebrik ediyoruz, teşekkür ediyoruz, emeklerini görmezden gelmiyoruz. Muhalefet anlayışımızı bunun üzerinden oluşturuyoruz ancak eksik gördüğümüz, yanlış gittiğini düşündüğümüz meselelerde uygun bir dille uyarmak istiyoruz.  Çünkü aynı gemide hep beraber yaşıyoruz. Gemi su alması hepimizin zarar görmesi demektir. Bu kapsamda ben HÜDA PAR`ın Türkiye siyasetinde çok önemli bir yer tuttuğunu ve önemli bir ihtiyacı karşıladığına inanıyorum. İnşallah hür kadrolarla memleketin doğusunu da batısını da bilen, bir yönü Diyarbakırlı, diğer yönü İstanbullu olan HÜDA PAR, memlekete renk katacak, zenginlik katacak, artı bir değer katacak. Bu memleketin birliği ve bütünlüğü içerisinde bütün sorunların çözüm adresini Ankara olarak belirleyerek bu siyasi mücadelede memleketimizi bir adım daha ileri götüreceğiz. Biz bütün bu işlerin karşılığında asla halkımızın cebine göz dikmeyeceğiz. Ücretimizi âlemlerin Rabbi olan Allah`tan bekleyerek siyaseti ibadet bilinciyle yapacak ve bu dünyada halkımıza, ahirette ise Hakk`a cevabımızı başımız dik anlımız ak bir şekilde vereceğiz inşallah” diye konuştu.

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir