• DOLAR 32.373
  • EURO 35.029
  • ALTIN 2322.24
  • ...
"Kudüs için bugün meydanlarda yarın cephelerde olacağız"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

"Dünya Kudüs Günü" nedeniyle Bitlis'in Tatvan ilçesinde İslami sivil toplum kuruluşları tarafından düzenlenen basın açıklamasıyla, işgalci siyonistlere tepki gösterildi. Bir AVM'nin önünde düzenlenen basın açıklamasına İslami STK'ların yanı sıra HÜDA PAR Bitlis Milletvekili adayları ve vatandaşlar katıldı. Basın açıklamasını okuyan Tatvan UMUT-DER Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Oktay, Filistin topraklarının büyük katliamlara maruz kaldığını hatırlatarak, bugün meydanlarda, yarın ise cephelerde olacaklarını belirtti.

Filistin topraklarının işgal altında olduğunu dile getiren Oktay "Filistin toprakları yine büyük katliamlara sahne olmaktadır. İşgal edilmiş topraklarını geri almak için 30 Mart tarihinde, "Büyük Dönüş Yürüyüşü" adıyla protesto gösterileri düzenleyen silahsız Filistin halkına karşı, cani siyonist askerler gerçek mermiler ve bombalarla müdahale etmiş ve şu ana kadar yüzden fazla Filistinli kardeşimizi şehid ederek, binlercesini de yaralamışlardır." dedi.

"Filistinlilerin topraklarını terk etmeleri için oyunlar oynanıyor"

İşgal esnasında Filistinlilerin topraklarını terk etmeleri için oynanan oyunlara dikkat çeken Oktay, şunları söyledi: "Bunların birincisi; İslam dünyasında akan kanın gerçek sorumlusu İngilizlerin büyük yardımıyla işgal devletinin kuruluşunu ilan eden siyonist terör örgütleri tarafından oynandı. Bu terör örgütleri aynen Nazilerin yöntemlerini kullanarak bazı Filistinlileri katletti ve onların cesetlerini kamyonetlere yükleyerek sokak sokak dolaştırdılar. Bir yandan da diğer Filistinlilere 'Eğer buraları terk etmezseniz, sizin de başınıza gelecek olan budur.' diyerek tehdit ettiler ve böylece onları topraklarını terk etmeye zorladılar. İkinci oyunu ise; başta Ürdün Krallığı ve Mısır olmak üzere, küresel emperyalizmin planlarına hizmet eden işbirlikçi ve ihanetçi Arap yönetimleri oynadılar. Bu ülkeler Filistinlilere; 'Siyonist devletin genişlemesini önleyeceğiz ve onun gasp ettiği toprakları ordumuzla geri alacağız. Bu yüzden siz Filistinliler savaş alanından yani yurtlarınızdan çıkın. Biz buraları kurtarınca topraklarınıza geri dönersiniz.' dediler.  Halkın çoğu bunun bir oyun olabileceğini düşündü ve topraklarını terk etmek istemedi. Ancak çekilmek istemeyenleri de zorla çıkardılar. Daha sonra bu ihanetçi ülkeler kontrol altına aldıkları bölgeleri siyonist terör örgütlerine teslim ederek savaş alanından kaçtılar ve böylece siyonist terör devletinin hâkimiyet alanını daha da genişlettiler."

"Filistinliler barışçıl gösteriler sergiledi"

Bu yılki toprak gününde Filistin'deki tüm direniş gruplarının ortak karar aldıklarının altını çizen Oktay, vatanlarından vazgeçmeyeceklerinin mesajını verdiklerini ifade etti.

Oktay, "Bu yılki Toprak Günü'nün farklı bir özelliği vardı. Çünkü Filistin'deki tüm direniş grupları ortak bir karar alarak vatanlarından kesinlikle vazgeçmeyeceklerini, yurtlarına dönmek için mücadelelerini sürdüreceklerini, siyonist işgali tanımayacaklarını ve israilin kuruluşunun yetmişinci yıldönümü ile aynı tarihe denk getirilen ABD'nin büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasını protesto etmek amacıyla 'Büyük Dönüş Yürüyüşü' adı verilen kapsamlı bir yürüyüş ve etkinliğin başlatılmasını sağladılar. Filistin halkının Kudüs'e yönelik bu tecavüze sessiz kalması beklenemezdi. Dolayısıyla meşru hakkını kullanarak ABD'nin kararını tanımadığını, Kudüs'ün Filistin toprağı olduğunu, buradaki işgalin meşru görülemeyeceğini haykırmak istedi. Bunu da meydanlara çıkarak sesini duyurmak suretiyle gerçekleştirmeyi amaçlıyordu. İşgalci siyonist ile çatışmak için silahları alıp çıkmış değildi. Yaptığı gösteri tamamen sivil bir gösteriydi. Fakat siyonist işgalci bütün İslâm âlemini hatta bütün insanlığı karşısına alarak Filistinli göstericilerin üzerine mermi ve bomba yağdırdı. Saldırılar yüzünden şu ana kadar 123 Müslüman şehit olurken on üç binden fazlası da yaralandı. Şehit olanların arasında birçok çocuk ve kadın da vardı. Yaralıların çoğu da çocuklardan ve kadınlardan oluşuyordu." diye konuştu.

"Siyonizm, sadece İslam ümmeti için değil, insanlık için de büyük bir felaket"

"Bize gelince; bizlerin de Müslüman halklar olarak suskunluğumuzdan, cılız seslerimizden, iç çatışmalarımızdan, ihtilaflarımızdan beslenen işgalci siyonistler, mukaddes Kudüs için direnen Gazze'de her gün yeni katliamlar gerçekleştirmektedirler." diyen Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sadece İslam ümmeti için değil, insanlık için de büyük bir felaket olan siyonizm, 70 yıldır Müslümanların ilk kıblesinin olduğu kutsal topraklarda büyük bir barbarlık sergilemekte, kadın-çocuk demeden katliamlar yapmaktadır. Akabinde yaşanan zorunlu göçler de artık dayanılmaz bir hale gelmiştir. Müslüman kardeşlerimiz acı içinde kıvranırken, cansız bedenleri bir bir toprağa düşerken, bizim sessiz ve suskun kalmamız düşünülemez. Hem siyonistlerin zulmüne hem de İslam ülkelerinin zillet içerisindeki idarecilerinin takındığı tavra karşı başkaldırıyoruz. Ümmet adına bir avuç Müslümanın izzetli direnişini de sahipleniyoruz. Kudüs Fatihi Selahaddin-i Eyyubi'nin torunları olarak Tatvan'dan şerefli direnişi selamlıyoruz. Ve buradan tüm dünyaya çağrıda bulunuyoruz. Yaşanan vahşete herkes sessiz kalsa da biz sessiz kalmayacağız, tüm benliğimizle Müslüman kardeşlerimizin yanında olacağız."

"Siyonistlerle askeri, ekonomik ve siyasi tüm ilişkilerinizi kesin"

İslam ülkelerinin idarecilerine de seslenen Oktay, Siyonistlerle askeri, ekonomi ve siyasi tüm ilişkilerin kesilmesi çağrısında bulundu.

Oktay, "Buradan İslam ülkelerinin idarecilerine de çağrıda bulunuyoruz; artık dikkate alınmayan açıklamalar yapmaktan vazgeçin. Etkin, caydırıcı adımlar atın. İşgal topraklarında var olan elçiliklerinizi kapatın ve kendi topraklarınızdaki siyonist işgalcilerin eli kanlı elçiliklerini de sınır dışı edin. Çifte vatandaş olanları vatandaşlıktan çıkarın. Ekonomik ilişkileri bitirin. Zillet elbisesi olan askeri işbirliğine de son verin. Yüzyıllarca çıkardıkları fitne ve bozgunculuk nedeniyle türlü bela ve musibetlere uğrayan İsrailoğulları, bugün yaptıkları azgınlığın bedelini de ödeyeceklerdir elbet. Zira bu durum hem Kur'an'da hem Peygamber Efendimiz'in hadislerinde müjdelenmiştir." dedi. (Şükrü Tontaş-İLKHA) 
























 

Bu haberler de ilginizi çekebilir