• DOLAR 32.521
  • EURO 34.579
  • ALTIN 2492.404
  • ...

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarına karşılık izin kullandırılamayacağına, bu günlerde yapılan çalışmalar için ücret ödenmesi gerektiğine hükmetti.

İstanbul'da 1995-2013 arasında usta öğretici ve değerlendirme görevlisi olarak çalışan bir kişi, ayrıldığı iş yerinden davacı oldu.

İşvereni tarafından kendisinden istifa dilekçesi alınarak 20 bin lira ödeme yapıldığını, bunun da taksitle ödendiğini ileri süren davacı, bakiye kıdem tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının tahsilini istedi.

İstanbul Anadolu 5. İş Mahkemesi, iş sözleşmesinin davacı işçinin talebiyle bozulduğu, bu nedenle kıdem tazminatına hak kazanmadığı gerekçesiyle kıdem tazminatı ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının reddine, fazla mesai ve izin ücret alacaklarının kabulüne karar verdi.

Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu.

"Ücretin ödenmesi gerekir"

Davacı işçinin ulusal bayram ve genel tatil günlerindeki çalışmalarının karşılığı olarak ücrete hak kazanıp kazanmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunduğu anımsatılan kararda, "4857 sayılı İş Kanunu'nda serbest zaman, fazla mesai çalışması için öngörülmüştür. İşçi tatil günleri çalışmışsa bunun karşılığı ücretin ödenmesi gerekir. Bu çalışma sonrası karşılığında izin kullandırılması, tatil ücretine hak kazanamayacağını göstermez. Zira tatil çalışmaları karşılığı serbest zaman veya izin verilmesi yasaya uygun değildir." ifadelerine yer verildi.

"Bilirkişi raporu hatalı"

Hükme esas bilirkişi raporunun, "davacı işçinin resmi bayram günlerinde çalıştığı ancak davalı tarafından ibraz edilen izin belgelerine göre buna karşılık izin kullandığı, bu gerekçeyle ulusal bayram ve genel tatil alacağının bulunmadığı" yönünde hazırlandığı aktarılan kararda, bu değerlendirmenin hatalı olduğu kaydedildi.

Kararda, "Davalı tarafından ibraz edilen ve davacı imzasını taşıyan belgeler 2008-2009 yıllarına ait olup, davalı tarafından 2010-2013 yıllarına ait ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarına karşılık izin kullandığına dair belge ibraz edilmediği gibi belge ibraz edilse dahi geçersiz olacağından bu döneme ait ulusal bayram ve genel tatil alacağı hesaplanıp hüküm altına alınması gerekir. Belirtilen günlerde davacının çalıştığı davacı tanık anlatımlarıyla doğrulandığı halde çalışmanın ispat edilemediği gerekçesiyle reddi hatalıdır." tespitinde bulunuldu.