• DOLAR 32.593
  • EURO 34.808
  • ALTIN 2499.91
  • ...

Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Genel Sekreteri İlknur Menlik, Ramazan öncesi düzenlediği basın toplantısında Ramazan için tüketicilere uyarılarda bulundu.

"Gıda Sektörü Ramazan'a hazır"

Her Ramazan'da olduğu gibi bu Ramazan öncesinde de "Gıda fiyatları ne olacak, gıdaya zam yapılacak mı?" sorularının sorulduğuna vurgu yapan TGDF Genel Sekreteri İlknur Menlik, Ramazan'ın, gerek beslenme düzenindeki değişiklikler, gerekse misafir ağırlamanın bir gelenek halinde devam ettiği zengin iftar sofraları dolayısıyla, gıda ve içecek alışverişlerinde de değişimlerin yaşandığı bir dönem olduğunu kaydetti. Menlik, "Sektör olarak Ramazan'a hazırız. Ramazan ayı ve sonrasında Bayramda da tüketicilerimiz hiçbir gıdanın eksikliğini hissetmeyecek." dedi.

 "Sektör 'Ramazan fırsatçısı' değil"

Gıda fiyatlarındaki gelişmelerin döviz kurları, enflasyon gibi makro ekonomik verilerden ayrı düşünülmemesi gerektiğinin altını çizen Menlik, şunları söyledi:

"Türkiye İstatistik Kurumu, 3 Mayıs'ta Nisan ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Tüketici enflasyonunun aylık yüzde 1,87 artış gösterdiği Nisan'da, enflasyon sepetinde yüzde 23,03 oranıyla en yüksek ağırlığa sahip olan gıda ve alkolsüz içecekler grubunda fiyatlar yüzde 0,21 düştü. Bu düşüşte, tarla üretimi meyve ve sebze, yani işlenmemiş gıda fiyatlarındaki gerileme de etkili oldu.

Aynı şekilde Nisan'da yıllık enflasyon yüzde 10,85 iken, gıdada yıllık enflasyon yüzde 8,81. Yine TÜİK'in açıklamasına göre, üretici fiyatları Nisan'da aylık yüzde 2,60, yıllık yüzde 16,37 artış gösterdi. Gıda sanayinde üretici fiyatları aylıkta yüzde 2,67, yıllıkta yüzde 8,51; içecek sanayinde aylık yüzde 0,28, yıllık yüzde 5,27 artmış. Yani, üretici fiyatlarındaki artışlara rağmen Nisan ayında, gıda ve içeceklerde tüketici fiyatları yüzde 0,21 gerilemiş.

Bu tablo, gıda sektörünün üretici fiyatlarındaki artışı birebir ürün fiyatlarına yansıtmadığını, Ramazan'ı bir fırsat olarak görmediğini, 'Ramazan fırsatçısı' olmadığını ortaya koyuyor."

"Arz açığı olan ürünlerde fiyatlar kurdan etkileniyor"

Gıda fiyatları için "o üründe arz açığı var mı, ithalatta dışa bağımlı mıyız?" sorularına da bakılması gerektiğini bildiren Menlik, kırmızı et ve bitkisel yağ örneklerini verdi. Menlik, şunları kaydetti:

"Ülkemizin kırmızı ette yıllık yaklaşık 250-300 ton üretim açığı var. Bu açığı kapatmak için de Et ve Süt Kurumu aracılığıyla canlı kasaplık hayvan ve et ithalatı yapılıyor. Her zaman söylüyoruz, kısa vadede sıkıntıyı aşmak için ithalat tamam, ancak orta ve uzun vadede bizim kendimize yeterli üretimi yapmamız lazım.

Nitekim Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız, hayvan varlığını artırmak, buzağı ölümlerini en aza indirmek, yem bitkileri üretimini artırmak için çiftçimize önemli destekler veriyor. Bir yandan da şu anda iki market zincirinde vatandaşımıza ucuz et satışına devam ediyor. Zaten Sayın Bakan da, et fiyatlarında spekülasyona izin vermeyeceklerini söyledi.

Bir de hammaddede dışa bağımlı olduğumuz ürünler var. Bitkisel sıvı yağ üretimi için yağlı tohum ihtiyacımızı yüzde 70-80 oranında ithalatla karşılıyoruz. Bir sektörde ithalat söz konusu ise döviz kurları fiyatlarda belirleyici oluyor. Aynı şey hayvancılık maliyetlerimizde yüksek paya sahip yem hammaddeleri için de geçerli.

Kurdaki artışlar gibi hammadde tedarikinde yaşanan sıkıntılar, elektrik, su gibi maliyete etki eden faktörler de üretim maliyetlerini artırıyor.

 "Merdiven altı ürünlere itibar etmeyin"

Gıda ve içecek sanayinde faaliyet gösteren firmaların, Ramazan'da ambalajlı, kaliteli, sağlıklı gıdaları yeterli miktarda ve olabildiğince uygun fiyatlardan vatandaşa ulaştıracağını belirten Menlik, "Ramazan'da kimse endişeye kapılıp, stok yapmasın. Tüketicimiz ihtiyaç duyduğu her ürünü market raflarında bulabilecek" diye konuştu.

Ramazan ve Bayram dönemlerinin, artan tüketim nedeniyle nerede, nasıl üretildiği belli olmayan merdiven altı üretimlerin daha fazla piyasaya sürüldüğü dönemler olduğuna da dikkat çeken Menlik, "Tüketicilerimizden beklentimiz, bu tür ürünlere itibar etmemeleri, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından kayıtlı ve onaylı işletmelerde üretilen, etiketinde içeriği yazan, son tüketim tarihi belli olan gıda ve içecekleri tercih etmeleridir. Bu, aynı zamanda sağlığımızı korumak için de şarttır" ifadelerini kullandı. (İLKHA)