• DOLAR 32.545
  • EURO 34.971
  • ALTIN 2438.21
  • ...
Eğitimcilere yönelik şiddet olaylarına tepkiler artıyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Adıyaman Eğitim-Bir-Sen, Türk Eğitim Sen, Eğitim Sen, Eğitim İş, Özgür Eğitim Sen, Teç Sen ve Eksen sendikaları olayın gerçekleştiği okulda ortak basın açıklaması yaptı.

Eğitim Bir Sen Adıyaman Şube Başkanı Ali Deniz'in okuduğu açıklamada şiddete karşı yasal düzenleme talebi dile getirildi.

Deniz, "Şiddet haberlerinin neredeyse günlük hayatın parçası haline gelmiş olması bizleri endişelendirmeye devam etmektedir. Şiddetin fiziki ve psikolojik hasarı, sadece maruz kalan eğitimcinin hayatını etkilemekle sınırlı kalmamakta, başta ailelerine ve öğrencilere olumsuz yansımalarıyla eğitim düzenini de olumsuz etkilemektedir." dedi.

"Okulumuzda çalışan tüm arkadaşlarımız tedirgin olmuş"

Saldırının tüm eğitim camiasına yapıldığını ifade eden Deniz, "Otuz beş yılı aşkın hizmeti ile bir nesli yetiştiren saygıdeğer hocamıza reva görülen şiddet, insani ve vicdani yoksunluğun tezahürüdür. Olay ile ilgili tek tesellimiz bir can kaybının olmamasıdır. Olayın yaşandığı bu okulumuzda çalışan tüm arkadaşlarımız tedirgin olmuş, eğitim öğretim ortamı zedelenmiş, eğitim-öğretim faaliyetleri engellenmiş ve dolayısıyla öğrencilerimiz yaşanan olaydan maalesef olumsuz etkilenmişlerdir." şeklinde konuştu.

"Eğitimciye şiddete dur de"

Tüm öğretmenlerin okul dışında huzurunun kaçtığını, güvenlik endişelerinin arttığını, önlem almakta ve uygulanan şiddete karşı yasal düzenlemeleri yapmaktan imtina eden yetkili mercilere güvenlerinin sarsıldığını kaydeden Deniz, "Şiddeti bir çözüm aracı olarak gören yaklaşım mutlaka terk edilmelidir ve bu zihniyetle hareket edenler de en ağır ceza ile cezalandırılmalıdırlar. Eğitim çalışanları olarak bizler; tüm bu saldırılara karşı durmak, cehalete dur demek, şiddet sarmalına bir çıkış bulmak için başlattığımız imza kampanyalarımızla, eylemlerimizle, basın açıklamalarımızla hep birlikte buradan 'eğitimciye şiddete dur de' diyerek kararlılıkla mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

"MEB derin sessizliğini sürdürüyor"

"Milli Eğitim Bakanlığı ve bürokrasi, maalesef yaşanan şiddet olayları konusunda her zamanki gibi derin sessizliğini sürdürerek çalışanlarını yalnız bırakmaktadır." diyen Deniz sözlerini şöyle devam ettirdi:

"Bakanlık kendi misyonuna yakışmayan, anlaşılmaz bir şekilde her defasında öğretmeni zora sokan, mağdur eden uygulamalardan bir an önce vazgeçmeli, onları en etkili ve güven verici tarzda korumalıdır. Bu önlemleri almak için illa ki birilerinin daha ölmesi mi beklenmektedir? Gelen her şikâyeti, BİMER'den ve ALO 147'den gelen her ifadeyi derhal inceleme ve soruşturmaya dönüştüren bürokratlarımız, bu şiddet olaylarından daha ne zaman ders çıkaracaklar."

"Öğretmeni itibarsızlaştıran politikalar geldiğimiz noktanın sebebidir"

Eğitim sistemindeki aksaklıkları ve yanlış uygulamaları eleştiren Deniz, "Müfredat programından, öğretmeni itibarsızlaştıran diğer uygulamalara kadar çeşitli sebeplerin şiddete zemin hazırladığı gün gibi ortadadır. Öğretmenlerin emeğini yok sayan, itibarını örseleyen, eğitimdeki etki alanını daraltan, eğitimin aktörünü neredeyse bir figürana dönüştüren, bu mesleği her türlü haksızlığa ve saldırıya açık hâle getiren yaklaşımlar, politikalar, bugün geldiğimiz noktanın sebebidir. Söz konusu bu uygulama ve politikalarda daha ne kadar ısrar edeceksiniz? Biz, öğretmenlerimizi hedef alan bütün saldırılar sona erdirilinceye, kanlı, karanlık bu şuursuzluk son buluncaya kadar, herkesi sorumluluk almaya davet ediyoruz. Ruhumuzu besleyen, benliğimizi geliştiren, geleceğimizi aydınlatan, milletçe varlığımızın dayanağı olan eğitimcilerin şiddetin esiri olmasına hep birlikte mutlaka karşı durmalıyız. Bu cinnet halini sona erdirecek yasal düzenlemelerin bir an evvel yapılması gerektiğini tekrar ısrar ediyoruz. Bu konuda sendikalar olarak şiddet ile ilgili caydırıcı ve önleyici nitelik taşıyan yasal düzenlemelerin yapılması için başlatmış olduğumuz imza kampanyalarının haklılığı ve bugüne kadar sağlanmış olan desteğin, tepkileri ölçmek ve sabır taşının çatlamak üzere olduğunu görmek için yeterli olduğunu artık tüm yetkililer görmelidirler." ifadelerini kullandı. (Cemil Özdaş -İLKHA)






 

Bu haberler de ilginizi çekebilir