• DOLAR 32.583
  • EURO 34.999
  • ALTIN 2421.797
  • ...

Bir dizi temaslarda bulunmak için Bitlis'e gelen HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Bitlis İl Teşkilatından oluşan kalabalık bir heyetle esnaf ziyaretinde bulundu.

Çarşı merkezi, hal ve dere üstü esnafını ziyaret eden Yapıcıoğlu, esnafın sorun, sıkıntı ve taleplerini dinledi. Dert yanan esnaf, Yapıcıoğlu'ndan sorunlarının çözülmesi için seslerinin duyurulmasını istediler. Sorunlarını Yapıcıoğlu'na ileten Bitlis esnafı siftah etmeden iş yerlerini kapattıklarını belirterek, böyle devam etmesi halinde kepenklerini kapatacaklarını dile getirdiler.

Gün geçtikçe daha kötüye doğru gittiklerini vurgulayan esnaflar, az olan nüfusun geniş bir alana yayılması, "Dere Üstü Islah Projesi" kapsamında iş yerlerinin yıktırılacak olması, Rahva bölgesine doğru zorunlu bir göçe tabi tutulması, çarşı merkezinde yapımı devam eden "Sokak Sağlıklaştırması Projesi" çalışmalarının uzun sürmesi ve caddelerin araç trafiğine kapatılması nedeniyle büyük sıkıntılar yaşadıklarını dile getirdiler.

Bitlis'in, bulunduğu durumu hak etmediğine dikkat çeken esnaflar, Bitlis için "Harabe Şehir", "Metruk Şehir", "Ölü Şehir" tabirlerini kullanırken; bazı esnafların ise "Rusların Bitlis işgaline karşı direndikleri gibi; Bitlis'in harabeye dönmesine ve iş yerlerinin yıkılmasına karşı da aynı şekilde direneceklerini vurgulaması ise dikkat çekti.

Kentte işsiz kalan gençlerimiz uyuşturucuya yöneliyor

Kentte işsiz kalan gençlerin uyuşturucuya yöneldiklerini dile getiren esnaflar, "Memleketimiz yavaş yavaş tükeniyor. Bize iş lazım, aş lazım. Gençlerimiz işsizlikten dolayı madde bağımlılığına yöneliyorlar. Gençlerimiz heba oldu. Her geçen gün memlekette madde bağımlısı sayısı artıyor. Her geçen gün artan işsizlik madde uyuşturucu bağımlılığı ve hırsızlık başta olmak üzere birçok olumsuzlukları da beraberinde getiriyor. Gençlerimize sahip çıkılması lazım. İş yok, memleket ölmüş. Caddeler trafiğe kapatılmış. Köy minibüsleri buradan geçemiyor. Müşteriler Tatvan'a gidiyor. Kent merkezi ölmüş durumda. Buranın yönetimi burayı bitirdi. İş yerlerimiz yıktırılarak, bizi Rahva bölgesine gitmeye zorluyorlar. Alış-veriş için araçlarını kısa bir süre için park edenlere ceza kesiyorlar. Dolayısıyla kimse buralara gelip alış veriş yapamıyor. Bu memleketin üzerinde adeta diktatörlük yapılıyor. Şu an esnaflar olarak perişan durumdayız. Bırakın eve ekmek götürmeyi kiralarımızı ödeyemeyecek duruma gelmişiz." dediler.

"OHAL nedeniyle sorun ve sıkıntılarımızı dile getirmekten çekiniyoruz"

Şehrin yeteri kadar göç verdiğine dikkat çeken esnaflar, böyle gitmesi halinde insanların artık kenti terk etme zorunda kalacaklarını vurgulayarak, bir an önce esnafın sorunlarının çözülmesi gerektiğini söylediler.

OHAL nedeniyle sorunlarını dile getirmekten dahi çekindiklerini dile getiren Esnaflar, şunları söylediler: "Yapılan çalışmalar uzun sürüyor. Geçen yıl iş yapamaz hale geldik. Siftah edemiyoruz. Bu insanlara zulüm ediliyor. Hakkımızı helal etmeyiz. Seçimden seçime gelip, bizi kandırarak oyumuzu alıyorlar; bir daha ki seçime kadar görünmüyorlar. Yapılan çalışmalar bu memleketin kış şartlarına uygun yapılmıyor. Kimse burada esnafın veya halkın söylemlerine kulak vermiyor. Her şeye zam yapılıyor. Vergiler artırılıyor. Batıdaki esnafa teşvikler veriliyor. Fakat doğudaki esnafa teşvik verilmiyor. Kaç esnaf Bitlis'te teşvik alabilmiş? Denizli'deki çiftçiye veriliyor, buradakine neden verilmiyor? Biz buranın vatandaşı değil miyiz? Ayrımcılık yapılıyor. Biz devleti onlara teslim ettik. Ama bizi gelip soran yok. Siz gelip bizi soruyorsunuz. Onlar niye gelmiyor? Onlara verdiğimiz oyu da haram ediyoruz. Onları Allah'a havale ediyoruz. Bu yönetimden memnun değiliz. Elimizden hiçbir şey gelmiyor. Sadece kara kara düşünüyoruz. Biz bunları hak etmedik. Bu memleket bunu hak etmedi."

'Dere Üstü Islah Projesi'nin belirsizliği yüzünden psikolojilerimiz bozuldu

'Dere Üstü Islah Projesi'nin belirsizliği yüzünden psikolojilerinin bozulma noktasına geldiğinin altını çizen esnaflar, bir an önce esnaf mağdur edilmeden bu sorunun çözülmesini arzuladıklarını belirterek, "Liyakatsiz yöneticiler, halkı dinlememeler almış başını gidiyor. Şu an 700 iş yerinin yıkılması gündemde ve yıkılacak. 700 iş yeri demek memlekette 20 bin insan demektir. Ama bu halkın halini ne soran var ne de dinleyen. 'Valimiz esnafta para çoktur' diyor. Bu saatte kadar siftah yapmamışız. Bir gün gelip, bizim yerimizde beklesinler. İşin olup olmadığını görsünler. Son araştırmalara göre Bitlis, gelir dağılımında Türkiye'de sondan ikinci ildir. Bugün Bitlis'te kredi borcu olmayan tek bir esnaf yoktur. Bu yapılanlarla bize ilinizi tek edin gidin demeye getiriyorlar. Gerçekten bu güne kadar partinizin dışında bizi soran yoktur. Yetkililerden yardım bekliyoruz. Sesimizin duyurulması için sizden de destek bekliyoruz. Çarşımıza yetkililer tarafından adeta ambargo uygulanıyor. Açıkçası biz Bitlis esnafı bitme noktasına gelmişiz." diye konuştular.

"Esnaf Bitlis İçin 'Ölü Şehir', 'Harabe Şehir' tabirlerini kullanıyor"

Esnaf ziyaretinin ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Yapıcıoğlu, esnafın işlerinin olmayışından, çalışmaların uzun sürmesinden, "Dere Üstü Islah Projesi"nin belirsizliğinden, yeni yapılan iş yerlerinin Bitlis'in coğrafi koşullarına uygun yapılmamasından şikâyetçi olduklarını belirtti.

Yapıcıoğlu, "Bugün Bitlis esnafını, Bitlis çarşısını gezdik. Uzun bir süredir Bitlis esnafı işlerin kırık olduğundan, işlerin olmamasından şikâyet ediyordu. Bitlis deresinin ıslah çalışması kapsamında, Bitlis esnafının yapılan yeni yerleşim yerlerine taşınması projesi vardır. Esnaf bundan son derce şikâyetçidir. Şehir içi düzenlemesi esnasında yolların kapatılması, minibüs duraklarının buradan kaldırılması sonucunda esnaf ciddi bir iş kaybı yaşadığını dile getiriyor. Neredeyse şikâyetçi olmayan esnaf yok gibi. Şikâyetler hem genel uygulamadan, hem vilayetten, hem belediyeden. Özellikle çok çarpıcı cümleler var esnafımızın dile getirdiği. Bitlis için 'ölü şehir', 'Harabe şehir', 'metruk şehir' tabirini kullananlar oldu." dedi.

"Bıçak Kemiğe Dayanmış"

"Siftah yapmadan dükkânını kapatan esnafımız var. Bu daha ne kadar sürecek? Buna ne kadar dayanacaklar. Doğrusu bunun çok sürmeyeceği belli" diyen Yapıcıoğlu, şunları söyledi: "Bıçak kemiğe dayanmış durumda. Bitlis esnafımızın sesini duyurabilmek, onların bu sıkıntılarını ilgili yerlere, çözüm bulması gereken makamlara iletme konusunda kendilerine söz verdik. Şu an bunu ilk adımını atıyoruz. Basın aracılığıyla bu sıkıntıları duyurmak istiyoruz. Bitlis nüfus itibariyle çok kalabalık olmadığı halde çok geniş bir alana yayılıyor bilinçli bir şekilde. Eski Bitlis'in yerleşim yerinin değişmesi gündemde. 20 kilometreyi aşan bir alana, Rahva'ya doğru dağılmış durumda. Dolayısıyla merkezdeki nüfus azalıyor. Nüfuz azalmasından dolayı esnaf ciddi sıkıntı yaşıyor. İş hanı şeklinde yapılan yerlerin Bitlis'in yapısına ve iklim şartlarına çok uygun olmadığı yine esnaf tarafından dile getirildi.  Bitlis yoğun kar alan bir yer. Metrelerce kar yağan bir yer. Yeni yapılan yerlerin bu yoğun kardan dolayı ciddi etkileneceği belirtiliyor. Orada yapılan dükkanların hem mülkiyetinin çok pahalı olması, hem de metre karelerinin az olması, dükkanların küçük olması esnafın şikayet ettiği konulardan bir tanesi. Uzun zamandır çarşı merkezinin bazı yerlerinin trafiğe kapalı olması nedeniyle siftah etmeyen esnaf, diyor ki 'Zaten cebimizde biçilen fiyatı ödeyecek paramız olsa belki Bitlis dışında yatırım yapmayı düşünürüz. Gerçekten orası çok pahalı' diyorlar. Bitlis şartlarında ödenemeyecek bir para. Caddenin trafiğe kapatılmış olması, parke çalışmaların uzun süre devam etmesi nedeniyle ciddi zararları olmuş durumda." 

"Esnaf sabrın sonuna yaklaşmıştır"

Son olarak Yapıcıoğlu, çok büyük zatlar yetiştirmiş şehrin insanlarının tüm olumsuzluklara rağmen şükretmeye devam ettiklerinin altını çizerek, "Özet olarak şunu diyebiliriz ki, Bitlis esnafının nerdeyse yüzde 99'u işlerinin kırık olmasından, işlerinin olmamasından şikâyetçi. Göze çarpan en önemli hususlardan bir tanesi de bütün bunlara rağmen, hiç siftah yapmayanlar da hamdını, şükrünü eksik etmiyor. Bitlis gibi çok büyük zatlar yetiştirmiş bir şehrin insanına da bu yakışıyor. Evet, Allah'a şükrediyor. Bu içinde bulundukları durumdan dolayı sabrediyorlar. Fakat bu sabrın sonuna doğru yaklaşmıştır." diye konuştu.(Şükrü Tontaş-Ramazan Casuk-İLKHA)