Diyanet İşleri Başkanlığının personel politikaları hakkında bilgi veren Başkan Görmez, talep ve hizmetlerin sürekli arttığına dikkat çekerek, en adil personel sisteminin kurulması için yoğun çaba harcadıklarını vurguladı. Diyanet İşleri Başkanı Görmez, şöyle konuştu:

“Sizin huzurunuzda ve sizlerin aracılığıyla bütün teşkilat mensuplarımıza seslenmek istiyorum. Biz, mevzuat merkezli değil, insan merkezli bir sistem kuracağız. Düzenleyeceğimiz bütün mevzuatları, insanımızı mutlu etmek için birer vesile olduğunu bilerek hazırlamalıyız. Yani kendimiz bir mevzuat hazırlayıp herkesin kendisini bu mevzuata uydurmaya çalışmasının doğru olmadığını düşünüyorum. Eğer kurduğumuz sistem, personelimizi mutlu etmiyorsa, personelimiz arasında bir huzursuzluk meydana getiriyorsa, bizim tüm bu şikâyetleri dikkate alarak mevzuatı gözden geçirme mecburiyetimiz var."

Personelin mutluluğu için moral ve motivasyonun müspet anlamda sağlanması için gerekli tüm düzenlemelerin yapılmasının gerekli olduğunu kaydeden Başkan Görmez, son dönemde dünyada ve ülkemizde birçok değişiklikler yaşandığını bu nedenle din görevlisinin tanımının da değiştiğini söyledi. Bir şehrin müftüsünün artık sadece o şehirdeki imamların müdürü ve yöneticisi olmadığını vurgulayan Başkan Görmez, şöyle devam etti:

“Bir şehrin müftüsü, o şehrin ruhunu, o şehrin dini ve manevi hayatını elinde, avucunda tutan; o şehrin manevi hayatını takip eden ve en küçük bir hastalık gördüğünde oradaki bütün din görevlileri ile vaizleri ile müdahale eden bir insandır. Bir mürşittir aynı zamanda. Tüm müftülerimize ve vaizlerimize sesleniyorum. Lütfen görev yerlerinizde zamanınızı o koltukta oturarak geçirmeyiniz. Cenab-ı Hak mahçup etmesin, pişman etmesin ve en güzel bir şekilde bu hizmeti yürütmeyi hepimize nasip eylesin.”