• DOLAR 32.369
  • EURO 34.971
  • ALTIN 2325.405
  • ...
"Kendi milleti uyuşturucuya bağımlı olan bir ülke dışa bağımlı olur"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

HÜDA PAR Diyarbakır İl Gençlik Kolları Başkanı Yasin Dursun, uyuşturucuyla mücadele kapsamında farkındalık oluşturmak amacıyla Diyarbakır'ın merkez ve taşra ilçelerinde "Uyuşturucu Kullanma, Kullanılma" sloganıyla astıkları branda çalışmasıyla ilgili bilgilendirmede bulundu.

Uyuşturucu satıcılarının emperyalizmin direktifleri ile bu milleti İslam'dan, insanlıktan uzaklaştırma çabası içerisinde olduğuna dikkat çeken Dursun, devletin de buna gereğince eğilmediğini söyledi.

Devletin, akil insanların ve ailelerin, uyuşturucu bağımlısı gençler üzerinde önemli sorumlulukları olduğunu söyleyen Dursun, uyuşturucuyla mücadelenin kısa bir döngü içerisinde değil, uzun yıllar gerektiren bir uğraş olduğunu ifade etti.

Uyuşturucuyla mücadele konusunda merkez ve taşra ilçeleriyle birlikte destek verdiklerini söyleyen Dursun, "HÜDA PAR Genel Merkez Gençlik Kollarımızın başlatmış olduğu uyuşturucuyla mücadele kampanyası 'Uyuşturucu Kullanma, Kullanılma' sloganıyla başlamıştı. Biz de Diyarbakır Gençlik Kolları olarak bu çalışmaya bütün taşra ve merkez ilçelerimizle birlikte destek veriyoruz. Bu minvalde çalışmalarımız devam ediyor. Malumunuz Türkiye'de 1 milyonun üzerinde uyuşturucu kullanan kişi var. Maalesef uyuşturucu kullanan sayısı çok fazla, fakat tedavi merkezleri yetersiz, o gençleri bilinçlendirecek herhangi bir çalışma potansiyeli maalesef yok. Ne hükümet tarafından ne devlet tarafından bir çalışma var, ne de insanlar olarak, toplum olarak bu işi çok fazla önemsemiyoruz. Tedavi merkezlerinin yeterince fazla olması gerekiyor. Özellikle Doğu illerine baktığımız zaman tedavi merkezlerinin yetersiz olduğunu görüyoruz. Biz Diyarbakır Gençlik Kolları olarak ÇAMATEM'i ziyaret etmiştik. Maalesef yatak sayısı çok yetersiz." dedi.

"Uyuşturucu bağımlısı gençlerimizi mutlaka tedaviye ikna etmemiz gerekiyor"

Devletin, akil insanların ve ailelerin uyuşturucu bağımlısı gençler üzerinde önemli sorumlulukları olduğunu söyleyen Dursun, "Uyuşturucu bağımlılarının tedaviye ikna olmaları gerekiyor. Eğer bağımlı olan bir kişi tedaviye ikna edilmezse burada istediğimiz kadar binalar olsun, tedavi merkezleri olsun yetersiz kalır. Öncelikle uyuşturucu bağımlısı gençlerimizi mutlaka tedaviye ikna etmemiz gerekiyor. Tabii öncelikli olarak iş aileye düşüyor. Ailenin, üzerinde durması gerekiyor. İlim adamları, ileri gelenler, akil insanlar dediğimiz kişiler, topluma yön verebilecek kabiliyetteki şahsiyetler, siyasi partiler ve STK'ların ciddi anlamda el atmaları gerekiyor. Zira toplum zaten bir ifsada doğru gidiyor. Kendi milleti uyuşturucuya bağımlı olan bir ülke de dışa bağımlı olur. Neden, çünkü o milletten bilim adamı, ilim adamı, profesör ve kaliteli bir gelecek çıkmaz. Bu şekilde olduğu için devletin de çalışma seviyesi ve kalitesi yükselmiyor. Devlet sadece dışa bağımlı olur. Hâlbuki kendi iç mekanizmalarını çalıştırırsa gençlerini maddi ve manevi olarak yetiştirirse ilim ve bilim adamı yetiştirirse emin olalım ki süper güç haline gelir." ifadelerini kullandı.

"Uyuşturucu satıcıları emperyalizmin direktifleri ile bu milleti İslam'dan uzaklaştırma çabası içerisindeler"

Akli melekeleri ifsat olan bir gençliğin, temiz ve topluma faydalı bir şekilde yetiştirilemeyeceğinin altını çizen Dursun, sözlerini şöyle sürdürdü: "Maalesef devlet bu konuya iyi bir şekilde eğilmiyor. Uyuşturucu kullanma yaşı maalesef çok çok düşük bir seviyeye inmiş. 9 yaşındaki bir çocuk bile şu anda çeşit çeşit, farklı farklı uyuşturucu maddeleri kullanarak müptela olmuş.  Sigara ve içki de göz ardı edilemeyecek derecede bir konudur. Maalesef bunlar da toplum içerisinde çok kullanılıyor. Yani bunlarda sarhoş edici maddelerdir. Akli melekeleri tamamen ifsat eden bir maddedir. Şimdi akli melekeleri ifsat olan bir gençliğin, temiz bir şekilde yetişmesi mümkün müdür? Elbette ki hayır. Maalesef ciddi bir açık var burada. Devlet de buna iyi bir şekilde eğilmelidir. Özellikle sahada uyuşturucu satan kişiler bu işin ticaretini yapıyorlar. Belli bir amaca hizmet ediyorlar veya başkalarının, emperyalizmin direktifleri ile bu milleti İslam'dan, Kur'an'dan, insaniyetten uzaklaştırmak için böyle bir çalışma içerisindeler."

"Uyuşturucu bağımlısı gençler kendilerini kurtaracak bir el arıyorlar"

Burada toplum olarak herkesin üzerine düşen görevlerin olduğunu ifade eden Dursun, "Diyarbakır'da bizim irtibat kurduğumuz veyahut bu çalışmaya başladıktan sonra kendilerinin bizle irtibat kurduğu bazı genç kardeşlerimiz oldu. Gençlik Kollarımızdan görevli arkadaşlarımız onlarla halen ilgileniyorlar. Kendileri de 'Bu madde bağımlılığını terk etmek istiyoruz. Biz uyuşturucuyu bırakmak istiyoruz' diyorlar. Yani onlar da kendilerini kurtaracak bir el arıyorlar. Burada bizim üzerimize çok büyük görevler düşüyor. Biz HÜDA PAR olarak sadece kendimizi sorumlu hissetmememiz gerekiyor. Toplum ve insanlar olarak bu işe el atmamız lazım. Başta devlet, aileler, toplum; İslami STK'lar, farklı farklı kurumlar, vakıflar mutlaka bu işe el atmalıdırlar. Herkes kendi çevresinde tespit ettiği, kendisiyle irtibat kurabileceği bağımlıları mutlaka yanına davet etmeli ve kendisi bizzat onların yanına gitmelidir. Onları tedavi etmeye ikna etmeli ki bu illetten kurtulabilsinler." diye konuştu.

"Uyuşturucuyla mücadele pazara kadar değil mezara kadar sürecek bir iştir"

Uyuşturucuyla mücadelede kısa bir döngü içerisinde değil, uzun yıllar gerektiren bir uğraş olduğunu, HÜDA PAR Gençlik Kolları olarak da konuya dair seminerler, konferanslar yapacaklarını belirten Dursun, "Uyuşturucuyla mücadele, pazara kadar değil mezara kadar sürecek bir iştir. Yani sadece birkaç ay işte ilgilenelim, medyaya demeç verelim veyahut birkaç ay gündemde tutalım, öyle bitirilecek bir iş değildir. Bütün ömür boyunca bu işe eğilip ilgilenmek gerekiyor. Zira imtihan süreci devam ediyor, hepimiz sorumluyuz. Allah'u Teâlâ bize bir vakit tayin etmiş; o vakit içerisinde yapacaklarımız ve yapmadıklarımızdan mesul olacağız. İnsanlar olarak bu imtihanı iyi bir şekilde verebilmek için mutlaka toplumdaki aksaklıkları, eksiklikleri tespit etmeliyiz. Ve onlara eğilerek doğru bir şekilde çözmemiz gerekiyor. Bu kapsamda uyuşturucuyla mücadele konusunda, ajandamızda seminerler, konferanslar ve paneller tarzında yapacağımız etkinlikler mevcuttur. İnşallah vakti geldiği zaman, şartlarımız buna uygun olduğu zaman inşallah bu programlarımızı peyderpey gerçekleştirmeyi hedefliyoruz." şeklinde konuştu. (Ramazan Casuk-İLKHA)














 

Bu haberler de ilginizi çekebilir