• DOLAR 32.592
  • EURO 34.793
  • ALTIN 2498.181
  • ...
Mide ve omuz ağrısının sebebi safra kesesi taşı olabilir!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

ENSARİ ŞANA/DOĞRUHABER

Bu taşlar ile ilgili doğru bilgilerin edinilmesi bazen hayat kurtarırken, bazen gereksiz yere ameliyat yapılmasının önüne geçilmesini sağladığını söyleyen Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Hakan Ümit Ünal,  safra kesesi taşlarına yönelik hastaların merak ettiği konularda açıklamalar yaptı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Safra kesesinde genellikle bir şikayete yol açmadığı sürece tesadüfen saptanan safra taşları, kimi zaman da kendisini çok şiddetli ağrılarla gösteriyor. Üstelik bu ağrılar mide ağrısı ile karıştırıldığı için uzun süre safra kesesine yönelik bir araştırma yapılmadığı için tanısı gecikebiliyor! Ünal: “Safra kesesi taşlarının en sık yol açtığı şikayet; yemek yedikten yaklaşık yarım saat- bir saat sonra ani ortaya çıkan, karnın sağ üst kısmında olan ve sağ omuza vuran şiddetli ağrıdır. Genellikle iki saatten kısa sürer ve aniden sona erer. Ağrı olduğu sürede bulantı ve kusma da görülebilir. Bu nedenle ağrının mideden kaynaklandığı düşünüldüğünden tanı gecikebilir.” dedi.

Safra kesesi taşına bağlı gelişen karın ağrısı genellikle çok şiddetli olmasına karşın, bazen tekrarlayan ve dayanılabilir ağrılar şeklinde olduğu için mide kaynaklı ağrı olduğu düşünülerek mide ilaçları kullanılıyor. Mide şikayetlerine yönelik verilen tedaviye rağmen ağrısı geçmeyen hastaların vakit kaybetmeden hekime başvurmalarının büyük önem taşıdığını söyleyen Ünal, böyle bir durumda akla safra kesesi taşı ihtimalinin mutlaka gelmesi gerektiğini vurguluyor. Safra kesesi ağzının ya da safra kanallarının taş ile tıkanması halinde ağrı daha da uzun sürüyor.

Uzun süre aç kalmak da taşa neden olabiliyor!

Kadınlarda safra kesesi taşı oluşum riski erkeklerin yaklaşık üç katına çıkarken, yaşla birlikte safra kesesinde taş oluşum riski her iki cinsiyette de artıyor. Hamilelik, aşırı kilo, çok hızlı kilo almak veya vermek, safra yapısındaki kolesterol miktarının artması ve uzun süre aç kalmanın safra taşı oluşum riskini artırdığını söyleyen Ünal; “buna karşın düzenli egzersiz, fiziksel aktivitenin artırılması, ideal kiloya inmek ve sağlıklı ve düzenli beslenmekle safra kesesi taşlarının şikayet oluşturma riskinin azaltıyor. Safra kesesinde taşı olan hastaların yaklaşık yüzde 30`unda safra kesesindeki taşa ait şikayetler ortaya çıktığına, bu taşların genellikle bir şikayete neden olmadan uzun süre kalabiliyor. Bu taşlar ile ilgili doğru bilgi sahibi olmak bazen hayat kurtarırken, bazen gereksiz yere yapılacak bir ameliyatın önüne geçilmesini sağlar.” Şeklinde konuştu.

Sarılık ve kanser riskini artırabiliyor

Safra kesesindeki büyük taşların kanser gelişim riskini artırdığı hala tartışmalı, ancak safra kesesi duvarında yoğun kireçlenmenin bu riski artırıyor, ayrıca safra taşları mikrobik olmayan/bulaşıcı olmayan sarılığa da neden olabilirken, safra taşlarının safra kanalının önünü tıkaması pankreas ödemlenmesine (pankreatit) yol açarak hayati risk oluşturabiliyor. Safra kanallarına düşen ve buna bağlı ağrı, sarılık, pankreatit gelişen hastalarda, safra yollarının temizlenmesi için ağızdan girilerek mutlaka endoskopik işlem olan ERCP yapılması gerektiğini vurgulayan Ünal: “Bu işlemden sonra hastanın safra kesesi ameliyatı olması ve safra kesesinin bir bölümünün veya sadece taşların değil, safra kesesinin tamamının alınması gerekir. Çünkü taş ve buna bağlı şikayet oluşturmuş bir kesenin hasta olduğu düşünülür ve kaldığı sürece tekrar taş ve buna bağlı şikayetler oluşturma riski artar. Buna karşın safra kesesindeki taşa bağlı hiçbir şikayeti olmayıp örneğin check-up sırasında bu taşlar tesadüfen saptanan hastalarda ilk etapta ameliyat önerilmez, hastada taşa ait şikayet gelişip gelişmediği takip edilir.” İfade etti.

 Ünal, sürekli kıtalararası uçan pilotlar, gemi kaptanları ve sık ve uzun süreli yolculuklar yapan kişilerin de şikayetleri olmasa bile safra kesesi ameliyatı olmalarının önerilebileceğini söyledi.

Bu haberler de ilginizi çekebilir