• DOLAR 32.593
  • EURO 34.818
  • ALTIN 2509.267
  • ...

EKONOMİ SERVİSİ ANALİZ  

PETROL STRATEJİK BİR ÜRÜN

Petrol stratejik bir ürün. 19. Yüzyılın ortalarından sonra, önce gaz lambalarında aydınlatmada daha sonra içten yanmalı motorların keşfi ile araç yakıtı olarak kullanıldı. Bugün birçok endüstriyel üründe ham madde petrolden elde edilmektedir. Öneminin fark edilmesi sonrası birçok savaşlara ve rengi gibi kapkara entrikalara sebep olan petrol, bugünde öneminden bir şey kaybetmiş değil. Gerçi petrolün tarihine girersek nice ihanetler ve korkunç gerçeklerle karşılaşırız fakat bugün üzerinde duracağımız konu petrolden elde edilen bir ürün; “benzin”.

PETROL PİYASALARINDAKİ DALGALANMALAR “DEMOKLETİS`İN KILICI” GİBİ

Türkiye petrol ithal eden bir ülke.  Ülkemizde otomobillerde hala petrol türevi yakıtlar kullanılıyor. Her ne kadar LPG kullanımı her geçen gün artsa da mazot ve benzin yine önde gitmekte. Dolayısıyla petrol piyasalarındaki dalgalanmalar Türkiye ekonomisi üzerinde adeta “Demokletis`in kılıcı” gibi tedirgin edici bir etkiye sahip. Petrol fiyatlarındaki aşırı yükselişler, döviz kurlarındaki oynaklıkla birlikte Türkiye`deki enflasyonun ana sebeplerindendir. Bu kısa yazımızda petrolün ve döviz kurlarının ülke ekonomisi üzerinde ki bu çok güçlü ve tehlikeli etkilerinin nasıl bertaraf edilmesi gerektiği üzerinde durmayacağız. Çünkü bu bizi yazımızın konusu olan “akaryakıt zamların”dan uzaklaştırır.

AKARYAKIT FİYATLARI ARTMAYA DEVAM EDECEK GİBİ

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC)`in 30 Kasım 2016`da aldığı petrol üretimini kısma kararı, 1 Ocak 2017 itibarıyla uygulamaya girdi. Günlük petrol üretim miktarlarını OPEC üyesi ülkelerin 1,2 milyon varil, OPEC dışı ülkelerin de 600 bin varil azaltması yönündeki kararın uygulanmaya başlanmasıyla Brent petrolün varil fiyatı artmaya başladı. OPEC 30 Kasım`da üretimi uzatma kararını yeniledi. Buna göre, OPEC tarafından petrolde üretim kısıntısı uygulaması 2018`in sonuna kadar devam edeceği öngörülüyor. Buda şu demek petrolün fiyatı artmaya devam edecek. Yani akaryakıt fiyatları da doğal olarak artmaya devam edecek gibi görünüyor…

İRAN'DA HÜKÜMET KARŞITI PROTESTOLAR AKARYAKITA ZAM OLARAK YANSIDI

Düşünün ki İran'da hükümet karşıtı protestolar direk akaryakıta zam olarak yansıdı. Yani petrol piyasası her türlü spekülasyona açık bir piyasa. Bu durumun ortaya çıkardığı sancıları da ne yazık ki Türkiye`de yaşayan milyonlar çekmekte. Çünkü Türkiye, maktu vergiler yüzünden akaryakıtı en pahalı kullanan ülkelerden birisi. Bu konuda ne yazık ki dünyada ilk beş ülke arasında yer alıyor. Maktu vergiler petrolün hem ithalatından, hem de sonradan eklenen KDV`den kaynaklanan devlete verilen vergilerdir.

“ÇİFTÇİYE KÖYLÜYE MAZOTU 1 LİRADAN VERELİM” DEMESİ KOLAY

Bu durumda devlet vergisinden taviz vermeyerek bir zarar görmüyor. Satıcılar da sermaye artırmak zorunda kalmaları dışında bir zarar görmüyor. Olan yine mecburen bu zamlı faturayı ödemek zorunda olan vatandaşa oluyor. Peki, bu sürdürülebilir mi? Hadi sürdürüldü diyelim bu durum enflasyon hedeflerinden sapmaya ve giderek artan bir enflasyona sebep olmaz mı? Sırtında küfe taşımayanların bu zeminde bol keseden atması; “çiftçiye köylüye mazotu 1 Liradan verelim” demesi kolay tabi… Fakat sorumluluk mevkiinde olanların, vatandaşın bu yarasına deva olamasalar da(Ki bu şartlarda deva olmaları çok zor) en azından acıyı dindirecek pansuman yapmaları gerekmez mi?

AKARYAKIT ÜRÜNLERİNDE Kİ %18`LİK KDV  %8'E DÜŞÜRÜLSÜN

Hani halden anlıyoruz. Gerçekten bu konu çok zor bir konu. Fakat devletin; ekonominin canlanması, enflasyonun frenlenmesi ve vatandaşın sırtında ki yükün azaltılması açısından yapılabileceği bir şey var. Oda akaryakıt ürünlerinde ki %18`lik KDV`yi %8`çekmek. Bu öneri öylesine sorumsuzca söylenen bir öneri değil. Bakın akaryakıt fiyatlarındaki aşırı yükseklik birçok iş sektörünü farklı yöntemlere zorla itiyor. Herkesin bildiği fatura olayları ile kaybedilen rakamlar, belki bu aradaki %10`luk farktan daha fazla. Devlet vergi yüzdesini artırarak çok vergi toplayamaz. Makul ve ödenebilir bir vergi seviyesi olursa millet niye farklı meşru olmayan yollara tevessül etsin ki? Akaryakıtta KDV indirimi ve sonrasında düzenlemelerle şu an toplanandan daha çok vergi toplanacağı gibi vatandaşında omuzlarında ki yük hafifletilmiş olur.  Aslında bu vergi konusu ekonomini diğer sektörlerinde de aynı durumda. Yani ödenebilecek makul bir vergi, ödenemeyecek ve vatandaşı meşru olmayan bir zemine itecek yüksek vergiden şüphesiz daha iyidir. Bizden söylemesi. Çünkü akaryakıta gelen bu zamlar domino taşı etkisi gibi tüm iş sektörlerini olumsuz etkileyeceği gibi enflasyonu besleyecektir.