• DOLAR 32.368
  • EURO 34.972
  • ALTIN 2325.19
  • ...

EKONOMİ SERVİSİ ANALİZ

Dünyada siyasi ve ekonomik dengeler hızla değişiyor. Acaba bu gelişmeleri Müslümanlar gereği gibi fark ediyor mu? Dünya ülkeleri arasında ne tür siyasi ve ekonomik bağlar var? Bu bağları neler etkiliyor ve değişmesine sebep oluyor? Eğer Ümmet şuuru ile hareket edenler bunları araştırıp öğrenmezlerse önümüz hep karanlık olacak. Örneğin yakın tarihe kadar yapışık ikizler gibi hareket eden ABD ve İngiltere arasında gerçekleşen kırılmanın nedenleri ve boyutunu da bu zeminde iyi araştırmak lazım. Çünkü BM`nin Kudüs oylamasında bu iki devlet resmen karşı karşıya geldi. Ön açacak, yol aydınlatacak, vizyon ve misyon oluşturacak araştırmalara, bu araştırmalar sonucu yapılacak analizlere ve bu analizler sonucu oluşturulacak stratejilere, ekmek gibi, su gibi ihtiyaç var. Kendi çapımızda yapmış olduğumuz bu kısa analizle Müslüman stratejistlerin kulağını çınlatmak istedik.

"YUMUŞAK BREXİTÇİLER" VE "SERT BREXİTÇİLER"

Sık sık gündeme gelen “brexit” kavramı, anlam olarak Birleşik Krallık(İngiltere)`nin Avrupa Birliği`nden tamamen çıkışını temsil etmekte. Kelime açılımı olarak da “Britain” ve “Exit” kelimelerinin birleştirilmesinden meydana getirilmiş. Brexit sürecini destekleyenler, "yumuşak brexitçiler" ve "sert brexitçiler" olarak ikiye ayrılıyor. Sert brexitçiler İngiltere'nin AB ile üyeliğe özgü bütün bağları koparmasını savunurken, yumuşak brexitçiler başta gümrük birliği ve ortak pazar'a erişim gibi alanlar olmak üzere AB ile özel bir anlaşmaya gidilmesi yönünde çaba sarf ediyor.

KABİNEDE DE SERT-YUMUŞAK TARAFTARLARI VAR

Theresa May liderliğindeki hükümet içinde de bakanlar arasında Brexit konusunda yaklaşım farkları bulunuyor. Brexit Bakanı David Davis ile Dışişleri Bakanı Boris Johnson sert brexitçilerin başını çekerken, Maliye Bakanı Philip Hammond yumuşak brexit yanlısı olarak öne çıkıyor. Fakat burada biz bu iki farklı anlayıştan “sertlik yanlısı olanların istekleri gerçekleşirse” ne gibi sonuçları olabilir onlardan birisine bakacağız.

SERT BREXİT`İN ALMAN OTOMOTİV SEKTÖRÜNE YANETKİLERİ

Deloitte 11/01/2018 tarihinde “Sert Brexit`in Alman otomotiv sektörüne etkilerini” yayımladı. Burada Deloitte olarak bilinen açılımı Deloitte Touche Tohmatsu Limited (“DTTL”) olan uluslararası firma hakkında da kısa bilgi vereyim. Deloitte 140'a yakın ülkede, 700 ofiste, çalışmakta olan 150,000 personeli ile dünyanın en büyük muhasebe, denetim, vergi ve yönetim danışmanlığı hizmeti sunan uluslararası firmalarından birisi. Müşteri portföyünde, hasılatı veya varlıkları 1 Milyar Dolar'ın üzerinde olan 740 firma bulunmakta. Hizmet sunduğu sektörler arasında bankacılık, sigortacılık, tüketim maddeleri üretimi ve pazarlaması yer almakta. Hasılı Deloitte raporunda; sert brexit gerçekleşirse yani AB ile tüm köprüler atılırsa, bunun Alman otomotiv sanayine darbe vuracağı belirtilmekte.

14.000 KİŞİ İŞSİZ KALABİLİR

Birleşik Krallık(İngiltere), Alman otomotiv sektörünün bir numaralı ihraç pazarı durumunda. Ülkedeki otomotiv parçalarının %20`si Almanya menşeli. Ayrıca, Almanya`da en büyükler arasında olan 30 otomotiv ve yedek parça üreticisi firmasının Birleşik Krallık`ta üretimi bulunuyor.  Deloitte tarafından yayımlanan rapora göre; AB ile Birleşik Krallık arasında tarife doğarsa, Alman otomotiv üreticilerinin yıllık cirolarında 3,8 milyar Avroluk bir düşüş yaşanacağı ve 14.000 kişinin işini kaybedebileceği belirtiliyor. Evet, bu kısa analizle  yakınlarımızda gerçekleşen bir olayın sadece bir yönüne işaret ettik. Fakat daha yazının başında da belirttiğim gibi Ümmet olarak bizim stratejilere ve stratejistlere ekmek gibi su gibi ihtiyacımız var. Yukarıda paylaştığım bu bilgiler bu yolda bir kırıntı bile değil belki, fakat bugün bizim bu yollu kırıntılara bile ihtiyacımız var.