• DOLAR 32.324
  • EURO 35.105
  • ALTIN 2300.65
  • ...
Özgürlüğü yanlış anladık
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

MÜMİNE MELEK DENİZ/DOĞRUHABER

  Bu ülkede yıllarca başörtü mücadelesi verildi, ilk başörtülü öğrenci 1964 yılında tıp fakültesini birincilikle bitirmiş ve tesettüründen dolayı kürsüye alınmamıştı. Mücadele burada başlamış ve yıllarca devam etmiştir. Tarihler değişkenlik gösterse bile başörtü her zaman sorun haline getirilmiştir. Sanırım Müslüman ülkelerin arasında Allah'ın ayetini sorun olarak gören ilk ülkeyiz... Yasaklandığı günden itibaren büyük bir mücadele verildi ve birçok fedakârlıklar da yapıldı. O zamanları izlerken tesettürün ne kadar ak, ne kadar berrak olduğunu görebiliyorum. Zaman zaman internet üzerinden izler ve üzerinde tefekkür ederim bu kadar pak ve güzel olan bir tesettür nasıl olur da modanın kurbanı oldu? Yapılan uzun mücadelenin sonucunda yasağa karşı özgürlük kazandı ve başörtü sorunu yok edildi fakat bu sefer moda kurbanı edildi. Gerçek kavramı ve başörtü şekli tamamen unutuldu, unutulmaya yüz tuttu. Artık kızlarımız sadece saçlarını kapatmak için örtünür hâle geldi ve günden güne değişen moda kurallarına uyarak kapitalizm kurbanı oldular. Verilen o büyük mücadele bunun için değildi ki, bu muydu karşılığı? Özgürlüğü neden yanlış anladık? Maalesef ki derin ve karanlık güçlerin yapmak isteyip fakat yapamadığını başörtü özgür olduğu andan itibaren insanlar kendi eliyle yaptı. Eskiden insanlar mağdur olurdu şimdi ise başörtü mağdur ediliyor. Ne güzel demiş Mehmet Deveci:" Başörtüsü Müslüman kadının önce yüreğini örter... Sonra gözlerini... Sonra dilini... Sonra da bedenini!" Evet, böyle olmalı, bu şekilde bakmalıyız, aksi takdirde yapılan onca fedakarlığa ihanet etmiş oluruz. Bu uğurda çokça bedeller ödendi, çokça gözyaşı döküldü ve geç de olsa sonunda zafer bizlerin oldu. Allah`u Teâla'nın ayetini hakkıyla taşıyanlardan olmak dileğiyle.

Selam ve dua ile...

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir