MELEK DAĞ / DOĞRUHABER

   İlk sevdaydı bu. Sevenden sevilene açılan ilk kapı, ilk görüşme anı, ilk heyecan idi. İlk kıble idin, ilk sevdamız idin Ey Daru`s-Selam! Davud'un hayali idin, Rabbim o şerefi Süleyman'a bahşetmişti. Rabbi'nin Mesih'ine de açmıştın sadrını ve ardından yerden göğe yükseltmiştin Kelimetullah'ı.

Kâinatın Fahri Muhammed aleyhisselam ile de buluşup şereflenmiştin o gün. O ne yüce şeref idi ki Rabbe gidilen yolda ilk yön olmuştun o huzur kokan Beytülmakdis'in ile. Ve beşer gönlü ilk sana yöneltmişti suretini, Rab ile kurulan bağda.

"Namaz müminin miracıdır" der âlemlerin Efendisi. Kamerin göğü aydınlattığı bir gecede, Rab ile buluşma seninle başladı Ey Kudüs. Rabbin kutsal saydığı topraklarında 'etrafını ayetlerimle süsledim'  kelamına mazhar oldun, gönüllerde can buldun...

Barış şehri diye anlattılar seni bana. Dostluk, sevgi, barış var idi o yüce Selam Şehrinde. Taa ki kâfirler, o kirli kalpleriyle kutsal topraklarına ayak basıncaya dek. Kirli ayakları ve kararmış kalpleriyle girmeleri yetmezmiş gibi seni de karartmaya çalıştılar Ey kutlu şehir. Bilmiyorlardı bağrında yaşattığın her Müslüman'ın bu uğurda ölmek için can attığını.

Kırgınmışsın biz Müslümanlara... Sesin duyulur, yüreklerimizi yakar. Daldık dünya zevklerine, meşakkatlerine vehn! doldu yüreklerimiz. Büyük kutsallığın vardı dillerimizde. Hata o ki dillerimizde kaldı kutsallığın Ey bereket diyarı kutsal şehir...

Cihadın farz olan ayetlerine karşılık döndük yüzümüzü, görmez, duymaz, anlamaz olduk. Fetvamızı bulana kadar aradık durduk istediklerimizi. Meşguliyetlerimizden vazgeçemedik, Rabbin rızasını kazanmak adına. İslam'ı anladık sandık, yanıldık... Peygamberimin müjdesi vardı bereket şehrine has, 'Müslümanlar ile Yahudiler arasında gerçekleşecek savaştan bahsedip zaferin Müslümanların olacağına ve buna da taşların ve ağaçların bile yardım edeceğini müjdelemiştir' .( Sahıhu'l-Camii's-Sağir, Hadis no:7417)

Bir milyarı aşkın İslam âleminin üç maymun misalinden yararlanan Yahudiler, Kudüs'ü Yahudileştirme çabasındalar ne yazık ki. Mescid-i Aksa`nın altında yapılan kazılar yüreklerimize dokunmadı bir türlü. İzledik durduk akşam haberlerinde katledilen Müslümanları dizi izler gibi. Kapatınca televizyonlarımızı unutuverdik peygamberler diyarını. Kalplerimizin pasını siler,  özrümüzü dileriz senden. Affet bizi, Ey Rabbinin övgüsüne mazhar olmuş belde... 'Çevresini mübarek kıldığımız şehir' övgüsüne mazhar olmuş mekânın sahipleri elbet mübarek sayılırdı Yüce Rab tarafından.

Yüreği İslam ile dolu çocuklar var bağrında Ey Kudüs. Silahlara, sapanlar ve taşlarla karşılık veren, kalplerinden korkuyu silen yiğit çocuklar onlar. Anneler var bir de, evlatlarını Rabbine gönderirken ardına bakmayan. Her gün dua dua yakaran, gözyaşları seccadeleri ıslatan ümmet var, Muhammed (sav) ümmeti... Yalnız değilsin Kutsal şehir! Selahaddin Eyyubi olmak isteyen gençler, onları dünyaya getirmek isteyen anneler var yeryüzünde. Hüzünlü olmasın kalbin; fethin İslam ümmetine nasip olana dek, sana kavuşmayı bekleyen gönüller var...