• DOLAR 32.602
  • EURO 34.83
  • ALTIN 2492.838
  • ...
İhanete, zulme, işbirlikçilere rağmen; Kudüs sahipsiz değil!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Mehmet Tahir Özsoy / DOĞRUHABER

Amerikan medyasının haberlerine göre, ABD Başkanı Donald Trump, Kudüs'ü işgalci israil'in başkenti olarak tanımaya hazırlanıyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın, 1995 tarihli Amerikan Büyükelçiliğinin Kudüs'e Taşınmasına İlişkin Yasa'yı daha fazla bekletmeyip Kudüs'ü işgalci israil'in başkenti olarak tanıyacağı ve Amerikan Büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınmasına karar vereceği iddia ediliyor. Daha önce gündeme getirilen yasanın 6 aylık askıya alındığı ve bu sürenin gelecek hafta sona ereceği belirtiliyor.

Beyaz Saray'dan bir yetkili, yaptığı açıklamada "Bu, Başkan için 'olacak veya olmayacak' meselesi değil 'ne zaman olacak' meselesidir ama şu anda duyuracağımız bir şey yok." ifadelerini kullanmıştı. Bu iddialar gerilimi yükseltirken, Kudüs`ün başkent ilan edilmesi bölgeyi önü alınamaz bir intifadaya sürükleyecek. Ve belki de siyonistler için sonun başlangıcı olacak. Gazetemize açıklamada bulunan Özgür Kudüs Platformu Başkanı Mehmet Eşin, Kudüs`ün sahipsiz olmadığını, İslam`ın değerleri için kendini feda edecek ümmetin korkusuz yiğitleri olduğuna dikkati çekti. Kudüs`te bulunan 1948 İslami Hareketi Başkan Yardımcısı Kemal Hatip de, Kudüs`ün sadece Filistinlilerin davası olmadığını, bütün İslam ümmetinin her şeyiyle Kudüs`e sahip çıkması gerektiğini vurguladı.


Özgür Kudüs Platformu Başkanı Mehmet Eşin

“BU KARAR, BÜTÜN DÜNYAYI ALEV TOPUNA ÇEVİRECEKTİR”

Özgür Kudüs Platformu Başkanı Mehmet Eşin, gazetemize yaptığı açıklamada, Amerika`nın alacağı böyle bir kararın, ikinci bir Balfour Deklarasyonu olacağı uyarısında bulundu. “Siyonistler, başkenti Kudüs olan bir devlet hayaliyle yüz yıldan beri her türlü melaneti yapmaktan geri durmadılar.” diyen Eşin, “Filistin topraklarını ve Batı Kudüs`ü işgal ederek bu hedeflerini önemli oranda gerçekleştirdiler. Siyonist çete devletinin önünü açan Balfour Deklarasyonu`nun yüzüncü yılında Mescid-i Aksa`yı içine alan Doğu Kudüs`ü de işgal ederek bu hayallerini taçlandırmak istemektedirler. İkinci bir Balfour Deklarasyonu`nun işlevini görecek bir Trump kararıyla bunun startını vermek istiyorlar. Küresel siyonizm ve yardakçıları bu kararı bir şarlatan olan Trump`un eliyle gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar. Bu karar, sadece Filistin ve Kudüs`ü değil, bütün dünyayı bir alev topuna çevirecektir. Bu ateşte en çok yanacaklar da bu kararı verecek olanlardır.” dedi.

“MESCİD-İ AKSA VE ÜMMET SAHİPSİZ DEĞİLDİR”

Kendini Mescid-i Aksa ve İslami değerlere feda edecek korkusuz yiğitler olduğuna dikkati çeken Eşin, “Ne dünya, ne Batı dünyası ne de ümmet, Balfour Deklarasyonu`nun verildiği günleri yaşamaktadır. O dönem gerileyen ve zayıflayan bir ümmet varken, elhamdülillah bugün uyanan, dirilen, direnen ve büyüyen bir ümmet vardır. Kudüs, Mescid-i Aksa ve ümmet sahipsiz değildir. Rahman ve Sübhan olan Allah`ımız var. İmanımız var. Ümitlerimiz var. Canlarını, mallarını,  evlad u iyallerini Aksa ve İslam`ın değerleri için feda eden ve etmeye hazır korkusuz yiğitlerimiz var. Ümmet olarak kaybedecek bir şeyimiz yok. Ama düşmanların kaybedecekleri çok şeyleri vardır. Ümmetin idareci ve liderlerini, âlim ve kanaat önderlerini, yediden yetmişe kadın erkek tüm kardeş ve bacılarımızı Kudüs için duyarlı olmaya ve sahiplenmeye davet ediyoruz. Özgür Kudüs Platformu olarak gelişmeleri yakından takip ediyoruz ve atılacak adımlar için kardeşlerimizle istişare halinde olmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.

“ABD VE İSRAİL MÜSLÜMANLARIN İHTİLAFLARINDAN FAYDALANIYOR”

Gelişmeler üzerine gazetemize açıklamada bulunan 1948 İslami Hareketi Başkan Yardımcısı Kemal Hatip ise Kudüs`ün önemine değindi ve bu davanın tüm Müslümanların omuzunda olduğunu belirtti.


1948 İslami Hareketi Başkan Yardımcısı Kemal Hatip

Kudüs`ün sadece Filistinlilerin davası olmadığını belirten Hatip, bütün İslam ümmetinin her şeyiyle Kudüs`e sahip çıkması gerektiğini vurguladı. ABD ve işgalci israil`in Müslümanların içinde bulunduğu ihtilaflardan faydalandığını belirten Hatip, “Balfour Deklarasyonu`nun 100. Yılındayız. Bu şekilde kendilerince ‘taçlandırmak` istiyorlar. Bunu yaparken de İslam dünyası ve Arap dünyasının içinde bulunduğu şartları da istismar ediyorlar. Elbette son dönemlerde ortaya çıkan israil`le gizli ve açık ilişkiler bu tür şeylerin önünü açıyor. Adına normalleşme denen özellikle Suudi merkezli hamleler, Trump`ın daha rahat ve cüretkâr davranmasına sebep oluyor. Filistin`in içinde bulunduğu durum da buna zemin hazırlıyor. O bakımdan böyle bir hamle yapmak istiyorlar.” şeklinde konuştu.

“KUDÜS, NAMUS MESELESİDİR”

Kudüs`ü ihmal etmenin Müslümanlar için bir utanç vesilesi olacağını kaydeden Hatip, şöyle konuştu:

“Her zaman söyledik, yine söylüyoruz: Kudüs, sadece Filistinlilerin davası değildir. Kudüs, sadece Filistinlilerin değildir. Kudüs, bütün İslam ümmetinindir. Dolayısıyla Kudüs`ü ihmal etmemiz, bizim açımızdan utanç vesilesidir. Kudüs`ü namus meselesi olarak görmeliyiz. Kudüs`e sahip çıkmak, namusumuza ve değerlerimize sahip çıkmaktır. Bunu ihmal etmek de bu manaya geliyor. Tüm İslam âlemine çağrım, Kudüs`ü kendi öz değerimiz olarak görmemiz ve buna sahip çıkmamızdır. Yoksa tarihe kötü bir şekilde adımız geçmiş olur.”

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir