• DOLAR 32.378
  • EURO 34.999
  • ALTIN 2326.059
  • ...
Rümeysa Bacım, Rana Teyzem
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Siz! kendini ``Adil` devlet olarak tanıtan liderler... Laiklikten dem vurup ``Adalet`` kavramını ağızlarına sakız edip, çiğneyen zihniyet.. Ve ``İnsanlığı/İnsanları muhafaza`` manasında kullanılan ``Muhafazakar`` kılıklı ikiyüzlü, sahne oyuncuları!
Siz ``Adalet`` sloganlarıyla, İnsanlığı aldatmaya çalışırken, Rana teyze ve Rumeysa bacım bir kez daha hatırlattı Adaletinizi! Maskeniz düştü, foyanız ortaya çıktı ve boyanız döküldü... İşte Adaletiniz! İktidar manyağı olan sizlerin, kirli oyunları, bir bir çıktı ortaya..

 

Okudum seni Rumeysa bacım... Acını yüreğimde hisettim Rana teyze... Rumeysa bacımın; `` Biliyor musun baba, seninle geçirdiğimiz hiçbir anımız yok`` sözü bilmem beni nasıl yatıştıracak... Babam`la geçirdiğim her an gözümde canlanıp, Rumeysa bacımın acısını yüreğimde hisetmeme neden oldu... Ben nasıl yatıştırayım seni bacım? Peki ya, Rana teyzenin hasret gözyaşları.. Ve bu gözyaşları içinde gelen vefat haberi, İhsan abimizi nasıl yatıştıracak? Alın size ``Adalet``! Alın size hak ihlaliyle birlikte, yapılan zulüm.. İhsan abe gibi yüzlerce mahkum sürgün edildi.. Nice anneler, babalar, kardeşler, eşler ve çocuklar Rana teyze gibi, Rümeysa gibi yıllarca hasret çekti, çekiyorlar..

 

Rumeysa bacımın ve Rana teyzenin kör gözlerinize, taş kalbinize, sağır kulağınıza bir sözü var... Açıp görün! Duyun! Taşlaşmış kalbinize işler belki... Kendi öz yurdunda garip bırakılan bacımın sesini duyun!. Yetkili kişilere Rana teyzenin; `` ahiret`te her iki elim yakalarında olacak`` tehdidinin vermiş olduğu bir ders var! Emin olun ki, bu tehdit gerçekleşecek.. Rumeysa bacımın sesi, tıpkı Hz. Zeyneb’in gür sesi gibi, Yezid’in karşısında haykırdığı, zalimliğini yüzüne tükürdüğü o ana götürdü beni.. Şöyle haykırmıştı Hz Zeynep; ``Yezid! Otur da kendini dinle bir an. Son derece menfur ve dehşet verici olan şu işlerini şöyle bir gözlerinin önünden geçirmen bile kollarının bileklerinden kesilmesini candan istemene ya da anandan doğduğuna pişman olmana yetecektir.
Düşünürsen bir an, Allah`ın sana karşı gazaplandığını ve Resülullah`ın sana düşman kesildiğini kavrarsın. Ey yüce Allah`ım!.. Hakkımızı bize geri ver. Bize zulmedenlerden intikamımızı al ve kanımıza girenlerin başlarına gazap yağdır.`` Mücadele ve imanının enginliğini korkaklara sergileyen asil mi asil konuşması, yıllardır zindan kapılarında bekleyen seçkin mü’mine kadın ve kızlarımızın sesioldu...
Rumeysa`nın misyonu Zeynep`tir.. Peki ya senin taklidini yaptığın zalim kim? Oysaki, Senin defterini dürmek için yalnızca ``ALLAH`` yetecek.. Davacınsa ``Resülullah`` olacaktır.. Ve sana karşı, bu Mustazafların yardımcısı, yine ALLAH olacaktır. Seni devlete başkan yapanlar ve Müslümanların sırtına zorba saltanatını yükletenler, çok geçmeden görecekler, başlarına nelerin geldiğini... Her azgınlığın ardında bir azab vardır, unutma!. ``Adaleti çiğneyen devlet adamlarını cezalandırmayan milletler, çökmeye mahkûmdur.``(Hadis)
Rumeysa`nın bu sesi, aynı süreçten geçenlere, onunla aynı kadere, aynı düşünceye, aynı hislere, aynı duygulara ortak olanlara tercüman oldu.. Biz bu acının şiddetini yüreğimizde hisettik.. Bu acıki, başta bizleri hüzünlendirsede, geleceğe dair, Meryem`lere, Zeynep`lere, Hatice`lere bir umut aşıladı inşaALLAH... Gençliğin baharında babasızlığa mahkum bırakılan Rumeysa bacım! islam davası uğruna, zindana mahkum edilen, oğlunun hasretiyle günden güne tükenen, annenin feryadı ve sözün bittiği, tükendiği yer.! Onlar zaten kazananlardan oldular İnşaallah... Çünkü, biliyorlar ki; “İstediğini sev. muhakkak bir gün ondan ayrı kalacaksın.” Allah için, Anadan, babadan, eşten, kardeşten, dosttan, yardan ayrı kalmak budur işte.. Umutların, sevinçlerin, üzüntünün paylaşıldığı yarenler!
 

Onlardan ayrı kalmak!
Onlardan uzak kalmak!
Sürgün edilmek!
Hapis edilmek!
 

İşkence, Zindan görmek! Zira onlar, etliye sütlüye karışmayan, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın, nemelazımcı bir hayat tarzından uzak bir hayat yaşamak için çalıştılar. Allah (cc) bakara suresi 214 ile buyurdu; "Kolay değil" "bedelsiz, beleş cennet yolculuğu"nun rızasına ulaştırmayacağını, mübin bir şekilde önümüze serdi. "Hakkın mirasçıları olan sizler, sizden önce aynı safta duranlar neler çekti bilir misiniz? Onların etleri demir taraklarla tarandı, vücutları testerelerle ikiye bölündü de onlar yine de dinlerinden dönmediler." Tüm bu yaşananlara rağmen imanlarında asla azalma olmadı... Aksine dahada artı, sarsılmayan imanları.. Çekilen çile, kahır, hasret hep Allah içindi.. Gözyaşları, azıktır, biliyorlardı.. “Leha ma kesebet/ Kazandıkları lehinedir..ve aleyhâ mektesebet/ İşlediği günahlar, yaptığı kötülükler de aleyhinedir” (Bakara 286)

 

Zulüm bu kadar açık iken, yaptıkları zulmü, pembe taplolar çizip göz boyamaya kalkıyorlar... Bu acıların, gözyaşların hesabını Allah soracak elbet.. ``Adaletsiz rejimi, adaletle yıkınız.``(Gandi) İnşaALLAH, o gün yakındır..

 

Allah`tan (c.c) Rana teyzeye rahmet dilerken, Rümeysa bacıma, muhterem babasına ve yakınlarına Sabır diliyorum...

 

Şehide Meryem Koca / Diyarbakır – Yaş: 27

 

Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.

Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir