• DOLAR 32.37
  • EURO 34.998
  • ALTIN 2325.477
  • ...
Edip Gümüş`ten Yeni Mektup
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

DİYARBAKIR - Ceza Muhakemesi Kanunu`nun (CMK) 102. Maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girmesiyle tahliye olan Hizbullah`ın üst düzey yöneticilerinden Edip Gümüş, Hizbullah`a yakınlığıyla bilinen huseynisevda.net sitesind yeni bir mektubu yayımlandı.

Gümüş mektubuna Allah`a Hamd, Hz. Muhammed Mustafa`ya, aline, ashabına ve kıyamete kadar O`nun sünnetine sarılıp ihya edenlerin üzerine salat ve selam göndererek başladı.

Tüm Bu Güzellikler Allah`ın Bir İkramıdır
 

Peygamber efendimizin kutlu doğumu ve dünyada yaşanan gelişmeler hakkında mektup yazan Gümüş, "Bütün mahlûkatın varlık sebebi olan Muhammed Mustafa`nın (sav) veladet yıl dönümü vesilesiyle bir araya gelmek, O`nu anmak, O`nun söylediklerini, yaptıklarını ve ikrar ettiklerini yani emrettiklerini yapıp nehyettiklerinden sakınmanın gerektiğini hatırlatmak için bir araya gelmek, insanlarımızı O`nu tanımaya, O`nu öğrenmeye O`nu yaşamaya davet etmek, Allah`ın bir lütfu ve ikramıdır. Bunu, bizlere lütfeden Rabbimize hamd olsun ve kutlayanlara selam olsun. Bütün yapılanları, gayretleri, fedakârlıkları kendi rızası için kabul etsin ve hayırlara vasıta kılsın." dedi.

Yapılan Her Şey Kendimiz, Halkımız ve Toplumumuz İçindir


Rasulullah`ın (sav) viladeti, Hicri Kameri Takvime göre Rebiulevvel ayına, Miladi Takvime göre ise Nisan ayına denk düştüğü hatırlatılan mektupta, "Türkiye`de alışılagelmiş yaygın şekliyle Nisan ayında kutlamalar yapılmaktadır. Bu konudaki tartışmaları bir tarafa bırakarak, konu hakkında birkaç söz söylemek istiyorum. Bu vesileyle, Rasulullah`ın (sav) veladetini tebrik eder, dünya Müslümanlarının gerçek adalet ve özgürlüğe kavuşması için bir başlangıç olmasını dilerim. Yapılan her şey hidayet ve rahmete mazhar olmak ve ahirette acıklı azabtan korunmak içindir. Yani kendimiz içindir, halkımız içindir ve toplumumuz içindir." denildi.

Yapılan Etkinlikler Resulullah`ı Tanımaya Güzel Bir Vesiledir


Mektubun devamında, "Rabbul alemin, O`nun (sav) kendiliğinden bir şey söyleyip yapmadığını, O`na itaat etmenin kendisine itaat etmek ve O`nu sevmenin kendisini sevmek olduğunu buyurmuştur. Bundan dolayıdır ki, Hz. Peygamber (sav) kadın-erkek, küçük-büyük, herkese sünnetini telkin etmiş, talim etmiş, teşvik etmiş ve kendilerinden sonrakilere ulaştırmayı istemiş, kıyamete kadar geleceklerin dünya ve ahiretlerinin selameti için Kur`an ve sünnete sarılmayı emretmiş, kurtuluş ve selametin orada olduğunu beyan etmiştir. Bu anlamda yapılan etkinlikler, koşuşturmalar, söylenenler ve yazılanlar; Hz. Peygamberi (sav) okumaya, tanımaya ve sünnetini yaşamaya güzel bir vesiledir. Allah`a hamd olsun ki bu gün bütün bunlar olmakta ve görülmektedir. Kardeşlerimizin azim ve gayretini fazlalaştıran, katkıda bulunmada yarış içine girmelerine sebep olan ve insanların fevç fevç etkinliklere katılmalarına vesile olan işte bu duygu ve düşüncelerdir." ifadeleri kullanıldı.

İslami Çalışmalar Bütün Zamana Yaymalı


Mektupta, bir taraftan Müslümanların sorumluluklarını istendiği şekilde yerine getirememeleri, diğer taraftan ise İslam düşmanlarının planlı ve programlı entrikaları, insanlarımızın bir kısmını İslam`dan uzaklaştırdığı ifade edildi. Müslümanların hem sorumluluklarını yerine getirmek ve hem de İslam düşmanlarının entrikalarını boşa çıkarmak için, her zaman ve her yerde gayret içinde olmaları gerektiği belirtilen mektupta, "İslam`a hizmet etmeyi ve İslami çalışmaları bütün zamana yaymalı ve belirli günlerle sınırlandırmamalıdırlar." denildi.

Mektubun devamın şöyle denildi: "Özellikle başkalarının, seçimlere kilitlenip insanları kendilerine ve partilerine davet ettiği bu günlerde, Peygamber aşıkları insanlarımızı Allah`ın Resulüne (sav) davet etmelidir. O`nu (sav) tanıtmaya, doğru öğrenip öğretmeye çalışmalıdırlar. İslam`a ve Müslümanlara yanlış bakış ve değerlendirmelerin izalesi için gayret sarf etmeli ve öyle bir hal ve ortam oluşturulmalıdırlar ki Peygamber aşıklarını görenler Allah`ı ve Resulünü hatırlasın. Başkalarının tartışmaları, konuşmaları ve yaptıkları, onların gündemlerini değiştirmemelidir.

Özellikle genç kardeşler ve bacılar öğrendiklerini yaşamakla beraber başka insanlara götürmek için mutlaka kendilerine programlar yapmalı ve zamanlarını çok iyi değerlendirmelidirler."

İslam`ı Öğrenemeyen İnsanlarımıza Bunlar Anlatılmalı


İslam`dan uzaklaşmış, İslam`ı öğrenmeyen ve yaşamayan, hatta bilmeden düşmanlık yapan insanlarımıza gidilmesini istenilen mektupta, "Resulullah`ın (sav) hayatı ve mücadelesi, insanları nasıl kula kulluktan kurtarıp sadece yüce Allah`a kul haline getirdiği anlatılmalı. Onları nasıl özgürleştirdiği, aralarında adaleti nasıl tesis ettiği, zulüm ve haksızlığı nasıl kaldırıp nur ve adaleti getirdiği, dünyanın dengesini ezilmiş ve mustazaflardan yana nasıl değiştirdiği, zalim ve müstekbirleri nasıl etkisiz hale getirdiği, O`na tabi olan ve buyurduğu şekilde hareket edenlerin nasıl aziz ve şerefli oldukları anlatılmalıdır." denildi.


Mektubun devamında şöyle denildi:"Sünneti yaşamada gevşek ve ihmalkâr davrananların yanı sıra, İslam daveti ve davetçilerine karşı ön yargı içinde olan ve yanlış bakış açısına sahip olanlara da gidilmeli, Hz. Peygamber anlatılmalıdır. Saadetin, kurtuluşun, özgürlüğün, hak almanın ve kazanmanın, haksızlıklara karşı durmanın, zalim ve müstekbirlere galip gelmenin Kur`an ve Sünneti anlamaktan ve yaşamaktan geçtiği anlatılmalıdır. Müslümanların mevlitleri ve etkinlikleri buna vesile olmalıdır."

Bu Asır İslam ve Müslümanların Asrı Olacaktır İnşallah


Bu vesileyle İslam âleminde gelişen olaylara da birkaç satırla değinmek istendiği belirtilen mektupta, "Emperyalist ve sömürgeci güçlerin birinci dünya savaşından sonra İslam coğrafyasını parçalı hale getirerek tahakküm altına aldığı, kukla idareciler vasıtasıyla Müslüman halklara her türlü baskı ve zulüm uygulayarak sindirmeye çalıştığı bilinen bir gerçektir. Onlarca yıldır Müslüman halklar bu despot yönetimler altında inanç, ibadet ve temel insani haklar konusunda her türlü yasak ve engellemelere maruz bırakılmış ve onlara yabancısı oldukları yaşam tarzı dayatılmaya çalışılmıştır" ifadeleri kullanıldı.

Mektupta, Tunus`ta başlayıp bütün İslam coğrafyasını saran Müslüman halkların kıyamı, emperyalist ve sömürgeci güçler ile onların yerli kukla idarecileri ve yönetimlerinin artık miadlarının dolduğunu ve sonlarının geldiğini gösterdiği ifade edildi.

Mektubun devamında, "Bu kıyamlar, emperyalist ve sömürgeci güçler ile onların yerli uşaklarının Müslüman halklara yaptıklarının bir neticesi olmakla birlikte, İslam`a olan özlem ve İslam adaletine duyulan toplumsal ihtiyacın da açıkça bir göstergesidir. Müslüman halklar artık uyanmıştır. Bu uyanış ve silkinişler, öyle aniden ortaya çıkmış, yada salt ekonomik sıkıntılardan kaynaklanmış veya günlük politikaların bir neticesi değildir. Aksine, yüz yıla yakındır İslam ve Müslümanların hakimiyeti için şehit düşen, gazi olan, zindanlarda çürümeye terk edilen, vatanlarında barınamayan muhacirlerin ve halen İslam ve Müslümanlara hizmete devam eden Müslümanların çalışmalarının bereketi ve semeresidir.

ABD ve müttefiklerinin, İran İslam İnkılabı örneğinde olduğu gibi bir daha gafil yakalanmamak için duyarlı ve tetikte beklemelerine rağmen, İslam coğrafyasındaki İslami uyanışlar, Afganistan ve Irak`ta hesaplarının tutmaması, Lübnan`da Hizbullah`tan, Gazze`de HAMAS`tan ummadıkları ve beklemedikleri direnişlerin şok dalgalarının silsilesidir. Onlar kendi hesaplarına göre yeni bir dünya düzeni kurmayı planlıyorken, Allah (cc) hesaplarını alt üst etti. Onlar istemese bile Allah nurunu tamamlayacaktır. İçinde yaşadığımız asır İslam`ın ve Müslümanların asrı olacaktır inşaallah. Bir müddet daha işgal ve baskıları devam etse bile bundan sonra aldatıcı vaadlerle, oyalayıcı tezgah ve oyunlarla Müslümanları kandıramayacaklardır." ifadelere yer verildi.

Şeytanların Hile ve Oyunları Zayıftır, Ancak


Başta olayları anlamakta zorlanan ABD ve müttefikleri, işin ciddiyetini gördükten sonra Tunus ve Mısır başta olmak üzere yeni planlar devreye sokmaya çalıştıkları ifade edildiği mektupta, "Libya`ya, insanlar öldürülüyor bahanesiyle müdahale ederken, hava saldırılarıyla yüzlerce masum insanı şehit ettiler. Bahreyn`deki halk katliamını ise görmezden gelip, Suudi ve körfez ülkelerinin müdahalesini savunmakta ve haklı görmektedirler" denildi.


ABD ve müttefiklerinin müdahaleleri, İslam âlemindeki söz konusu bu gelişmelerin önüne geçmek, süreci kontrollerine almak ve başka yerleri işgal etmenin yollarını açmak için olduğu vurgulanan mektupta, "Bu güne kadar yapılanların sorumlusu değillermiş gibi, istedikleri şekilde hareket edebilmek için Müslüman halka öneri ve modeller sunup yönlendirmeye çalışarak yumuşak bir geçişle, yine ipleri kendi ellerinde olacak şekilde bir düzen kurmak istiyorlar. Amaçlarına hizmet edecek şekilde, yeni lider ve karakterler sunuyorlar, yönetim şekilleri öneriyorlar ve yeni ortamlar hazırlamaya çalışıyorlar. Şeytanların hile ve oyunları zayıftır. Ancak Müslümanlar Kur`an ve Sünnet dairesi içinde hareket edip İslam gözlüğüyle olaylara bakarsa bu böyledir. Yok, eğer Müslümanlar gaflet içinde olur, kafirlerin, zalimlerin, mürtet ve münafıkların söylem ve telkinatlarına kanarak hissiyat ve menfaat duygularıyla hareket ederlerse, Şeytan ve dostları büyük birer düşmandır. Hile ve oyunları çok ve çeşitlidir, yanıltıcı ve yoldan çıkarıcıdır" denildi.

Gerçek Özgürlük ve Adalet Ancak İslam`la Mümkün Olur


"Müslüman halklar her zamankinden daha çok uyanık olmalıdırlar" denilen mektupta, "Zalim ve Müstekbirler bugüne kadar mazlum ve mustazafların sorunlarına çözüm getiremedikleri gibi bugünden sonra da getiremezler" denildi.

İslam`dan başka insanları gerçek manada özgürleştirecek ve aralarında adalet tesis edecek başka bir din ve yol olmadığının altı çizilen mektupta, Kurtuluş da, gerçek özgürlük ve adalet te ancak İslam ile mümkün olacağı belirtildi. "Bütün Müslümanlar bu konudaki inançlarını korumalıdırlar" denilen mektupta, "Kâfir, müstekbir ve zorbaların, onları birbirlerine karşı kışkırtma ve korkutma taktiklerini boşa çıkmalıdırlar. Hüsnü: `ben gidersem ihvan gelir`, Kaddafi: `bana karşı çıkanlar Elkaide`dir`, Bahreyn`de El Halife: `hak, adalet ve özgürlük isteyenler Şiidir` diyerek acımasızca insanların üzerine kurşun yağdırıyorlar. Müslümanlar bu kadar açık olan oyun ve tezgâhlar karşısında gaflete düşmemeli, birleriyle uğraşmamalı, bu ve benzer ikiyüzlü idareci, yönetici ve liderleri tüm yönleriyle görüp bu gibilerin Müslümanlara baş, yönetimlerinin model olamayacağını bilmelidirler. Müslümanlar için geçerli örnek ve model Kur`an ve Sünnettir" denildi.

Bizi Dualarınızdan Mahrum Etmeyin


İnşaallah bu kadar gelişmelerden sonra emperyalist güçler ve onların uşakları olan despotlar emellerine ulaşamayacak, hiç kimse onların ikiyüzlülüklerine inanmayacaktır. Tüm sıkıntılara rağmen dönem Müslümanların dönemi, asır Müslümanların asrı olacak.

Mevlam; müstekbir, mürtet, münafık ve zalimlerin İslam ve Müslümanlar aleyhindeki hile ve oyunlarını başlarına geçirsin, onları hile ve oyunlarıyla helak etsin. Allah`a emanet olun Allah yar ve yardımcımız olsun Bizi dualarınızdan mahrum etmeyin. Kardeşiniz Edip Gümüş.

M. Salih Keskin - İLKHA
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir