• DOLAR 32.51
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
Hukusuzluk zirve yaptı! YANLIŞTAN DÖNÜLDÜ
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Mehmet Erkan Yavuz/DOĞRUHABER

Diyarbakır'da camide Kur'an-ı Kerim dersi verdiği için 2004 yılında gözaltına alınan ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan 3'ü kız biri erkek olmak üzere 4 çocuk annesi ve aynı zamanda engelli olan Ayşan Orakçı, evine yapılan baskında, koçbaşıyla evinin kapısı kırılarak çocuklarının gözleri önünde gözaltına alındı. Kur'an öğreticisi Ayşan Orakçı daha sonra Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevine götürüldü. Bu gelişme sonrası polisin baskın tarzına gün boyu büyük tepki gösteren siyasetçiler, hukukçular ve kamuoyunun baskısı sonuç verdi. Hukuksuz mahkumiyet kararı, Yargıtay`ın olumlu yönde karar vermesinin ardından bozuldu ve Kur`an hocası Orakçı tahliye edildi.

Gazetemize açıklamalarda bulunan Ayşan Orakçı`nın Avukatı Mirhan Özbekli ve İnsan Hakları Cemiyeti Başkanı Av. Mehmet Karadağ, vicdanları yaralayan bu vahim hadise karşısında yetkilileri göreve çağırdı.


 İnsan Hakları Cemiyeti Başkanı Av. Mehmet Karadağ

“MÜVEKKİLİMİN KIZ ÇOCUKLARI YERE YATIRILDI, EVİN İÇİ DAĞITILDI”

Yapılan baskında kadın ve evdeki yetişkin kız çocukları yere yatırılarak rencide edildi. Evin içine postallarıyla giren özel harekat polislerinin, aile mahremiyetini çiğneyerek hakaretler savurdukları belirtildi. Baskın anında ve evde yapılan aramada mahalle muhtarını dahi çağırma gereği duymayan polis, hakkında tutukluma kararı verilen cami müdavimi, Kur'an hocası kadını gözaltına aldı. Sonrasında ise Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevine götürdü.

Vicdanları yaralayan olaya ilişkin konuşan Ayşan Orakçı`nın avukatı Mirhan Özbekli, müvekkilinin insanlığa sığmayacak bir şekilde tutuklandığını belirterek, "Akşam saatlerinde engelli olan müvekkilimin evine onlarca özel harekat polisinin katılımıyla baskın düzenlendi. Baskında müvekkilimin evinin kapısı koçbaşıyla kırılmak suretiyle ve postallarla içeri girildi. Baskında müvekkilimin kız çocukları yere yatırıldı, evin içi dağıtıldı. Arama kararı gösterilmeden, yanlarında mahalle muhtarı bulunmadan ev darmadağın ediliyor. Hakkında kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunan bir kişinin evi neden aranır, aranıyorsa arama izni neden gösterilmiyor? Evin önüne 3 tane zırhlı araç getirip onlarca polisle baskın yapılması operasyonun organize olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Baskından sonra müvekkilim gözaltına alınarak Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevine götürüldü." diye konuştu.


Avukatı Mirhan Özbekli

“EVET, SIRF CAMİDE KUR'AN DERSİ VERDİĞİNDEN DOLAYI TUTUKLANDI”

Müvekkilinin sadece İslami kimliğinden dolayı cezalandırıldığını vurgulayan Özbekli, "Müvekkilim 2004'te cami çalışmalarından dolayı, yani Kur'an-ı Kerim dersi verdiği için gözaltına alınmış daha sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Dava sürecinin sonunda müvekkilim hakkında mahkûmiyet kararı verildi. Temyizde olan dava hakkında Yargıtay mahkûmiyet kararını onaylamış. Evet, sırf cami çalışmalarından dolayı, Kur'an dersi verdiğinden dolayı." dedi.

“VİCDANLARI YARALAYAN BÖYLE BİR HUKUKSUZLUK KABUL EDİLEMEZ”

Özbekli, "Şu anda binlerce, on binlerce hükümlü var dışarıda, ama devlet gidip almıyor. Çünkü cezaevlerinde yer yok. Bu hukuksuzluk ise bilinçli ve adeta zevk alınarak yapıldı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının özel talimatı ve çalışmasıyla tüm bunlar yapıldı. Ankara'daki yetkililer de bu durumdan haberdar olabilir. Bu vicdanları yaralayan olay kabul edilir gibi değildir. Kamuoyu, İslami kimliklerinden dolayı cezaevinde bulunan 28 Şubat ve FETÖ yargısı mağduru mahkûmların serbest bırakılmalarını beklerken, böyle bir hukuksuzluk kabul edilemez." ifadelerini kullandı.


Baskın esnasında polis tarafından zor kullanılarak kırılan kapılar

“BASKINDA İNSAN ONURU AYAKLAR ALTINA ALINMIŞTIR”

28 Şubat yargı kararlarının hala uygulandığına dikkat çeken İnsan Hakları Cemiyeti Başkanı Av. Mehmet Karadağ ise, “Ayşan Orakçı isimli vatandaşımız 28 Şubat sürecinin getirmiş olduğu yargılama sürecinde hukuksuz ve haksız bir yargı sürecinden geçirilmiş, bunun neticesinde cezası 2004 yılında dosya açıldı ve 2008 yılında ise ceza onandı. Cezayı onayan ise FETÖ üyeleri ile ün salıp lağvedilen eski Yargıtay 9. Ceza Dairesi. Bu dosya ile alakalı kamuoyunun bilmesi gereken bazı detaylar da var, bunların da bilinmesi gerekir. Bu kararın haksız ve hukuksuz olduğu, 28 Şubat sonrasında brifingli yargı FETÖ`nün hakim ve savcılarının müdahil olduğu davlarda alınan kararlarda olduğu gibi bu dosyada da hukuksuzluk olduğu gerekçesiyle Orakçı`nın avukatları tarafından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruldu. Başvuru sonrasında Başsavcılık durumu ciddi bularak ilgili olan 16. Ceza Dairesine dosyayı gönderdi. Şu anda dosya Yargıtay 16. Ceza Dairesinde değerlendirilmek için bekliyor. Dolayısıyla bu kararın bozulma ihtimali var. Durum böyle iken, dosyanın hukuken bozulma durumu ortada iken doğuştan engelli olan bir bayanın insan onurunu hiçe sayacak bir şekilde gözaltına alınması başta ailesi, çevresi ve kamuoyu tarafından tepkiyle karşılandı.” şeklinde konuştu.


Baskın esnasında polis tarafından zor kullanılarak kırılan kapılar

“ORANTISIZ, KABA VE KEYFİ MUAMELE KAMUOYUNU DERİNDEN YARALAMIŞTIR”

“Öncelikle insan onuru her şeyden daha değerlidir. Bütün insan hakları bildirgelerinde insan onuru korunması gereken değerler arasında en büyük değer sayılır.” Diyen Karadağ şöyle konuştu. “Baskın sırasında koçbaşı kullanılıp kapının kırılması ve aile mahremiyetinin ihlal edilmesi ile insan onuru hiçe sayılmıştır. Koçbaşı ile kapı kırılmış, sanki içerde silahlı teröristler varmış gibi muamelede bulunulmuş. Oysa bu insan bir bayan ve üstelik fiziki engeli bulunmaktadır. Böyle orantısız, kaba ve keyfi muamele kamuoyunu derinden yaralamıştır. Ayrıca çocuklarının yere yatırılıp kaba davranışlar sergilenmesinin hukukla izah edilecek tarafı yoktur. Yapılan bu kabalığı ve hukuksuzluğu düzeltmezsek ileride daha vahim tablolarla karşı karşıya kalınabileceğini düşünüyoruz. Yapılan bu keyfi uygulamanın bireysel bir hata olmasını temenni ediyoruz. Bunun bireysel ve keyfi bir uygulama olup olmadığının anlaşılması için soruşturulması gerekmektedir. Bu baskın emrini veren ve buna katılan kolluk kuvvetlerinin soruşturulup sonucun da kamuoyu ile paylaşılması gerekir. İnsan Hakları Cemiyeti olarak bu konunun takipçisi olacağız. Aile ile irtibat halindeyiz, yaşanan ve yaşanacak gelişmeleri kamuoyu ile paylaşacağız.” 

Baskın esnasında polis tarafından zor kullanılarak kırılan kapılar

SOSYAL MEDYADAN TEPKİ YAĞDI

Hukuksuz ve kötü muameleye sosyal medyadan da büyük tepki yağdı. İşte o tepkilerden bazıları;

HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Halef Yılmaz

#KuranHocasınaÇirkinMuamele Hükümetin sorumluluğundadır. Hükümet iktidar ise adaletten bahsediyorsa hukuka uymayan densizlere karşı görelim.

Önce İnsan Uluslararası Kadın ve Çocuklarla Dayanışma Derneği Genel Başkanı Nuray Canan‏ Songür

Söz konusu mağduriyet Doğu ve güneydoğudaki Müslüman halkla devletin karşı karşıya gelmesini amaçlayan birilerinin provakatif tutumundan başka bir şeyle açıklanamaz.

REHBER TV Genel Yayın Yönetmeni Fikret Gültekin

#KuranHocasınaÇirkinMuamele Hemen düzeltilmeli. Yürüyen Kur'an Muhammed Mustafa'nın (sav) şefaatinden mahrum bıraktırır.

Eğitimci Yazar Abdulkadir Turan

#KuranHocasınaÇirkinMuamele Kendi halindeki dindar bir kadının evini terör yuvalarını basar gibi basmak, neye hizmet eder?

HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı Erdal Elibüyük

#KuranHocasınaÇirkinMuamele duyunca; Eski Genel Kurmay Başkanı H. Kıvrıkoğlu'nun 28 Şubat bin yıl sürecek sözleri... Perinçek'in cezaevi çıkışı cemaatlerin kökünü kazıyacağız tehdidini... Fetönün kalıntılarının devam ettiğini... Ergenekon'un uyuyan hücrelerinin tekrardan aktif hale geldiğini... Hükümet'in yeni ortaklarının iktidarın kuyusunu kazmaya devam edeceğini... #KuranHocasınaÇirkinMuamele İnanç Özgürlüğüne, insan haklarına, 15 Temmuz karşı devrimine vurulan bir darbedir.

Molla Beşir Varol

Zulümde seleflerini taklid eden zihniyet, onların akıbetine uğramaktan kurtulamaz. Zulmün en aşağılık olanı; kadın ve çocuklara yapılanıdır. İsnat edilen suç her Müminin şeref duyduğu kelamullahın talimidir.

AV. Zehra Ayhan

Türkiye nereye gidiyor böyle? Diyarbakır'da 4 çocuk ENGELLİ annesi bir kadın, 2004 yılında Kur'an sesi verdiği için dün akşam kapısı kırılarak özel harekat polislerinde gözaltına alınmış! #KuranHocasınaÇirkinMuamele araştırılmalıdır...

TV Programcısı Mustafa Karakaş

#KuranHocasınaÇirkinMuamele Yaşlı kadın torunlarını avutmak için taşları kazana koymuş:

-pişmeye az kaldı diyordu. Bana öyle geliyor ki Hak ve adalet konusunda siz de aynısını yapıyorsunuz. -Pişmeye az kaldı diyorsunuz

YUSUFİ DER

Medeniyetten geriye deniyyet/alçaklık, İzzetten geriye zilliyet, Hürriyetten geriye esaret, Adaletten geriye ise müminlere zindanı reva gören bir illet kaldı.

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir