• DOLAR 32.587
  • EURO 34.81
  • ALTIN 2512.563
  • ...
Sakın Salih`in Devesine Dokunmayın!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Doğruhaber / Hasan Işık / Haber-Yorum

SAKIN SALİH`İN DEVESİNE DOKUNMAYIN!

Euzubillahimişşeytanirracim

Bismillahirrahmanirrrahim

Evet, bu düzen bizi adım adım takip etti; eyvallah

Kayıtsız gözaltılarda her türlü işkenceyi yaptı; eyvallah

Yetmedi bu gözaltılarda nice canlarımızın boyunları kırılıp mezarsız gömüldü; eyvallah

Nice nazeninler zindanlarda hala çürüyor; eyvallah

Niceleri vatan-yuva hasretiyle el alemin ülkesinde çile çekiyor; eyvallah

Derneklerde genç fidanlarımız çatılarda vurulup düştü; eyvallah

Hayır poşeti taşıyan civanlar yakılıp apartmanlardan savruldu; eyvallah

Zindanlardan ancak kanser olup ölerek, dünya zindanından da ancak tahliye olabildik; eyvallah

Genç gelinler zindandaki eşini beklerken ihtiyar oldu; eyvallah

Ama bu ülkenin geçtiği her zor süreçte sırtına basarak paçayı yırttığınızı bile bile;

BİR KURAN HADİMESİNE,

VE BİR PEYGAMBER SEVDALISI MÜMİNEYE

YAPILAN BU HAKARETE

EYVALLAH DEMİYORUZ DEMEYECEĞİZ!

BİZ SİZDEN İHALELER İSTEMİYORUZ

ÖRTÜLÜ ÖDENEKLER DE SİZİN OLSUN

BİZE İLTİMAS GEÇİN DE DEMİYORUZ

YAPTIKLARIMIZI BAŞINIZA DA KAKMIYORUZ

ÇÜNKÜ SİZİN İÇİN DEĞİL İSLAM İÇİN YAPIYORUZ

AMA SAKIN OLA SALİH`İN DEVESİNE DOKUNMAYIN

HER VARLIĞIN BİR SINIRI VARDIR

BİZİM SINIRIMIZ DA MÜBAREK BACILARIMIZDIR

SAKIN OLA SALİH`İN DEVESİNE DOKUNMAYIN!

ÇÜNKÜ O ZAMAN HERKES HELAK OLUR!!!!!!

Gel de yanma…

Gel de bu ah ile ölme de ne yap…

Şehitlerden miras kalan bu mübarek bereketli Anadolu topraklarına, tarihin tevhid ambarından bir tohum ekilir; onlarca yıl önce. Ve bu tohum, bereketli toprağa düşünce kök salar filize durur. Ekilen mübarek tevhid ağacının tohumudur. Kimsenin tohumu değildir. Hele hele zakkum ağacı türünden beşeri bir tohum hiç değildir!

Bu filizi gören bedbahtlar kudurdular… Neler yapmadılar ki, kökünü kurutabilmek için? İftira, işkence, zindan, sürgün…

Tam tersi zakkum ağacı tohumu cinsinden beşeri tohumlara ise her türlü imkanlar sunuldu. Onlarla barış kadehleri mi tokuşturulmadı, belediyeler peşkeş mi çekilmedi, Dolmabahçelerde dolmalar mı yenilmedi? Neler yapıldı neler… Fakat tohumu zakkum olanın meyvesi de zakkum oldu. Tüm bu emekler boşa gitti alıp yedikleri de zıkkım oldu...

Bir de cehennemin en dibinde biten nifak tohumu ektiler: beslediler, beslediler, beslediler “ne istediler de bağı idare edenler vermedi ki!” Ülkenin tüm birimlerine zehirli sarmaşık gibi dolanan, bir yılan gibi kıvrım kıvrım kıvrılan bu nifak tohumu da büyüdü. Çift yüzlü bir ağaç! Susayan onu su sanıp gelince; masum yüzünün ardındaki yılan dişleri ile ısırdı onları bazen aralıkta en çok da temmuzda.

Gelin görün ki bağ aynı bağ; Anadolu. Tevhid tohumu da, zakkum tohumu da, nifak tohumu da hep aynı bağda yan yanalar. Bu durumdan en çok filize duran, her gelenin tekmelediği tevhid tohumu acı çekti.

O büyümesin, meyveleriyle ülke insanını güçlendirmesin ve dahi ümmet için bir umut doğmasın diye her türlü alavere dalavere yapıldı.

Ama bu tohum birilerinin tohumu değildi. Falan abinin, filan hocanın; hasılı ocunun bucunun tohumu değildi. Bu tohum göklerden gelen bir kararla ekilmiş, şehitlerin kanları, mazlumların mustazafların gözyaşları ile sulanmıştı. Çekilen acılar, ödenen bedellerle büyüyordu. Şehit vere vere budanıyor Yusufi yapraklar döküyordu. Hiç kimseye eyvallahı yoktu. Üzerinde hiç kimsenin minneti yoktu. Çünkü minnet-zillet içinde yaşamaktansa ölmeyi tercih eden bir tohumdu.

Bu bağda yaşayanlar, çekip çeviren idare edenler, bir gün olsun dönüp ona bakmadı. Hep görmezden gelindi. Zamanında onu görüp sevmeyen ahmaklar ise ona dokunma onu kesme ahmaklığı yüzünden çarpılmışlardı.

Evet, onu kesmek isteyenler çarpıldılar. ETÖ vurdu çarpıldı, FETÖ vurdu çarpıldı, PKK vurdu çarpıldı. Çünkü o Salih`in(s) devesi gibi kimsenin efendilik tasmasını kabul etmiyor, “bana dokunmayın” o zaman sizlere hep bereketli şifa veren gıdalar veririm diyordu. Yeter ki gölge etmeyin yeter ki dokunmayın, “ben yaptıklarıma karşılık sizden hiçbir nimet ve bir ücret istemiyorum, beni rızıklandıran nimet sahibi muhteşem bir İlahım var” diyordu.

Evet, bu yazıyı okuyabilen ve durumları algılayabilenler, bu tohumu da diğerlerini de ve başlarına gelenleri de iyi bilirler.

Tekrar hatırlatmış olalım, İslam ümmeti için umut olan her adımda, SIRTIMIZA BASIN; eyvallah, taşırız.

Ama sakın Salih`in devesine dokunmayın!

Dokunursanız ve “içimizde üç-beş beyinsiz bu işi yapmış” derseniz paçayı kurtaramazsınız! Hep beraber helak oluruz…

Çünkü bu deve hiç kimsenin devesi değil, hiçbir insanın devesi değil!...

Bu haberler de ilginizi çekebilir